Ali Osman ENGİN
Köşe Yazarı
Ali Osman ENGİN
 

OLAYLARI KÖR NOKTALARINDAN OKUYUP OKUTARAK KURULAN TUZAKLARI BOZMAK ZORUNDAYIZ!..

Çok değerli okurlarım ve sevgili dostlar, hepinizi en samimi dileklerimle selamlıyorum ve dertlerinize deva, hastalıklarınıza şifa, borçlarınıza eda ve bedeninize güç ve kuvvet diliyorum. Ülkemizin huzur ve güvenini bozmayı hedef alan, toplumsal birlik ve beraberliğimizi her fırsatta sabote eden, sosyal, kültürel, ekonomik, teknolojik gelişme ve hamlelerimizi içlerine bir türlü sindiremeyen ezeli ve ebedi düşmanları da bizlerden alacakları yok edici darbelerle beraber yüce Allah’ın şaşmaz adaletine havale ediyorum.   Aziz milletimize dayatılan menfur olayları kurgulayanlar, vurmayı plânladıkları her bir darbe ve hamleyi gerçekleştirmek için ayrı ayrı proje çalışmalarıyla tutum ve davranışlarını ortaya koymaya devam ediyorlar. Hazırladıkları projelerdeki problem sorularını ise, bizim görsel ve yazılı medyamızda seçilmiş yazar, gazeteci, muhabir ve haçan komplo teorisyenlerine tartıştırıp,doğal olarak bu figüranların hemen hemen hepsi, önceden seçilerek üzerinde çalışılmış olan soruları cevaplamayayönlendiriliyorlar. Onlarda hazırlanan senaryoların birer parçası olarak rollerini icra etmeye çalışıyorlar. İçlerinden birkaçı doyurucu ve temel gerçeklikleri tarafsız bir şekilde ortaya koymaya çalışıyorlar.   Verilen cevaplar ya mevcut siyasi otoriteye destek adına ne olursa olsun savunucu veya muhalifler adına iktidarı eleştirme ve doğru – yanlış analizlerine girmeden kendilerince naylon sentezler yaparak sanal gerçeklikler üretmeye çabalıyorlar. Üretilen bu sanal gerçeklikler her ne kadar ana gerçekliklerden üretilmiş gibi gösterilse de, aslından tamamen farklı ve bedenleri felç edip uyuşturan uyuşturucular gibi zihinleri uyuşturucu, toplumu farklı ve akla gelmeyen karanlık rotalara yönlendirici işlevlere sahiptir. Bu yapılanları psikolojide bıktırarak duyarsızlaştırma şeklinde açıklayabiliriz. Sürekli yalan söyleyip yanlışlara doğru diyenlerin ne zaman doğru söylediklerine bakılmaz. Sürekli doğru söyleyenlerinde nerede ve ne zaman ne söylediklerine bakılmaz. Çünkü o her zaman, her yerde yapılması gerekeni yapar ve denilmesi gerekeni der.   Bana göre ister iktidar ve isterse muhalefet olsun, eğer oy kaybı yaşanıyorsa bilinmelidir ki bunun ana nedeni; izleyicileri adeta aptal yerine koyarak yapılan yanlışları doğru ve doğruları da eğri gösterme çabalarıdır. Burada basit bir şekilde sorulması gereken iki soru vardır. 1- Eğer her şey doğru ise, toplumsal yapı, onun kurumları ve bireysel ölçekte yaşamak zorunda kaldığımız iç ve dış sorunları nasıl izah edeceksiniz? 2- Eğer her şey yanlış ve gerçekten TEKNOFEST’ te de sergilenen ve gurur veren çalışma ve gelişmeleri, yapılan terör mücadelesini nasıl izah edeceksiniz? Anlayabildiğim kadarıyla Hazırlanan dış ve iç kaynaklı sinsi ve topyekun Milletimizi ve Devletimizi hedef alan projelerin gizli ve kripto hedeflerinin gerçekleşmesi için yanlışların doğru ve doğruların da yanlış gösterilerek kafa karışıklığı yaratılması gerekmektedir. Sürekli kafa karışıklığı yaşayan bireylerin musibetlerden nasihat çıkararak doğru karar vermeleri psikolojik olarak beklenemez.   Toplumun bu durumundan yararlanacak olanlar da, hain terör örgütleri, CIA destekli ve Vatikan bağımlı kripto cemaat ve tarikat yapılarıdır. Bu kripto paralel yapılar ve bu yapıların kurucuları ile ilgili sosyal medyada çok düşündürücü ve çarpıcı açıklamalar yapılmaktadır. Çok doğal olarak, bu yapı mensuplarının niyet, söylem ve eylemleri; İslâm ahlâk ve faziletine sımsıkı sahip olup, Türk Milletinin bir mensubu olmaktan gurur duyan; “İlayıKelimetullah” davasına inanan Kızılelma yolcularının nefret ve anti patilerini köpürtmüştür. Bu kripto yapıların tarih bilincine ve tarih