Pazar günü gazetelerde tam sayfaya yakın 'İspir Fasulyesi' reklamını görünce, ne yalan söyleyeyim, yüreğim 'cız' etti.
Meğer "Çok önemli bir markamızı kaybettik" diye haksız yere endişelenmişim.
Çünkü o lezzet sadece Çoruh nehrinin ikiye böldüğü 'İspir' vadisinde yetişiyor.
Çünkü o tadı bulması için iklimin 'Karadeniz' ile 'karasal' karışımı olması gerekiyor.
İspir fasulyesi olması için de şeker tipi ve kabuk atmayan ve de 'damak çatlatan' bir lezzet olmalı.
"Nereden biliyorsun?" diyorsanız anlatayım:
Erzurum'dan göç ederken Dahiliyeci Dr. Salih Kocaoğlu (Emekli oldu) Erzincan'ın Cimin'den (Üzümlü) siyah üzüm fidanı alıyor ve Seydişehir'deki bahçesine dikiyor.
Çok özel bir lezzete sahip Cimin üzümü fidanı tutuyor ama tadı farklı çıkıyor.
Onun için siz Karadeniz illerinde ya da başka yörelerde İspir fasulyesi ekimi yapılmadı mı sanıyorsunuz?
Deneme yapıldı da o özel tadı kimse bulamadığı için şimdi İspir markası rakipsiz.
HAKİKİ FASULYE
Aslında Valilik ile basın arasında 'köprü görevi' yapan meslektaşımız Kemalettin Demirkıran'ın e- mail olarak attığı bültendeki fotoğrafları görünce 'yüreğim ferahladı.'
Bültende geçtiğimiz yıl 'Yedi göller' gezisi sırasında tanıştığımız İspir Kaymakamı Faik Oktay Sözer ile Vali Ahmet Altıparmak, İspir'in ünlü fasulyesiyle ilgili gelişmeleri duyuruyordu.
İspir Fasulyesi, bundan böyle İspir'de denetim altında ekilecek, üretilecek ve paketlenecek.
Üreticiden kilosu 15-16 liraya alınan fasulye tüketiciye 22,5 liradan satılacak.
Fiyatı biraz fazla gibi ama hiç değilse vatandaş "Hakiki İspir Fasulyesi yedim" diyecek.
ORTAK AKIL, ORTAK BAŞARI
Üretici 15-16 lirayı duyunca üretimi artırmak için seferber olmuş.
Kilosu üç lira olan fasulyeyi "İspir" diye satan tefeci değil, artık İspirli üretici kazanacak.
Kaymakam Sözer ile 'Coğrafi İşaret Tescil Belgesi'ni alan İspir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Süphan Şahin Feyizoğlu'nun yaptıkları sadece bunlarla sınırlı kalmıyor.
KUDAKA'nın proje karşılığı verdiği mali destekle, İspir'e kurulan fabrika geçen yılın ürününü ayıklamaya ve paketlemeye başlıyor.
Fasulye üreticisinin hakları bir yönergeyle tespit ediliyor.
İspir ile 30 kadar köyde üretilen ve Çayeli'ndeki Hüsrev Lokantasında yarım asırdan bu yana tüketilen kuru fasulye, şimdi gerçekten 'ekmek kapısı' oldu.
Vali Ahmet Altıparmak’ın vurguladığı gibi, o küçük gibi görünen fasulye, başta İspir olmak üzere Erzurum ve ülke ekonomisine önemle katkılar sağlayacak.
İSPİR'DE FASULYE YETİŞTİĞİNİ BİLMİYORDUK
Aslında ben İspir'de fasulye yetiştiğini Hürriyet Gazetesinin Ankara Bürosunda görevli eski Paris Temsilcisi Artun Ünsal sayesinde öğrendim.
Yiyecek ve içecek konusunda bir uzman olarak görüşlerini Hürriyet ile Posta Gazetelerinde açıklayan Prof. Artun Ünsal, 1985'lerde benden iki kilo İspir fasulyesi göndermemi istedi.
O güne kadar öyle bir lezzetten habersiz olarak yaşayan ben, cehaletimi fazla dillendirmeden İl Genel Meclisi üyesi Tahsin Bayramoğlu'nu aradım.
"Sen hiç duymadın mı İspir fasulyesini" diye ayıbımı yüzüme vuran Tahsin ağabey bizi o lezzetle tanıştırdı.
Sonra can arkadaşım Süreyya Çarbaş ile yaptığımız Karadeniz gezisi sırasında Hüsrev Lokantasına uğradık ve 'kuru fasulye ve köfte' yedik.
Bir lezzet ustası olan Süreyya'dan 'onay' aldıktan sonra da yolumuz her düştüğünde İspir'den eşe dosta ve evlere fasulye taşıdık.
Gazete dağıtımında yarım asrı geride bırakan Şahmettin Polat "İspir'de satılan fasulyeye artık kefil olamam" deyince de kuru'ya veda ettik.
Şimdi ise büyük marketlerdeki Mispir'i yemek için sabırsızlanıyorum.