B.B. Erzurumspor, 26'ncı haftada deplasmanda oynadığı maçta
Erzin Belediye'ye 3-1 yenildi.
O maçtan sonra B. B. Erzurumspor'un bileği bükülmüyor.
Mavi- beyazlı takım Düzce'yi 4-1, ardından deplasmanda
Kızalcabölük'ü 3-2 yenerek ligde varlığını hissettirdi.
Evinde Kırıkhan'ı 3-1 yendikten sonra gittiği Bursa'da Nilüfer ile 1-1
berabere kaldı.
Sonrasında ikinci bir seri yakaladı.
Düzyurt'u 4-0, Trabzon'da Arsin'i 1-0, içerde Silivri'yi 2-1, ardından
İstanbul'da Maltepe'yi 1-0 yenmeyi bildi.
Son iki maç olan Silivri ve Maltepe karşılaşmalarında son saniyelerde
üçer puanı alması, şampiyonluğu istediğinin en önemli belirtisi.
İçerde ve dışarıda oynadığı son sekiz maçın yedisinden galibiyetle
ayrıldı.
Oynadığı futbol belki yeterince tatmin etmiyor ama aldığı sonuçlar
taraftarın yüzünü güldürüyor.
Sosyal medyada, atılan goller ve maç bittikten sonra sevinç
gösterilerini seyredince başarıya ne kadar hasret kaldığımız
anlaşılıyor.
SON VİRAJA GİRDİK
Ligde son üç haftaya girdik.
B.B. Erzurumspor, oynadığı 32 maçta 18 galibiyet, 8 beraberlik ve 6
yenilgi aldı.
Puanı 62, en yakın rakibi Kızılcabölükspor'a 3, Tire 1922 Spora 5
puan fark attı.
Ligin en çok gol atan (56), en az gol yiyen (29) ve en iyi averaja
(27) sahip tek takımı.
Daha ne olsun?
Sırada Altay ile 16 Nisan günü saat 15.00'te oynayacağımız maç var.
Ardından deplasmanda Tire 1922 Spor ve içerde oynayacağız, lig
Turgutlu maçı ile sona erecek.
BIRAKIN TADINI ÇIKARALIM
Kapısına kilit vurulan Erzurumspor, en son ne zaman şampiyon
olmuştu?
Mavi- beyazlı ekip, 1997-98 sezonunda şimdiki Süper Lige
yükselmişti.
Aradan neredeyse 18- 19 yıl geçmiş.
Peki şampiyonluk nasıl yaşanır?
Keyfini çıkarmak için; her şeyi ve tüm olumsuzlukları bir kenara
bırakmak gerek.
Bırakın bari şimdi tadını çıkaralım.
Yok efendim, 'Altay maçında bize şöyle yaptılar.'
Hiç sporla şiddet bir arada olur mu?
NE DEMİŞ AKATAY 'BAR' ŞİİRİNDE
Ünlü şair Sadettin Akatay 'Bar' şiirinde ne diyor?
"Doğunun sınır taşı, Erzurum'un Dadaşı/ Efesi var İzmir'in
eğilmez Türk'ün başı"
Böylesine övgüye layık gördüğümüz ‘İzmirliyi köşeye sıkıştırmak’,
onlara ‘koro halinde küfür etmek’ bize yakışır mı?
Sadece onlara değil, ne hakemlere ne de diğer rakiplere.
Biz 81 iliyle Türkiye'yiz.
‘Üç beş kişi hata yaptı’ diye bir kente ya da günahsızlara ceza
kesmek Dadaşlara yakışır mı?