15 TEMMUZ GECESİ ÖMER HALİS DEMİR’İN ÇETE KOMUTANI HAİNİN ALNININ ÇATINDAN BEYNİNE GÖMDÜĞÜ KURŞUN AYASOFYA’NIN KAPISINI AÇAN ANAHTARDIR!..

Güncel 19.07.2021 - 09:41, Güncelleme: 31.08.2023 - 05:00
 

15 TEMMUZ GECESİ ÖMER HALİS DEMİR’İN ÇETE KOMUTANI HAİNİN ALNININ ÇATINDAN BEYNİNE GÖMDÜĞÜ KURŞUN AYASOFYA’NIN KAPISINI AÇAN ANAHTARDIR!..

15 TEMMUZ GECESİ ÖMER HALİS DEMİR’İN ÇETE KOMUTANI HAİNİN ALNININ ÇATINDAN BEYNİNE GÖMDÜĞÜ KURŞUN AYASOFYA’NIN KAPISINI AÇAN ANAHTARDIR!..
CİVANMERTLİK   KIRPMADAN HİÇ GÖZÜNÜ VATAN İÇİN CAN VERDİN             ÇÜNKÜ YİĞİDİM DEVLETİ CANINDAN ÖTE SEVERDİN                         İÇTİĞİN ŞEHADET ŞERBETİDİR AL DOYASIYA TAD AL             YENDİN SEN TEK GÖZLÜ DEVİ ŞANINA UYGUN AD AL   ÖZÜNE KURBAN OLAYIM GİTTİĞİN YOL YOLUMDUR HASRETİNLE DOLUYUZ BİLKİ O KOLUN KOLUMDUR SENİ ANMAK YAŞAMAKSA UNUTMAKTA ÖLÜMDÜR DEVLET BABA YÜRÜYÜŞÜN BÜTÜN CİHANA BEDEL   SIKTIĞIN KURŞUNUN YOL ALMAYA DEVAM EDİYOR ŞER GÜÇLERİNE BUNDAN SONRA İŞİNİZ ZOR DİYOR ÖRNEK OLDUĞUN GENÇLER O YOLA ÖMÜR ADIYOR CANINI VERDİNBU AZİZ VATANA OLMADIN YADEL   BAYRAĞI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KAN OLDUN HAKİKATTEN OLAN KIZILELMA ÜLKÜNLE DOLDUN BEDELİNİ ÖDEDİN YA DÜŞLERİNİ BİZLERE KOYDUN ŞEYTANI ŞERRİNDE BOĞDU OLDUĞUN ROL MODEL   RAHAT YÜRÜ YİĞİDİM HAYALLERİN GERÇEK OLDU SANA KIYAN HAİN KRİPTOLARIN BENİZLERİ SOLDU ÜMİTSİZLİĞİN YERİ YOK KALBİMİZ İMANLA DOLDU SÖKTÜ ŞAFAK UFUK AÇIK OLMASIN ARTIK BERDEL   KURŞUNUN AYASOFYADA KAPIYI AÇAN ANAHTAR KURUYAN ŞUURLARA CAN SUYU VEREN EMEKTAR OLDUN MİLLET İÇİN NAMUSU KORUYAN SİLAHTAR YETTİ ARTIK ÇEKİLSİN VATANDAN VARİSE BED EL   GÜNEŞ AÇTI SİLKİN ARTIK DÖK BAŞINDAKİ KARINI   DADAŞIM OYNARKEN BAŞBARI GÖSTRİR VAKARINI ESMEDEN DELİ RÜZGÂR SÖNDÜR ATEŞİN YAKARINI YEŞERSİN DEVLETİN BAĞI EKLE SOY AĞACINA DAL   HESABIN İYİ TUT VERME HARAMA HELAL LOKMANI  OLMASI LAZIM GELİR KENDİMİZİN HEKİM LOKMANI ROTANI BELİRLERHALİ PUSULAN SAĞLIK FERMANI  YİNE DE BÜYÜK SUDA BOĞUL ENGİN SULARDA DAL                                                Prof. Dr. Ali Osman ENGİN   Darbenin, 2016 Ağustos ayında yapılmasının arka plânında, o dönemde Yüksek Askeri Şura toplantısında, bu istihbarat terör yapısının ordu içerisinde yürütülen değerlendirme çalışmaları sonucunda belirlenen mensuplarının, tasfiye edileceği bilgisinin alınmış olduğu anlaşılmıştır. FETÖ/PDY terör örgütüne yakın çeşitli askeri kademelerde görevde bulunan elemanların, askeri şura kararlarının alınıp hayata geçirilmesini engellemek için, bu darbe teşebbüsünü organize ettiklerianlaşılmıştır. Bu teşebbüs sonucunda da mevcut hükümetin al aşağı edilmesi söz konusuydu. Türkiye Cumhuriyeti Devletine yapılan bu kripto operasyonlar, çok önceden ve adeta kılı kırk yararak ve genel itibariyle yabancı istihbarat örgütleriyle birlikte anlaşma ve işbirliği çerçevesinde yapılandırıldığı için, Ergenekon ve Balyoz adıyla askeri yetkililerimize karşı yapılan kirli operasyonlar sonucunda, hedefe oturtulan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman komutanları bin bir türlü yalan ve iftiralarla görevlerinden uzaklaştırılmışlardır. Yerlerine ilerde