02.04.2019 tarihi itibariyle bütün gönüldaşlarımın, büyük Türk Milletinin ve İslâm aleminin mübarek Miraç Kandilini tebrik ediyorum.
Maalesef elim bir trafik kazasında hayatını kaybeden kıymetli genç fidanımız Atilla DÖLEKLi beyefendiye bu Mübarek Miraç Kandili hürmetine rahmet ve mağfiret diliyorum. Rabbim geriye kalanlara sabrı cemil ihsan etsin. Makamı Cennet olsun İnşallah.
31 Mart yerel seçimleri yapıldı ve ortaya çıkan sonuç boyutuyla Ülkemize ve Milletimize hayırlı olsun. Şüphesiz Türk seçmeni bir karar vermiştir ve bu kararın yediden yetmişe herkesin ve her kesimin tartışmasız, amasız ve fakatsız başının tacı olması denilebilecek en özlü sözdür. Bu ülkenin Misakı Milli ile belirlenmiş sınırları içerisinde ve hatta dışarısında yaşayan ve kendilerini bu aziz vatanın evladı sayabilen, şanlı Müslüman Türk Milletinin şerefli bir mensubu olmakla övünen, atacağı her adımı böyle yeniden dirilten ve şuurlandıran muhteşem bir tarih bilinciyle dengeleyen, hain tuzak kurucuların hazırladıkları kirli senaryoların farkında olan, Türk Milletinin Anadolu Coğrafyasından sökülüp atılmasını ana gaye edinerek her seferinde yeni yeni versiyonlarıyla sahneye konulan; ezanı susturma, bayrağı indirme, Türklük izan, şuur ve kültür dünyasını dejenere etme oyunlarını en anlamlı bir şekilde yakalayabilen devlet adamı ve ferasetli yöneticilere her zamandakinden daha çok ihtiyaç vardır. Bu yerel seçimlerde ortaya çıkan millet iradesi etrafımıza örülmeye çalışılan ölümcül tuzakları bozacak ve ülkemizde birlik ve beraberliğin daha güçlü olarak tesis edilmesine katkı sağlayacaktır.
Bu yerel seçimler öncesi siyasi söylem ve propagandalar artık geride kalmıştır. Seçilemeyenler seçilenlerden dolayı kıyamet kopmayacağını görmek isteyecekler ve İnşallah göreceklerdir. Demokrasi kültürünü özümseyerek toplumsal yaşam devam edecek, bir sonraki dönemde yeniden mahalli seçimler yapılacak ve bu dönemde kaybedenler daha iyi hazırlanarak, fark edilen hataları bir daha yapmayacak ve daha başarılı olmaya çalışacaklardır. Bu tutum ve davranışın dışına çıkarak öfkesini kontrol edemeyenlerin sadece hanelerine düşen kayıpları daha da artacaktır. Seçim sonrası yine demokrasi kültürü gereği gözlenen ve belgelenen sistematik veya doğal hatalara bağlı olarak ilgili kurum ve birimlerce seçime itirazlar yapılabilir ve ortaya çıkan sonuçlara da kimsenin itiraz etmesi beklenmemelidir. Seçmenin oyu namustur ve mutlaka korunmalıdır. Sonuçların değişmesi veya değişmemesi çok önemli değildir. Önemli olan, seçmenin iradesinin sandığa yansımış olmasıdır.
Bu seçim sisteminin açıkları olarak ortaya çıkan ve hakikaten insanı kaygılandıran durumların yaşanmaması için sayın Bilge Lider, DR. Devlet BAHÇELİ’ ninortaya attığı mahalli idareler seçim yaklaşımı muhatapları tarafından çok iyi değerlendirilerek yeni çıkış noktaları yakalanabilir. Seçmenleri ve seçilenleri karşı karşıya getiren mevcut yapının belki dijitalleşme şeklinde yeni iletişim teknolojilerinin kullanımı ile iyileştirilmesi önemli bir hakikat ve zaruret halini almıştır.
Ülkemizin çok önemli iç ve dış sorunları vardır. Bu sorunların acilen çözülmesi ve ülkemize rahat bir nefes aldıracak imkân ve fırsatların çok ivedi olarak tesisi kaçınılmazdır. Hiç kimse hep ötekileri aşağılayarak, kötüleyerek, değersizleştirerek kendine değer kazandıramaz. Hepimiz yeni yeni sayfalar açarak birbirimize ihtiyacımız olduğu şuur ve bakışla kucaklayıp sarılmalıyız. Hakikaten kollarımızı anlamlı kılan davranışların başında bu kucaklama kavrayışının geldiği hiç unutulmamalıdır. Sevgi, saygı, değer verme, adam yerine koyma diriliştir. Bunların aksi tutumlar ise yok oluş ve ölümdür.
Batı emperyalizminin tek dişi kalmış canavarlarıyla saldırılarının artmaya başladığı bir dönemden geçiyoruz. Amerika f-35’ler konusunda ayak sürütmeye devam ediyor. Suriye’nin kuzeyinde Bir terör koridoru kurarak Irak’ ın kuzeyiyle birleştirme çabaları ülkemize ve aziz milletimize karşı oynanan oyunları ifşa ediyor. Herkesin çok daha fazla uyanık olmaları, farkındalık düzeylerini yükseltmeleri, dost ve düşman algısını yeniden daha güçlü olarak tahkim etmesi lüzumu ortadadır.
31 Mart yerel seçiminde oy pusulalarıyla ilgili yapılan itirazlar sonucu ortaya çıkan maddi hataların kimler tarafından ve nasıl yapıldığı, sayım sırasında orada görevli olanlar o anda neden müdahale etmedikleri, sanki sandık başındaki görevlilerin hepsinin yapılan hatalara sessiz kaldıkları gibi konularda çok detaylı araştırmalar yapılmalıdır. 15 temmuz sonrasında kripto paralel yapı ile iltisakı ve irtibatı olanların diğer cemaat, tarikat ve siyasi partilere sızdıkları konusunda kaygılar dile getirilmektedir. Eğer öyleyse bu konuda bir bit yeniğinin olabileceğine ihtimal verilmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı sayın Dr. Devlet BAHÇELİ’ ninbelirttikleri gibi, paralel yapı ile ilgili işin siyasi ayağına dokunulması aziz milletimizin bir beka sorununun ortadan kaldırılması anlamına gelecektir. Bu konuda asla taviz verilmeden mücadeleye devam edilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu endişelerin dayanağı vardır. Hiç kimse şahsi ihtiras ve hırsına devleti ve milleti feda edemez. Felsefe ya devlet başa ya kuzgun leşe olmalıdır. Elbette ki milletin kararı baş tacıdır ve üzerinde manipülasyonlar yapılamaz. Ancak ortaya çıkan durum düşündürücüdür. Yapılan hatalar sanki sistematik bir hataya işaret etmektedir. Bu kadar yanlış tesadüfi hata olarak değerlendirilemez.
Her ne olursa olsun mutlaka sağ duyu hakim olmalı, halkın iradesinin sandığa hakkıyla yansıması için herkes elinden geleni yapmalıdır. Sonuç kime yetki veriyorsa onun gerçekten hak ettiği yere oturmasına destek verilmelidir. Demokrasinin gereği de bu olmalıdır. Hiçbir yabancı ülkeden medet umulmadan herkesin birbirini sevmesi, ayrılıkların ve gayrılıkların sona ermesi, bayrak, vatan, devlet ve millet konularında daha duyarlı olarak herkesin birbirini kucaklaması ve hakiki manada kardeşlik, ülküdaşlık, yoldaşlık, gönüldaşlık duygularının güçlendirilmesi canı gönülden arzumuz olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve her kesimi amasız, fakatsız kucaklayan bir kapsayıcılık ruhuyla büyük Türk Milleti ancak bu ruhla ayağa kalkacak, hain düşmanların tüm heveslerini kursaklarına gömecektir. Buna herkesin ihtiyacı vardır ve herkes bu konuda sorumluluk sahibidir. Medyada sürekli birilerinin mutlaka çıkar odaklı halkın gözünden kaçmayan yanlışlara doğru ve doğrulara yanlış diyerek hiç kimseyi bir yerlere sürekli taşıyamayacakları bir gerçekliktir. Bu tür berrak zihinsel faaliyetler içerisine girenlerin esas niyetleri de zaman içerisinde tüm çıplaklığıyla ortaya serilecektir. Gerçekten de bu aziz milletin yetiştirdiği ve tüm küresel oyunları bozacak bulanık zihinsel faaliyetleri kontrol altına alarak yönetme erkine sahip devlet büyüklerimiz vardır ve gece gündüz hiç yılmadan çalışmaktadırlar. Herkes sorumluluk bilinciyle farkındalık düzeylerini yükseltmek zorundadır.