Geçtiğimiz yaz ortasında CNN Türk'ten meslektaşımız Güven
İslamoğlu, Uzundere'deydi.
Güven İslamoğlu dünyanın sayılıları arasında yer alan Tortum
şelalesi ve gölü, Öşvank manastırı, yedi göller, ekolojik köyleri mercek
altına aldı.
Belgesel gibi yarım saatlik program, 21 Kasım günü saat 21.30'da
CNN Türk'te yayınlandı.
Programda Tortum Şelalesi'nin önündeki, göçmek üzere olan
merdivenlere, Tortum Gölündeki kirliliğe dikkat çekildi.
Eko köylerden biri olan Sapaca'da dut pestili yapılması ve kırsal
turizmin sorunları işlendi.
İslamoğlu'nun görüşmemizde Uzundere ile değerlendirmesi şöyle:
- Güzel yerler ama vizyon eksikliği var. Yedigöllere üzüldüm. O
binalar olmamalıydı. Göl kirli. Yazık çok güzel bir yer.
İşte CNN Türk'teki programı kaçıranlar için bağlantı adresi.
Ertelemeyin hem de mutlaka izleyin:
http://tv.cnnturk.com/tv-cnn-turk/programlar/yesil-doga/uzundere
UZUNDERE İÇİN OLUŞTURULAN SİNERJİDE KİMLER VAR?
Uzundere, Erzurum'un ‘turizmdeki incilerden biri’, hatta ‘en
önemlisi.’
Üç dönemden bu yana Belediye Başkanlığını yapan Halis Özsoy ile
Uzundere, turizm adına önemli kazanımlar elde etti.
Atatürk Üniversitesinden Prof. Dr. Erol Çakmak, Prof. Dr. Faris
Karahan, Doç. Dr. A. Kadir Koşan, Doç. Dr. Süleyman Toy'un
destekleri de Uzundere'yi daha iyi bir konuma taşıdı.
Oluşturulan ‘Uzundere sinerjisi’ne, bir yılı aşkın bir süreden beri
Kaymakam Hacı Arslan Uzan da önemli katkılar sağlıyor.
Sivil toplum örgütleri, kadınlar, akademisyenler ve yöneticileri ile
Uzundere, havalanmak için pistin başında sırasını bekleyen uçak gibi
duruyor.
Buna 'Uzundere Avrupa'nın kaliteli destinasyon programına dahil
oluyor' konulu toplantıda bir kez daha tanık oldum.
BAŞKAN ÖZSOY'DAN UZUNGÖL- UZUNDERE KIYASLAMASI
Kültür Merkezine girişte, Uzundere'nin 'gülen yüzü' gibi nitelendirilen
ilginç fotoğraflara bakarak geçtik Mavi Salona.
Başkan Özsoy, Uzundere'yi anlatırken şuna dikkat çekti:
-Arapların hücumuna uğrayan Uzungöl'de yaşananlardan önemli
ders çıkardık.
Trabzon'un o güzelim Uzungöl'e artık yerli turist gitmiyor.
Niye derseniz, birincisi her şey çok pahalı.
İkincisi ve en önemlisi de o doğal güzellikten eser kalmadı, Uzungöl
betonlaştı.
Bunlar, Uzundere'nin de önündeki en önemli tehlikeler.
Başkan Özsoy, dört kattan fazla yapılaşmaya izin vermeyeceklerinin
altını çiziyor.
İnşallah, Erzurum'un cadde ve sokaklarındaki çirkin yapılaşma
örneğine ‘Uzundere ayak uydurmaz.’
Halis Başkanın bir başka vurgu yaptığı konu, turizme yöredeki
kadınların inanması ve destek olmaları.
Başkan Özsoy, seminer uzayınca hemen kadınların haklarını
savundu:
- Uzundere'den gelen kadınlar geç kaldı, daha evlerine dönecek
ve akşam yemeği hazırlayacaklar.
KAYMAKAM UZAN: İLK HEDEF SAKİN KENT
Uzundere Kaymakamı Hacı Arslan Uzan, hedeflerini şöyle sıraladı:
- Önce 'sakin kent' unvanını alacağız, ardından Avrupa'nın kaliteli
destinasyon programına katılacağız.
Kaymakam kadın girişimcilerin seralarda ürettiği 450 bin çiçeği satın
alan Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyor.
Turizmde yerel dinamiklerin aktif rol almasından yana tavrını dile
getiren Hacı Arslan Uzan, şöyle devam etti:
- Erzurum’u Karadeniz’e bağlayan yoldaki Pirinkayalar Geçidine
1,5 milyon liraya camdan seyir terası yaptıracağız.
PROF. DR. ÇAKMAK'IN DERS VEREN DENEYİMLERİ
Atatürk Üniversitesinden 32 yıllık akademisyen Prof. Dr. Erol Çakmak
ise sahada edindiği iki deneyimi, izleyicilerle paylaşarak sözlerine
başladı:
-Birincisi, önce insana yatırım yapmalıyız. Sadece fiziki yatırım
yapmakla başarı elde edilmiyor.
İki, halkın inanması, yaptığınızı sahiplenmesi gerekiyor. Aksi
halde çok para harcayarak yaptığınız fiziki yatırım bir süre sonra
atıl duruma düşüyor.
Deneyimli akademisyen, yedi yıl önce Uzundere'de bir eğitim
çalışması için kadınları Öğretmenevine yörede 'ayıp' karşılandığı için
getiremediklerini, bu yüzden evde toplandıklarını, günümüzde ise
böyle bir sorun olmadığını anlattı.
Aslında Prof. Dr. Çakmak'ın her söylediği önemli ve ders niteliği
taşıyor.
İşte Prof. Dr. Erol Çakmak'ın uyarı ve görüşlerinden bir demet:
* Çevreye, doğaya ve kültüre zarar vermeden turizm olmalı.
* Yerli halkla teması sağlayan 'Kuş gözlemi', 'Domates festivali',
'yemek yarışları' gibi etkinlikler yapılmalı.
* Yöreye ait ürünler, örneğin dut pekmezi festival havasında
yapılmalı ve pazarlanmalı.
* Çoruh havzasındaki ilçelerini kapsayan gezinin devamında Ardahan
ve Artvin'i de içine alan haftalık turlar düzenlenmeli.