yapılması plânlanan operasyonlara yol vermeleri için, kendi elemanları yerleştirilmiştir. Üstelik bu hamleler;“hükümete yakın isimler göreve getirilmiştir” şeklinde basına servis ediliyordu. Daha sonra darbede adları geçen isimlerin, özellikle Ergenekon süreci ile beraber önleri açılarak, Yüksek Askeri Şurada terfi ettirilmişlerdir. Darbeyi yapan ekibin başında olduğu düşünülen Albay Muharrem Köse, Ergenekon kapsamındaki “İnternet Andıcı” soruşturmasında tutuklanan eski Genel Kurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Hıfzı Çubukçu’ nun yerine, 2011 yılında adli müşavir olarak atanmıştır. Aynı şekilde darbe teşebbüsünün önemli isimlerinden olan Orgeneral Akın Öztürk’te, Balyoz operasyonu sonucunda 2013 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığına getirilmişti. 2015 yılında bir grup subay tarafından hain kriptoGülen hareketiyle bağlantısı olduğu ve her an darbe yapma potansiyeli bulunduğu iddia edilen Akın Öztürk hakkında Genelkurmaya bilgi verilmiştir. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile görüşerek görev süresi bitmemiş olmasına rağmen, o görevden alınmıştır. 2015 yılında yapılan Askeri Şurada darbede kilit rol aldığı iddia edilen Tümgeneral Mehmet Dişli’nin MİT Başkanınca yetkililere bildirilip emekli edilmesi istenmesine rağmen, bu talebin son anda engellendiği bilinmektedir. Bu kirli yapının dış kaynaklı bir istihbarat terör yapısı olduğu anlaşılmaktadır. Darbe girişiminin ardından; Türk Lirası Amerikan Doları karşısında değer kaybetti. Olayların öncesinde 2,88 civarında olan kur darbe bildirisinin yayınlanması ve Binali Yıldırım’ın ilk açıklamasından sonra 3,05 seviyesine çıkmıştır. Ayrıca Türk Lirası EURO karşısında 5lik bir değer kaybı yaşadı. Borsa düştü ve kredi kuruluşları Türkiye’nin kredi değerlendirme notunu çöp seviyesine indirmek için harekete geçti. Hain kriptoGülen Hareketi Türkiye’ de 1980 den sonra varlık göstermeye başlamıştır. Çete elebaşı Fetullah Gülen’in kasetleri 1980 sonrası yayılmaya başlamış ve bazı yazılarında müritlerine devleti ele geçirmelerini öğütlemiştir. 11 Şubat 1998, 11 Haziran 2005 tarihleri arasında MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, 1999’daki bir konuşmasında; “Bizim tespitimiz şu; “Gülen grubu bürokrasiyi kullanarak iktidara gelmek istiyor, Milli Görüşçüler sandıktan gelmek istiyor. Gülenciler başta 2000 ve 2005 yılını hedef seçmişlerdi ancak şimdi hedefleri 2025 yılıdır.” Şeklinde ifadeler kullanmıştır. 15 Temmuz üzerinden 5 yıl geçti. Bu aziz Millete ve her karış toprağı şehit ve gazi kanlarıyla sulanarak, tozuyla, toprağıyla, havasıyla, suyuyla, sineğiyle, böceğiyle, atıyla, itiyle, yakınıyla, uzağıyla kısacası yerli ve milli olan her şeyiyle vatanlaşan yurdumuza ihanet bayrağını açanların, bu ana gerçekliğin gölgesinde kuyruğunu kıvırıp yatan hain istihbarat köpekleri kerameti kendilerinden sandılar!..Algı yanılgısına düşen bu gölgesizler, 15Temmuz akşamı kucaklarında al gülüm–ver gülüm oynadıkları küresel ağababalarının her taraflarından akıttıkları salyalarını yalayarak güçlenenve tek anneli olsalar da çok