TÜRKİYE Cumhuriyetinin yirmi altıncı Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral, İlker
Başbuğ'u dinledik.
İyi bir hatip, birkaç saat konuştu.
Nene Hatun Kültür Merkezinde yer bulamayanlar, merdivenlere, yerlere oturdular,
çoğu ayakta izledi İlker Paşayı.
Ama biz biraz daha avantajlı konumdaydık.
Erzurum Barosu eski Başkanlarından Avukat Faruk Terzioğlu'nun İlker Başbuğ'un
onuruna Hacıbaba Lokantasında verdiği yemeğe katıldık.
Sivil toplum liderleri, gazeteciler, avukatlar, siyasetçiler, hemen her kesimden
temsilciler vardı.
Orada ısınma turları gibi hem yemek yenildi hem de sohbet edildi.
İlker Paşa ilk olarak "Basının işi zor" dedi ve ekledi:
- Basınla iyi geçineceksin.
ERZURUM KALESİNİ İLK KEZ GÖRDÜ
Belli ki ilk kez ayran aşı içti.
Bir gün önce cağ kebap yediği için, kuzu şiş istedi.
Ancak herkes de bir merak.
Birbiri ardına gelen sorular yüzünden uzun süre hazırladığı lokmayı ağzına
götüremedi.
Uzun süre çatal elinde kaldı.
Türk Silahlı Kuvvetlerine 50 yılını verdiğini anlattı.
Göle'de, Ardahan'da kaldığını, Erzurum'da Kolordu Karargahında bulunduğunu
ancak Erzurum kalesini görme fırsatı bulamadığından söz etti.
14 Nisan sabahı ilk kez Erzurum Kalesini, Kongre Salonunu, Atatürk Evini gezdiğini
söyledi.
Bu arada hazırladığı lokmayı yemesi için Faruk Terzioğlu araya girdi, Erzurumluların
askere olan sevgisini, TSK'ya olan güvenini anlattı.
İlker Paşa, Güneydoğuda her gün şehit haberlerinden üzüntü duyduğunu
"Yüreğimiz yanıyor" diyerek ifade etti.
Hükümetin cemaatle mücadelesini yüzde 100 desteklediğini açık yüreklilikle
vurgularken, "Bir Humeyni'miz de olabilir miydi?" dedi.
Diğer genelkurmay başkanları gibi emekliliğin tadını çıkarmak yerine üniversiteleri
dolaşarak düşüncelerini gençlerle paylaşmayı tercih ettiğini ve bu yolda yürüyeceğini
belirtti.
PAŞAYA BÜYÜK İLGİ
Sonra Atatürk Üniversitesine hareket ettik.
Gözlerime inanamadım.
Nene Hatun Kültür Merkezinin girişinde çok uzun kuyruk.
Girişte sıkı bir kontrol.
Salonda ise oturacak yer yok.
Önce İlker Paşayı Erzurum'a konferans için davet eden Atatürk Üniversitesindeki
Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Onur Şahin bir konuşma yaptı.
Şahin'in Atatürkçülükle ilgili düşünceleri alkış topladı.
KONFERANSTAN ERKEN ÇIKANLAR MANŞETİ KAÇIRDI
İlker Başbuğ Paşa ise 'Milli siyaset, Ortadoğu ve Türkiye' konusunda 1.5 saat süren
bir konferans verdi ardından sorularını yanıtladı.
Her şeyden önce ciddi bir devlet adamı olarak tanıdık ve sevdik İlker paşayı.
Konuşmasının bitimine doğru bir hayalinden söz etti.
Ancak bazı meslektaşlar, konferanstan erken çıktıkları için o hayali duyamadı ve
dolayısıyla manşeti kaçırdılar.
İlker Başbuğ’un ”En büyük hayalim, Türkiye ile Azerbaycan’ın tek devlet
olmasıydı” sözleri ülke içinde ve dışında büyük yankı uyandırdı.
EV SAHİBİ NİYE YOKTU?
Atatürk Ülkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Esin Dayı, çok güzel
anlattı duygularını.
Ardından Prof. Dr. Dayı, hem plaket hem de kitaplarını takdim etti.
Erzurum Kalkınma Vakfı Başkanı Erdal Güzel konferanstan dolayı teşekkür etti,
plaket verdi.
Emekli Öğretim üyesi Lütfi Sezen hocamız da kitabını armağan etti.
Gözlerimiz ev sahibi Atatürk Üniversitesi yetkililerini aradı, ancak nedense
kimsecikler yoktu.
Acaba verecekleri plaket mi kalmamıştı?