şuuruna ihtiyaçları yoktur ve devlet ve millet olmanın gereği olan milli ve yerli konulara asla girmezler. Kimin kucağına otururlarsa onun düdüğünü çalarlar. Tespih çekip zikir getiripters düz takla ata ata yaklaştıkları siyasi otoriteyi kullanarak Türk Milletinin tarihi geçmişine ait şahsiyetlere tahammülleri olmadığından, hemen yanı başlarında varsa onlara ait görüntü ve izleri en kısa sürede yok ederler. Bu paralel ve kripto yapılar kendi içlerinde şeyhlik ve zakirlik mücadelesine girdiklerinde birbirlerini dinsizlik, şarlatanlık ve küstahlıkla suçlarlar. Kendileri dışındakileri gâvur, kendilerini de Müslüman görerek tüm gizli ve kripto faaliyetlerini bu temele oturturlar. Amerika’ya, karşıdırlar ama Amerikan doları ile Hac ve Umre turları düzenleyerek diğerlerinin sırtından bedava Hac ve Umreye giderler. Onun bunun sırtından geçinmeye alışa alışa artık her türlü dolandırıcılık, hak etmedikleri makam ve mevkilere yükselerek devlete paralel yapılar oluşturmak, taşeronları oldukları küresel ağababalarının kucağında uygun pozisyonlar alarak oturup onların ağızlarındaki salyalı düdükleri öttürürler. O düdüklerin sesi tarih şuuru ve tarih bilinci zayıf, kendi değerlerini daha oturtamamış, imanın en düşük seviyesine sahip, hafızaları sanal ve portatif hafıza kartlarıyla değiştirilmiş ve farkındalık düzeyi düşük gençleri çok cezbedicidir. İşte bu cazibeye kapılanların büyük bir çoğunluğu terör örgütü mensupları olarak bu millete ve devlete ihanet bayrağını açmışlardır. Aslında o düdükten çıkan kripto mesajlar ilimünati gerçekliğindeki 25. Kareye düşen mesajlardır. Onları da uyuşturup sarhoş etmiştir. Bu şuuru kaybolan şuursuzların kendilerini insanlık değerlerine bağlayan ipleri ve bir yerlerinden tutulacak sapları da kalmamıştır.   Bu ipsiz ve sapsızlar kendi kaderleri haline getirdikleri her türlü haksızlık, yalan, dolan, sahtekârlık, dolandırıcılık ve namussuzluğu yaparlar. Ancak merdiven altlarında veya daha albenisi olan yerlerde adeta saadet zincirleri ile kayıtsız mensuplarının kaydını tutup kesinlikle konjonktürel ve manüplatif bağlarla birbirlerine bağlayan dergâhlar kurup fikirsiz zikir dünyasına dalmak için, oraya vardıklarında aklanıp paklanırlar!.. Hakiki bir Müslümanın Allah korusun bunlara inanıp, imanını sağlamlaştırmaya çalışması adeta bir ham hayal avcılığıdır. Örneğin İman kurtarma operasyonu yapanların fikir babasının kabrinin Vatikan da olabileceğini iddia eden bir sosyal paylaşımı okuduğumda inanın sevgili dostlar şok oldum. Bu olup bitenler tüm boyutları ile derinlemesine ve bulanık zihinsel faaliyetlerle analiz edilip değerlendirildiğinde, neden bu toplumun kültür, inanç ve değerler açılarından bu hale geldiğini anlayabiliyorum.   Her gün duyduğumuz ve gördüğümüz kadarıyla Amerika ve soytarıları tarafından PKK terör örgütünün uzantısı ve muadilleri olan YPG-PYD ve benzerleri binlerce tır dolusu silah ve mühimmatla kuşandırılıyorlar. Batı emperyalizminin oyun kurucuları terör örgütlerini silahlandırıp eğitim vermelerine gerekçe olarak; Türkiye Cumhuriyeti Devletinden gelecek bir müdahaleye karşı alınan bir tedbir  şeklinde algılanmasını istiyor. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti en kısa zamanda Fırat’ın doğusu ve batısına çok en kısa zamanda etkili bir müdahalede bulunmaz ve süreç uzarsa, işte o zaman Amerika git gide hızlandırdığı silah ve mühimmat desteğini artıracaktır. Amerika, dünya kamuoyuna da bu doğrultuda mesaj vermektedir. Silah ve mühimmat desteğini Türk Silahlı Kuvvetlerinin olası müdahalesine tedbir olarak gerekçelendirmektedir. O halde hiç zaman geçirmeden ve gerekli diplomatik kanalları da mutlaka devreye sokarak çok hızlı ve etkili bir müdahalenin fitili ateşlenmelidir.   Selam ve sevgilerimle.
Ekleme Tarihi: 22 Eylül 2019 - Pazar
Ali Osman ENGİN