babalıların, büyükTürkMilletinekurduklarıtuzak,osatılmışkriptosalahanaköpeklerinaklınınalamayacağıbir şekilde ve şüphesiz yüce Allah’ın yardımıyla, büyük bir bedel ödenerek bertaraf edilmiştir. O gece bu vatan müdafaasında cananlarını canlarına tercih eden ve hainlere yol vermeyerek şehit olan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Vatan, millet, bayrak, ezan uğruna şehit olan bütün civanmertlerimizi hasretle, minnetle ve şükranla anıyorum. İhanete kalkışan vatan hainlerinin kurşunlarına hedef olan gazilerimizi de hürmet ve saygıyla yad ediyorum. Allah’ım sağlık ve huzurlu günler versinİnşallah.   15 Temmuz’ da, gölgeliklerin alabildiğine bollaştığı ve devletin kılcal damarlarına kadar girerek, Allah’ın daha umudunu kesmediği, muhteşem Türk Milletinin kanı ve göz yaşlarıyla doldurdukları; yalan, iftira, hak ve adalet düşmanlığı, Vatikan ve küresel güçlere uşaklık anlayışları,kripto ve şifreli kursaklarında boğulmuştur. Son zamanlarda gösterdikleri nihai çırpınışlar ve can çekişmeler, kapkaranlık ruhlarına giydirdikleri Vatikan ipeği elbiselerden son canlarının bedenden söke söke ayrılması olarak anlaşılmalıdır. Sevgili dostlar, has bahçelerde diken yetişmez. Tüm kahraman şehitlerimiz, Türk – İslâm has bahçelerinin halis – muhlis gülleridir. Eme yaramayan dikenler, onun bunun tohumu ve malı olarak has bahçelerin gülleri arasına saklanarak varlıklarını sürdürmeye çalışırlar. Kendilerine ait olmayan gölgelerin gücü adına yola çıksalar da, tam 12’den vuran millet güneşinin altında eriyip yok olmuşlardır.   Özlerle dolu has Bahçeli Devlet, biline ki bahçesinde ayrık otu ve diken  barındırmaz!.. Onun bahçesine sızan dikenli virüslerin kamuflajları ne kadar güçlü olursa olsun, devletin has bahçesindeHalis muhlis Demir pençelerin altında paramparça olmaya mahkumdurlar. Çünkü o bahçelerde anasından Erdoğanlar vardır. Doğarken er oğlu er olduğunu cihana haykıranlar, 15 Temmuzda yeri-göğü inletip titreten ve büyük Türk Milletini kendine getiren, hainlerin belasını yetiren, “diz üstü çok süründün ayağa kalk Sakarya” dercesine sur düdüğünü çalarak aziz milletimizi ölü topraklarının altından silkinip ayağa kalkmasını sağlamış ve çelikleşen iradeyle vatan hainlerini kirli kursaklarındaboğmuşlardır.   Durum onu gösteriyor ki, bu insan görünümlü meymanetsizlerin canları kolay çıkmayacak, boşluk buldukları her noktadan; kripto taktikleriyle farklı bir görüntü vererek, çok farklı bir isim ve davranış biçimiyle ortaya çıkmaya çalışacaklardır. Sürekli yeni renklere bürünerek renklenmektedirler.Paralel devlet yapısı hain örgüt olmasa da; paralelin paraleli yapılarda varlıklarını sürdürmeye ve vatan ve millet sevdasıyla sevdalanan serden geçtileri itibarsızlaştırmak ve değersizleştirmek için üst yönetimlere yaklaşmaya ve ihanetlerinin önünü açmaya çalışıyorlar. Bu kripto istihbarat yapılarının en güçlü olduğu yerlerden birisi olan üniversitelerimizde, çok boyutlu ve birbirini var eden kripto taktikler kullanarak; kendilerini has bahçeli devlet aklı ve tarih şuuruyla çok iyi anlayan ve bilen, sorulduğunda kriptoların tüm gizli sırlarını ifşa edebilecek yeteneğe sahip olan, ancak hep ne hikmetse atıl kalan gerçek yerli ve milli unsurların gözlerinin içine baka baka eski alışkanlıklarına devamediyorlar.   