Uzundere ilçesi, iki yıl önce turizm açısından umut veren bir atılım yapmıştı. Ne yaptığını merak ediyorsanız anlatayım:
Uzundere, Dünyadaki 28 ülkede bulunan 128 'Cittaslow' diye adlandırılan 'Sakin Şehir' arasına girme başarısı gösterdi. Türkiye’nin 11’inci sakin şehri unvanını aldı.
Şimditarihi, doğal, kültürel değerlere sahip çıkılacağına aynı Uzundere, Nasrettin Hocanın fıkrasında olduğu gibi, bindiği dalı kesmeye başladı. Biz de onun için Uzundere’yimercek altına aldık.
Efendim, Uzundere, Erzurum- Artvin karayolunun 84 kilometresinde, ÇoruhVadisinde 3000 yıllık geçmişi bulunan yerleşim birimi. Deniz seviyesinden 1050 metre yükseklikte, Karadeniz iklimi etkisialtında olan ilçenin 18 mahallesinde 7 bin 589 kişi yaşıyor.
SAKİN ŞEHİRDE HAYAL KIRIKLIĞI
Erzurum- Artvin karayolunda, Tortum ilçesini geçtikten sonra Uzundere’ye varıyorsunuz. Biz de Uzundere’ye meslektaşım Öztürk Akkök’le birlikte gittik.
Dedik ki; biraz ‘sakin şehir’ havası alır, meyve ağaçlarının altında bir bardak çay içeriz. Ama ne mümkün. Merkez Caminin önündeki o güzelim meyve ağaçları ve çay bahçesi şimdi yok. Önce gözlerimize inanamadık. Uzundere’lilere baktık, ağaçlar olmadığı için güneşin altında, caminin merdivenlerine oturmuş, namaz vaktini bekliyorlar.
O sırada yanımızdan geçen bir vatandaşa ağaçlara ne olduğunu sorduk. “Başkan buradaki ağaçları kestirdi ama Öşvank yoluna yüzlerce dut ağacı dikti” diye savunma yaptı.
Ağaçlar kesilmiş yerine kavşak düzenlemesi yapmışlar,ortaya da bir saat kulesi dikmişler. Vatandaşın biri de o saat kulesinin gölgesine domates, üzüm kasaları koymuş, satıyor.
ANIT AĞACI KESENLER, ÇEVRE KATLİAMINA DOYMUYOR
Aslında Uzundere’de yeşil katliamı, 2015 yılında başlamıştı. Türkiye'nin meyve veren anıt ağaçlarından biri olan 170 yıllık tescilli dut ağacı, ‘kaymakamlık binası yapılacak’ diye feda edilmişti. Belediye Başkanı Halis Özsoy’un“Gözüm gibi bakacağım” dediği anıt ağaçla birlikte parkta bulunan asırlık ceviz ve kiraz ağaçları da iş makineleri tarafından sökülmüştü.
Yoldaş Öztürk Akkök’ün ‘Uzundere değil… Artık betondere!’ dediği ilçeye buruk bir şekilde veda ediyoruz. Kuzeye doğru yola devam ediyor ve 20 kilometre ötedeki Tortum Şelalesine varıyoruz.
UNESCO’nun Dünya mirasına aday gösterdiği, 48 metre yükseklikten düşen Tortum Şelalesinde ikinci bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. Suyun düştüğü korkuluklu taş merdivenler vardı ya, işte orada heyelan olmuş. Suyun düştüğü göle inen merdivenli yaya yolu, risk taşıdığı için yaya trafiğine kapatılmış.Tahta perde üzerine kırmızı bir ok ve “Dikkat! Merdivenleri kullanmak tehlikeli ve yasaktır” yazısı asılmış.
Çok eskilerde bu yaya yol, patikaydı. Yağışlı havalarda toprak yolda yayalar, en çok kayarak düşmekten korkuyordu. 2010 yılında aramızdan ayrılan, oturduğu koltuğun hakkını veren, kalbi ‘Temiz ve güzel Erzurum için çarpan’ Dr. Haluk Nakipoğlu, Çevre İl Müdürü olduğu dönemde,şelalenin bu günkü korkuluklu, taş merdivenli yolunu yaptırmıştı. İşte o taş yolun altı, toprak kaydığı için boşalmış. Bunun üzerine, tahtalardan barikat kurularak bir facianın önüne geçilmiş.
İLGİLİLERİN DUYARSIZLIĞI
Yol kapatıldığı için yerli ve yabancı turistler sonradan açılan patika servis yolunda güçlükle inip çıkıyorlar. Vatandaş, aylardan beri riskli yolda hiçbir çalışma yapılmamasından,ilgili makamların duyarsızlığından yakınıyor. Her gün yüzlerce meraklının gidip geldiği yolun biran önce yapılarak yaya trafiğine açılması bekleniyor.
Çünkü Tortum Şelalesi, yerli ve yabancı turistlerin her mevsim ilgisini çekiyor. Mayıs ve Haziran aylarında coşan şelale, sıkça ortaya çıkan gökkuşağı ile adeta bütünleşiyor. Özellikle yaz sıcağında şelale suyunun oluşturduğu yağmur damlaları, gezmeye gelenleri serinletiyor.
Tortum gölünden akan su, 48 metreden düştüğü için Tortum Şelalesi, Dünyada üçüncü sırada bulunuyor. Afrika'daki Vietorio Şelalesinde su 120 metre, A.B.D.'dekiNiagara Şelalesi 51 metre yükseklikten düşerek ilk iki sırada yer alıyor.
Uzundere konulu yazıyı, çevrede yaygın olan bir söylenti ile tamamlayalım. Özellikle orta yaşlıların ve genç olduklarını düşünen yaşlıların, sağlık durumlarını kontrol için şelalenin suyunun döküldüğü göle, demir korkuluklu,taş merdivenleri kullanarak inmeleri, Tortum Çayını ahşap köprüyle geçmeleri ve Tortum Hidroelektrik Santralinin dik yokuşuna çıkmaları gerekiyor. Bu sınavı başarıyla tamamlayanlara sağlıklı gözü ile bakılıyor.