OLAYLARI KÖR NOKTALARINDAN OKUYUP OKUTARAK KURULAN TUZAKLARI BOZMAK ZORUNDAYIZ!..

Çok değerli okurlarım ve sevgili dostlar, hepinizi en samimi dileklerimle selamlıyorum ve dertlerinize deva, hastalıklarınıza şifa, borçlarınıza eda ve bedeninize güç ve kuvvet diliyorum. Ülkemizin huzur ve güvenini bozmayı hedef alan, toplumsal birlik ve beraberliğimizi her fırsatta sabote eden, sosyal, kültürel, ekonomik, teknolojik gelişme ve hamlelerimizi içlerine bir türlü sindiremeyen ezeli ve ebedi düşmanları da bizlerden alacakları yok edici darbelerle beraber yüce Allah’ın şaşmaz adaletine havale ediyorum.

 

Aziz milletimize dayatılan menfur olayları kurgulayanlar, vurmayı plânladıkları her bir darbe ve hamleyi gerçekleştirmek için ayrı ayrı proje çalışmalarıyla tutum ve davranışlarını ortaya koymaya devam ediyorlar. Hazırladıkları projelerdeki problem sorularını ise, bizim görsel ve yazılı medyamızda seçilmiş yazar, gazeteci, muhabir ve haçan komplo teorisyenlerine tartıştırıp,doğal olarak bu figüranların hemen hemen hepsi, önceden seçilerek üzerinde çalışılmış olan soruları cevaplamayayönlendiriliyorlar. Onlarda hazırlanan senaryoların birer parçası olarak rollerini icra etmeye çalışıyorlar. İçlerinden birkaçı doyurucu ve temel gerçeklikleri tarafsız bir şekilde ortaya koymaya çalışıyorlar.

 

Verilen cevaplar ya mevcut siyasi otoriteye destek adına ne olursa olsun savunucu veya muhalifler adına iktidarı eleştirme ve doğru – yanlış analizlerine girmeden kendilerince naylon sentezler yaparak sanal gerçeklikler üretmeye çabalıyorlar. Üretilen bu sanal gerçeklikler her ne kadar ana gerçekliklerden üretilmiş gibi gösterilse de, aslından tamamen farklı ve bedenleri felç edip uyuşturan uyuşturucular gibi zihinleri uyuşturucu, toplumu farklı ve akla gelmeyen karanlık rotalara yönlendirici işlevlere sahiptir. Bu yapılanları psikolojide bıktırarak duyarsızlaştırma şeklinde açıklayabiliriz. Sürekli yalan söyleyip yanlışlara doğru diyenlerin ne zaman doğru söylediklerine bakılmaz. Sürekli doğru söyleyenlerinde nerede ve ne zaman ne söylediklerine bakılmaz. Çünkü o her zaman, her yerde yapılması gerekeni yapar ve denilmesi gerekeni der.

 

Bana göre ister iktidar ve isterse muhalefet olsun, eğer oy kaybı yaşanıyorsa bilinmelidir ki bunun ana nedeni; izleyicileri adeta aptal yerine koyarak yapılan yanlışları doğru ve doğruları da eğri gösterme çabalarıdır. Burada basit bir şekilde sorulması gereken iki soru vardır. 1- Eğer her şey doğru ise, toplumsal yapı, onun kurumları ve bireysel ölçekte yaşamak zorunda kaldığımız iç ve dış sorunları nasıl izah edeceksiniz? 2- Eğer her şey yanlış ve gerçekten TEKNOFEST’ te de sergilenen ve gurur veren çalışma ve gelişmeleri, yapılan terör mücadelesini nasıl izah edeceksiniz? Anlayabildiğim kadarıyla Hazırlanan dış ve iç kaynaklı sinsi ve topyekun Milletimizi ve Devletimizi hedef alan projelerin gizli ve kripto hedeflerinin gerçekleşmesi için yanlışların doğru ve doğruların da yanlış gösterilerek kafa karışıklığı yaratılması gerekmektedir. Sürekli kafa karışıklığı yaşayan bireylerin musibetlerden nasihat çıkararak doğru karar vermeleri psikolojik olarak beklenemez.

 

Toplumun bu durumundan yararlanacak olanlar da, hain terör örgütleri, CIA destekli ve Vatikan bağımlı kripto cemaat ve tarikat yapılarıdır. Bu kripto paralel yapılar ve bu yapıların kurucuları ile ilgili sosyal medyada çok düşündürücü ve çarpıcı açıklamalar yapılmaktadır. Çok doğal olarak, bu yapı mensuplarının niyet, söylem ve eylemleri; İslâm ahlâk ve faziletine sımsıkı sahip olup, Türk Milletinin bir mensubu olmaktan gurur duyan; “İlayıKelimetullah” davasına inanan Kızılelma yolcularının nefret ve anti patilerini köpürtmüştür. Bu kripto yapıların tarih bilincine ve tarih şuuruna ihtiyaçları yoktur ve devlet ve millet olmanın gereği olan milli ve yerli konulara asla girmezler. Kimin kucağına otururlarsa onun düdüğünü çalarlar. Tespih çekip zikir getiripters düz takla ata ata yaklaştıkları siyasi otoriteyi kullanarak Türk Milletinin tarihi geçmişine ait şahsiyetlere tahammülleri olmadığından, hemen yanı başlarında varsa onlara ait görüntü ve izleri en kısa sürede yok ederler. Bu paralel ve kripto yapılar kendi içlerinde şeyhlik ve zakirlik mücadelesine girdiklerinde birbirlerini dinsizlik, şarlatanlık ve küstahlıkla suçlarlar. Kendileri dışındakileri gâvur, kendilerini de Müslüman görerek tüm gizli ve kripto faaliyetlerini bu temele oturturlar. Amerika’ya, karşıdırlar ama Amerikan doları ile Hac ve Umre turları düzenleyerek diğerlerinin sırtından bedava Hac ve Umreye giderler. Onun bunun sırtından geçinmeye alışa alışa artık her türlü dolandırıcılık, hak etmedikleri makam ve mevkilere yükselerek devlete paralel yapılar oluşturmak, taşeronları oldukları küresel ağababalarının kucağında uygun pozisyonlar alarak oturup onların ağızlarındaki salyalı düdükleri öttürürler. O düdüklerin sesi tarih şuuru ve tarih bilinci zayıf, kendi değerlerini daha oturtamamış, imanın en düşük seviyesine sahip, hafızaları sanal ve portatif hafıza kartlarıyla değiştirilmiş ve farkındalık düzeyi düşük gençleri çok cezbedicidir. İşte bu cazibeye kapılanların büyük bir çoğunluğu terör örgütü mensupları olarak bu millete ve devlete ihanet bayrağını açmışlardır. Aslında o düdükten çıkan kripto mesajlar ilimünati gerçekliğindeki 25. Kareye düşen mesajlardır. Onları da uyuşturup sarhoş etmiştir. Bu şuuru kaybolan şuursuzların kendilerini insanlık değerlerine bağlayan ipleri ve bir yerlerinden tutulacak sapları da kalmamıştır.