Hain bir istihbarat örgütü olan FETÖ’ nün 15 Temmuz ihanetinin unutulmaması ve unutturulmaması, bu tür yeni çaba ve teşebbüsleri kaynağında yok edecek ve yedi kat yerin dibine sokacaktır. Devlete paralel bir yapı olarak ortaya çıkan FETÖ ve daha masum görünümlü ve değişik biçim ve formlarda renklenerek ortaya çıkan paralelleri; has Bahçeli Devlet ve anasından Erdoğanların feraset ve cesaretleriyle, İnşallah hep tepe aşağı dikilerek bir daha yer yüzüne çıkamayacakları daha derinlere gömülüp gideceklerdir. Her gömülüşü farklı bir çıkış olarak sunmaya çalışsalar da, mahşer günü de İnşallah tepe üstü boygöstereceklerdir.   Bu aziz milletin Aksakallıları asla bitmeyecek, yeri ve zamanı geldiğinde Halis muhlis Demir pençeleri harekete geçirecek ve sonu şehadet ve gazilik olan hamlelerle devlet ebet müddet payidar olacaktır. Aksakallının işaretiyle Demir pençenin o satılmış piyonların komutanının alnının ortasına vatan ve millet adına sıktığı kurşun, o çürümüş beyni ve o beyinin ürünü olan ihanet fikir ve düşünceleri de yerle yeksan etmiştir. O kurşun var ya,hiçbir zaman tükenmeyecek bir hız ve ivmeyle yol almaya devam edecektir. O kurşun Akdeniz’de yeniden dirilişin destanını yazmak için üzerindeki ölü toprağını silkeleyerek ayağa kalkma iradesinin simgesi, Suriye’de küresel zalimlerin uykularını kaçıran kara-kuralar, Libya’da gerçek Türk-İslâm dünyasının yeniden şahlanışının güç kaynağı olmuştur. Çünkü o kurşun artık yeter diyen Türk-İslâm Milletinin kolundaki ve ayağındaki prangaları parçalamış, muhteşem bir tarih bilinci ve şuuru doğurmuştur. DEMİRpençe’in kurşunu ne kadar küçük olsa da, Çanakkale’ de Eylül 1889 - 1 Aralık 1939 yıllarında gerçekleşen 1. Dünya savaşında seyit Onbaşı’nın 215kiloluk insan gücünü aşan ağırlığıyla sırtına alarak top namlısına sürdüğü top mermisine denktir. O merminin ortaya çıkardığı sonuç ve Türk Milletine verdiği özgüvenle bu gün Ayasofya müzeden Cami’ye dönüştürülerek ibadete ve ziyarete yeniden açılmıştır. Aziz Milletimize ve tüm insanlığa hayırlı olsun.   Sıcak ve soğuk savaş teknik ve taktiklerinin iç içe geçtiği, askeri hamle ve teşebbüslerin iş görmediği durumlarda hemen psikolojik savaş senaryoları devreye sokuluyor. Hatta daha etkili ve yıkıcı olsun diye her ikisi aynı anda sahneye konuluyor. Tüm bu saldırıların üstesinden gelmenin yegâne yolu; birlik ve beraberlik ruhuna, ülkü ve ideal birlikteliğine, tarih bilinç ve şuuruna sahip olmak ve bu donanımla bilimsel üretim ve yüksek teknolojiyi yakalamaktır. Gençlerimizi bu hedefe yöneltmek zorundayız. Rabbim hiç kimseyi açlıkla terbiye etmesin. Aç olan insanın davası olmaz. İşsiz ve aşsız genç bırakmamalıyız. Eğer komşularımızda aç varsa tok yatmamalıyız. Hak ve adaletten ayrılmamalıyız.   Rabbim milletimizi ebediyen payidar eylesin İnşallah.
15 TEMMUZ GECESİ ÖMER HALİS DEMİR’İN ÇETE KOMUTANI HAİNİN ALNININ ÇATINDAN BEYNİNE GÖMDÜĞÜ KURŞUN AYASOFYA’NIN KAPISINI AÇAN ANAHTARDIR!..

CİVANMERTLİK

 

KIRPMADAN HİÇ GÖZÜNÜ VATAN İÇİN CAN VERDİN

            ÇÜNKÜ YİĞİDİM DEVLETİ CANINDAN ÖTE SEVERDİN

                        İÇTİĞİN ŞEHADET ŞERBETİDİR AL DOYASIYA TAD AL

            YENDİN SEN TEK GÖZLÜ DEVİ ŞANINA UYGUN AD AL

 

ÖZÜNE KURBAN OLAYIM GİTTİĞİN YOL YOLUMDUR

HASRETİNLE DOLUYUZ BİLKİ O KOLUN KOLUMDUR

SENİ ANMAK YAŞAMAKSA UNUTMAKTA ÖLÜMDÜR

DEVLET BABA YÜRÜYÜŞÜN BÜTÜN CİHANA BEDEL

 

SIKTIĞIN KURŞUNUN YOL ALMAYA DEVAM EDİYOR

ŞER GÜÇLERİNE BUNDAN SONRA İŞİNİZ ZOR DİYOR

ÖRNEK OLDUĞUN GENÇLER O YOLA ÖMÜR ADIYOR

CANINI VERDİNBU AZİZ VATANA OLMADIN YADEL

 

BAYRAĞI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KAN OLDUN

HAKİKATTEN OLAN KIZILELMA ÜLKÜNLE DOLDUN

BEDELİNİ ÖDEDİN YA DÜŞLERİNİ BİZLERE KOYDUN

ŞEYTANI ŞERRİNDE BOĞDU OLDUĞUN ROL MODEL

 

RAHAT YÜRÜ YİĞİDİM HAYALLERİN GERÇEK OLDU

SANA KIYAN HAİN KRİPTOLARIN BENİZLERİ SOLDU

ÜMİTSİZLİĞİN YERİ YOK KALBİMİZ İMANLA DOLDU

SÖKTÜ ŞAFAK UFUK AÇIK OLMASIN ARTIK BERDEL

 

KURŞUNUN AYASOFYADA KAPIYI AÇAN ANAHTAR

KURUYAN ŞUURLARA CAN SUYU VEREN EMEKTAR

OLDUN MİLLET İÇİN NAMUSU KORUYAN SİLAHTAR

YETTİ ARTIK ÇEKİLSİN VATANDAN VARİSE BED EL

 

GÜNEŞ AÇTI SİLKİN ARTIK DÖK BAŞINDAKİ KARINI

  DADAŞIM OYNARKEN BAŞBARI GÖSTRİR VAKARINI

ESMEDEN DELİ RÜZGÂR SÖNDÜR ATEŞİN YAKARINI

YEŞERSİN DEVLETİN BAĞI EKLE SOY AĞACINA DAL

 

HESABIN İYİ TUT VERME HARAMA HELAL LOKMANI

 OLMASI LAZIM GELİR KENDİMİZİN HEKİM LOKMANI

ROTANI BELİRLERHALİ PUSULAN SAĞLIK FERMANI

 YİNE DE BÜYÜK SUDA BOĞUL ENGİN SULARDA DAL

                                              

Prof. Dr. Ali Osman ENGİN

 

Darbenin, 2016 Ağustos ayında yapılmasının arka plânında, o dönemde Yüksek Askeri Şura toplantısında, bu istihbarat terör yapısının ordu içerisinde yürütülen değerlendirme çalışmaları sonucunda belirlenen mensuplarının, tasfiye edileceği bilgisinin alınmış olduğu anlaşılmıştır. FETÖ/PDY terör örgütüne yakın çeşitli askeri kademelerde görevde bulunan elemanların, askeri şura kararlarının alınıp hayata geçirilmesini engellemek için, bu darbe teşebbüsünü organize ettiklerianlaşılmıştır. Bu teşebbüs sonucunda da mevcut hükümetin al aşağı edilmesi söz konusuydu.

Türkiye Cumhuriyeti Devletine yapılan bu kripto operasyonlar, çok önceden ve adeta kılı kırk yararak ve genel itibariyle yabancı istihbarat örgütleriyle birlikte anlaşma ve işbirliği çerçevesinde yapılandırıldığı için, Ergenekon ve Balyoz adıyla askeri yetkililerimize karşı yapılan kirli operasyonlar sonucunda, hedefe oturtulan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman komutanları bin bir türlü yalan ve iftiralarla görevlerinden uzaklaştırılmışlardır. Yerlerine ilerde yapılması plânlanan operasyonlara yol vermeleri için, kendi elemanları yerleştirilmiştir. Üstelik bu hamleler;“hükümete yakın isimler göreve getirilmiştir” şeklinde basına servis ediliyordu. Daha sonra darbede adları geçen isimlerin, özellikle Ergenekon süreci ile beraber önleri açılarak, Yüksek Askeri Şurada terfi ettirilmişlerdir. Darbeyi yapan ekibin başında olduğu düşünülen Albay Muharrem Köse, Ergenekon kapsamındaki “İnternet Andıcı” soruşturmasında tutuklanan eski Genel Kurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Hıfzı Çubukçu’ nun yerine, 2011 yılında adli müşavir olarak atanmıştır. Aynı şekilde darbe teşebbüsünün önemli isimlerinden olan Orgeneral Akın Öztürk’te, Balyoz operasyonu sonucunda 2013 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığına getirilmişti. 2015 yılında bir grup subay tarafından hain kriptoGülen hareketiyle bağlantısı olduğu ve her an darbe yapma potansiyeli bulunduğu iddia edilen Akın Öztürk hakkında Genelkurmaya bilgi verilmiştir. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile görüşerek görev süresi bitmemiş olmasına rağmen, o görevden alınmıştır. 2015 yılında yapılan Askeri Şurada darbede kilit rol aldığı iddia edilen Tümgeneral Mehmet Dişli’nin MİT Başkanınca yetkililere bildirilip emekli edilmesi istenmesine rağmen, bu talebin son anda engellendiği bilinmektedir. Bu kirli yapının dış kaynaklı bir istihbarat terör yapısı olduğu anlaşılmaktadır.

Darbe girişiminin ardından; Türk Lirası Amerikan Doları karşısında değer kaybetti. Olayların öncesinde 2,88 civarında olan kur darbe bildirisinin yayınlanması ve Binali Yıldırım’ın ilk açıklamasından sonra 3,05 seviyesine çıkmıştır. Ayrıca Türk Lirası EURO karşısında 5lik bir değer kaybı yaşadı. Borsa düştü ve kredi kuruluşları Türkiye’nin kredi değerlendirme notunu çöp seviyesine indirmek için harekete geçti. Hain kriptoGülen Hareketi Türkiye’ de 1980 den sonra varlık göstermeye başlamıştır. Çete elebaşı Fetullah Gülen’in kasetleri 1980 sonrası yayılmaya başlamış ve bazı yazılarında müritlerine devleti ele geçirmelerini öğütlemiştir. 11 Şubat 1998, 11 Haziran 2005 tarihleri arasında MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, 1999’daki bir konuşmasında; “Bizim tespitimiz şu; “Gülen grubu bürokrasiyi kullanarak iktidara gelmek istiyor, Milli Görüşçüler sandıktan gelmek istiyor. Gülenciler başta 2000 ve 2005 yılını hedef seçmişlerdi ancak şimdi hedefleri 2025 yılıdır.” Şeklinde ifadeler kullanmıştır.

15 Temmuz üzerinden 5 yıl geçti. Bu aziz Millete ve her karış toprağı şehit ve gazi kanlarıyla sulanarak, tozuyla, toprağıyla, havasıyla, suyuyla, sineğiyle, böceğiyle, atıyla, itiyle, yakınıyla, uzağıyla kısacası yerli ve milli olan her şeyiyle vatanlaşan yurdumuza ihanet bayrağını açanların, bu ana gerçekliğin gölgesinde kuyruğunu kıvırıp yatan hain istihbarat köpekleri kerameti kendilerinden sandılar!..Algı yanılgısına düşen bu gölgesizler, 15Temmuz akşamı kucaklarında al gülüm–ver gülüm oynadıkları küresel ağababalarının her taraflarından akıttıkları salyalarını yalayarak güçlenenve tek anneli olsalar da çok babalıların, büyükTürkMilletinekurduklarıtuzak,osatılmışkriptosalahanaköpeklerinaklınınalamayacağıbir şekilde ve şüphesiz yüce Allah’ın yardımıyla, büyük bir bedel ödenerek bertaraf edilmiştir. O gece bu vatan müdafaasında cananlarını canlarına tercih eden ve hainlere yol vermeyerek şehit olan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Vatan, millet, bayrak, ezan uğruna şehit olan bütün civanmertlerimizi hasretle, minnetle ve şükranla anıyorum. İhanete kalkışan vatan hainlerinin kurşunlarına hedef olan gazilerimizi de hürmet ve saygıyla yad ediyorum. Allah’ım sağlık ve huzurlu günler versinİnşallah.

 

15 Temmuz’ da, gölgeliklerin alabildiğine bollaştığı ve devletin kılcal damarlarına kadar girerek, Allah’ın daha umudunu kesmediği, muhteşem Türk Milletinin kanı ve göz yaşlarıyla doldurdukları; yalan, iftira, hak ve adalet düşmanlığı, Vatikan ve küresel güçlere uşaklık anlayışları,kripto ve şifreli kursaklarında boğulmuştur. Son zamanlarda gösterdikleri nihai çırpınışlar ve can çekişmeler, kapkaranlık ruhlarına giydirdikleri Vatikan ipeği elbiselerden son canlarının bedenden söke söke ayrılması olarak anlaşılmalıdır. Sevgili dostlar, has bahçelerde diken yetişmez. Tüm kahraman şehitlerimiz, Türk – İslâm has bahçelerinin halis – muhlis gülleridir. Eme yaramayan dikenler, onun bunun tohumu ve malı olarak has bahçelerin gülleri arasına saklanarak varlıklarını sürdürmeye çalışırlar. Kendilerine ait olmayan gölgelerin gücü adına yola çıksalar da, tam 12’den vuran millet güneşinin altında eriyip yok olmuşlardır.

 

Özlerle dolu has Bahçeli Devlet, biline ki bahçesinde ayrık otu ve diken  barındırmaz!.. Onun bahçesine sızan dikenli virüslerin kamuflajları ne kadar güçlü olursa olsun, devletin has bahçesindeHalis muhlis Demir pençelerin altında paramparça olmaya mahkumdurlar. Çünkü o bahçelerde anasından Erdoğanlar vardır. Doğarken er oğlu er olduğunu cihana haykıranlar, 15 Temmuzda yeri-göğü inletip titreten ve büyük Türk Milletini kendine getiren, hainlerin belasını yetiren, “diz üstü çok süründün ayağa kalk Sakarya” dercesine sur düdüğünü çalarak aziz milletimizi ölü topraklarının altından silkinip ayağa kalkmasını sağlamış ve çelikleşen iradeyle vatan hainlerini kirli kursaklarındaboğmuşlardır.

 

Durum onu gösteriyor ki, bu insan görünümlü meymanetsizlerin canları kolay çıkmayacak, boşluk buldukları her noktadan; kripto taktikleriyle farklı bir görüntü vererek, çok farklı bir isim ve davranış biçimiyle ortaya çıkmaya çalışacaklardır. Sürekli yeni renklere bürünerek renklenmektedirler.Paralel devlet yapısı hain örgüt olmasa da; paralelin paraleli yapılarda varlıklarını sürdürmeye ve vatan ve millet sevdasıyla sevdalanan serden geçtileri itibarsızlaştırmak ve değersizleştirmek için üst yönetimlere yaklaşmaya ve ihanetlerinin önünü açmaya çalışıyorlar. Bu kripto istihbarat yapılarının en güçlü olduğu yerlerden birisi olan üniversitelerimizde, çok boyutlu ve birbirini var eden kripto taktikler kullanarak; kendilerini has bahçeli devlet aklı ve tarih şuuruyla çok iyi anlayan ve bilen, sorulduğunda kriptoların tüm gizli sırlarını ifşa edebilecek yeteneğe sahip olan, ancak hep ne hikmetse atıl kalan gerçek yerli ve milli unsurların gözlerinin içine baka baka eski alışkanlıklarına devamediyorlar.

 

Hain bir istihbarat örgütü olan FETÖ’ nün 15 Temmuz ihanetinin unutulmaması ve unutturulmaması, bu tür yeni çaba ve teşebbüsleri kaynağında yok edecek ve yedi kat yerin dibine sokacaktır. Devlete paralel bir yapı olarak ortaya çıkan FETÖ ve daha masum görünümlü ve değişik biçim ve formlarda renklenerek ortaya çıkan paralelleri; has Bahçeli Devlet ve anasından Erdoğanların feraset ve cesaretleriyle, İnşallah hep tepe aşağı dikilerek bir daha yer yüzüne çıkamayacakları daha derinlere gömülüp gideceklerdir. Her gömülüşü farklı bir çıkış olarak sunmaya çalışsalar da, mahşer günü de İnşallah tepe üstü boygöstereceklerdir.

 

Bu aziz milletin Aksakallıları asla bitmeyecek, yeri ve zamanı geldiğinde Halis muhlis Demir pençeleri harekete geçirecek ve sonu şehadet ve gazilik olan hamlelerle devlet ebet müddet payidar olacaktır. Aksakallının işaretiyle Demir pençenin o satılmış piyonların komutanının alnının ortasına vatan ve millet adına sıktığı kurşun, o çürümüş beyni ve o beyinin ürünü olan ihanet fikir ve düşünceleri de yerle yeksan etmiştir. O kurşun var ya,hiçbir

zaman tükenmeyecek bir hız ve ivmeyle yol almaya devam edecektir. O kurşun Akdeniz’de yeniden dirilişin destanını yazmak için üzerindeki ölü toprağını silkeleyerek ayağa kalkma iradesinin simgesi, Suriye’de küresel zalimlerin uykularını kaçıran kara-kuralar, Libya’da gerçek Türk-İslâm dünyasının yeniden şahlanışının güç kaynağı olmuştur. Çünkü o kurşun artık yeter diyen Türk-İslâm Milletinin kolundaki ve ayağındaki prangaları parçalamış, muhteşem bir tarih bilinci ve şuuru doğurmuştur. DEMİRpençe’in kurşunu ne kadar küçük olsa da, Çanakkale’ de Eylül 1889 - 1 Aralık 1939 yıllarında gerçekleşen 1. Dünya savaşında seyit Onbaşı’nın 215kiloluk insan gücünü aşan ağırlığıyla sırtına alarak top namlısına sürdüğü top mermisine denktir. O merminin ortaya çıkardığı sonuç ve Türk Milletine verdiği özgüvenle bu gün Ayasofya müzeden Cami’ye dönüştürülerek ibadete ve ziyarete yeniden açılmıştır. Aziz Milletimize ve tüm insanlığa hayırlı olsun.

 

Sıcak ve soğuk savaş teknik ve taktiklerinin iç içe geçtiği, askeri hamle ve teşebbüslerin iş görmediği durumlarda hemen psikolojik savaş senaryoları devreye sokuluyor. Hatta daha etkili ve yıkıcı olsun diye her ikisi aynı anda sahneye konuluyor. Tüm bu saldırıların üstesinden gelmenin yegâne yolu; birlik ve beraberlik ruhuna, ülkü ve ideal birlikteliğine, tarih bilinç ve şuuruna sahip olmak ve bu donanımla bilimsel üretim ve yüksek teknolojiyi yakalamaktır. Gençlerimizi bu hedefe yöneltmek zorundayız. Rabbim hiç kimseyi açlıkla terbiye etmesin. Aç olan insanın davası olmaz. İşsiz ve aşsız genç bırakmamalıyız. Eğer komşularımızda aç varsa tok yatmamalıyız. Hak ve adaletten ayrılmamalıyız.

 

Rabbim milletimizi ebediyen payidar eylesin İnşallah.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler acotr.org deneme bonusu veren siteler 2023 deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler