Esat gitsin diye 2011 yılında başlayan süreç.
Esat'ın kalacağının belli olmasıyla nihayete eriyor gibi...
Peki;
Esat yerinde kalacaktı madem.
Neden adamların içişlerine müdahil olduk.?
Bu kadar ölüm, yıkım, sığınmacı neden oldu.?
Niçin yüzlerce Şehit ve yaralı verdik.?
Ben Ülkeme bakarım...
Türkiye;
Ensar-Muhacir muhabbetiyle.
4 Milyon sığınmacı ve harcanan On Milyarlarca dolardan başka.
Bu süreçte ne elde etti.?
Merak ediyorum arkadaş.
Biri bana, bu Millete çıksın izah etsin.
Ne kazandık.?!
Kaybettiklerimizi söylemiyorum bile...
Aslına bakarsanız...
Başından beri belliydi bu işin bize patlayacağı.
Şimdi.
Rusya ve Suriye ordusu binlerce ne idüğü belirsiz militanın bulunduğu İdlib'e ortak operasyon yapıyor.
Ceremesini yine biz çekeceğiz.
Yine on binlerce sığınmacı gelecek, sınırlarımıza dayanacak.
Kimdir, nedir bilmeden alacağız ülkeye.
İdlib'ten kaçan siviller içerisinde kim bilir kaç terörist ülkemize giriş yapacak.?
Benim endişem.
Türk Ordusu'nun cepheye sürülmesi.
Ve;
Kendimizi bir anda çatışmaların içerisinde bulmamızdır.
Suriye ile karşı karşıya kalmamızdır.
Zira, Amerika'ya hiçbir şart altında güvenilmez...
Onlar çeker gider.
Biz kalırız komşumuzla baş başa...
Şunuda dip not olarak belirtmeden geçemeyeceğim.
Sorarım herkese.
Abd ve Batı gittikleri Ülkeye veya coğrafyaya.
Kan.
Ölüm.
Gözyaşı.
Ve;
Yıkımdan başka ne götürmüşler.?
Son söz;
Sen bize yardım et yarabbi. Tek umudumuz sensin zira..