 

Bu ipsiz ve sapsızlar kendi kaderleri haline getirdikleri her türlü haksızlık, yalan, dolan, sahtekârlık, dolandırıcılık ve namussuzluğu yaparlar. Ancak merdiven altlarında veya daha albenisi olan yerlerde adeta saadet zincirleri ile kayıtsız mensuplarının kaydını tutup kesinlikle konjonktürel ve manüplatif bağlarla birbirlerine bağlayan dergâhlar kurup fikirsiz zikir dünyasına dalmak için, oraya vardıklarında aklanıp paklanırlar!.. Hakiki bir Müslümanın Allah korusun bunlara inanıp, imanını sağlamlaştırmaya çalışması adeta bir ham hayal avcılığıdır. Örneğin İman kurtarma operasyonu yapanların fikir babasının kabrinin Vatikan da olabileceğini iddia eden bir sosyal paylaşımı okuduğumda inanın sevgili dostlar şok oldum. Bu olup bitenler tüm boyutları ile derinlemesine ve bulanık zihinsel faaliyetlerle analiz edilip değerlendirildiğinde, neden bu toplumun kültür, inanç ve değerler açılarından bu hale geldiğini anlayabiliyorum.

 

Her gün duyduğumuz ve gördüğümüz kadarıyla Amerika ve soytarıları tarafından PKK terör örgütünün uzantısı ve muadilleri olan YPG-PYD ve benzerleri binlerce tır dolusu silah ve mühimmatla kuşandırılıyorlar. Batı emperyalizminin oyun kurucuları terör örgütlerini silahlandırıp eğitim vermelerine gerekçe olarak; Türkiye Cumhuriyeti Devletinden gelecek bir müdahaleye karşı alınan bir tedbir  şeklinde algılanmasını istiyor. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti en kısa zamanda Fırat’ın doğusu ve batısına çok en kısa zamanda etkili bir müdahalede bulunmaz ve süreç uzarsa, işte o zaman Amerika git gide hızlandırdığı silah ve mühimmat desteğini artıracaktır. Amerika, dünya kamuoyuna da bu doğrultuda mesaj vermektedir. Silah ve mühimmat desteğini Türk Silahlı Kuvvetlerinin olası müdahalesine tedbir olarak gerekçelendirmektedir. O halde hiç zaman geçirmeden ve gerekli diplomatik kanalları da mutlaka devreye sokarak çok hızlı ve etkili bir müdahalenin fitili ateşlenmelidir.

 

Selam ve sevgilerimle.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler acotr.org deneme bonusu veren siteler 2023 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri