Sosyal medyayı çok iyi kullananlar arasında gösterilen Antalya’dan hemşehrimiz Ulukan Sadi Kadıoğlu, bir video paylaşmış. 'Kadıoğlu paylaşmışsa vardır bir hikmeti' diyerek hemen açıyorum. Kadıoğlu'nun 'Utanmalıyız' diye üst başlıkla kullandığı video, 'Mick amcanın canına tak eden Türkiye ayıbı' başlığını taşıyor. Dört dakikalık Post Ofis yapımı video, Muğla'nın Fethiye ilçesinde deniz kenarında çekilmiş. Video, yabancı adamın Türkçe olarak söylediği şu sözlerle başlıyor:
"Türkiye bir cennet. Nereye giderseniz inanılmaz bir güzellikle karşılaşırsınız. Çok şanslısınız. Ama Türkiye'de bir sorun var. Her yer çöp. Bu problem nasıl çözülür? Herkes bir poşet alacak ve çöpleri toplayacağız."
Sonra hakikaten cennet gibi güzel ülkemizi ne hale getirdiğimizi gösteren iğrenç görüntüler. Yanında büyükçe bir poşet getiren yabancı, bizim piknik yaptıktan sonra ortalığa attığımız çöpleri, şişeleri, kağıtları topluyor. Aslında o kadar çöpü toplama işi 5-10 dakika bile sürmüyor.
Piknik yaptıktan sonra bıraktığımız bu atıkları, çöp kutularına götürerek atmamız gerekmez mi? 'Temizlik imandandır' özdeyişini bile bile ülkemizi çöplüğe dönüştürüyoruz. İnsan evini, mahallesini, kutsal saydığı vatan topraklarını çöplük eder mi? Niye çok ihtiyacımız olan suyu, havayı, toprağı kirletiyoruz? Sonra da 'nasıl temizleriz' diye arayışa giriyoruz. Bir anlam veremiyor ve utanıyorum. Ama ülkeyi çöplüğe dönüştürenler utanmıyor...
Onlar Fethiye'den örnek vermiş. Ben de size Erzurum'daki ünlü Paşapınar Çeşmesinin karşısına Karayolları'nın yaptığı çeşmenin önünden çektiğim fotoğrafı göstermek istiyorum. Her taraf pislik içinde. Bir fazlası var, ‘yaratığın biri’ çeşmenin yakınına büyük tuvaletini yapmış. Kokudan çeşmeye yaklaşamıyorsunuz.
Ülkeyi çöplüğe çevirenlerin hiç vicdanı sızlamaz mı? Ben nerede bir çöp görsem utanıyorum. Peki doğayı kirletenler, çöpleri ortalıkta bırakıp gidenler, siz hiç utanmıyor musunuz?