**İddiası,
Hiçbir insan kendi dirseğini yalayamaz.
**Istıraplısı,
Istıraplarıma ıstırap katar, ıstıraplı insanların ıstırapları..
**Reklamı,
Önce Kamil Koç vardı.
**İnsanı,
İnsan; bir damla kan, bin ıstırap. (Sadi Şirazi)
**Diyalektiği,
Bir şey akla uygunsa gerçektir, veya bir şey gerçekse akla uygundur. (Hegel)
**Hakikatı,
Tımarhanedekiler; dışardaki insanların kendilerini akıllı zannetmeleri için,
içeri tıktıkları bedbahtlardır. Asıl deliler dışarda…
**Eskidendi,
Haziranda bilen geçer, eylülde gelen geçer.
**Diyaloğu,
--Hayatım; saçlarına meftunum, bilmem ki farkındamısın?
--Hadi be! Dün yemekten çıktı, sofradan aç kalktın.
**İncisi,
Bir kadını tanımak, bütün kadınları tanımaktır.
**Görüneni,
Ya olduğun gibi görün, ya da psikoloğa görün, bana görünme de kime
görünürsen görün.
**İstanbul’u,
Ah İstanbul! Beni büyüleyen isimlerden en çok büyüleyeni yine sensin. (P. Loti)
**Palavrası,
--Ekrandaki telefonu dört dakika içinde düşüren herkese bedav….
--Alo! Telefonunuzla, ……. karısını rahatsız etmişsiniz. Hemen …nolu hesaba
12540 TL. yatırın.
**Komiği,
Öğretmen fıkra anlatıyordu, birisi hariç hepsi gülüyordu. Dediler sen niçin
gülmüyorsun? Dedi ki; ben buna gıcık kapıyorum, gidip evde güleceğim.
**Aforizmanın latincesi,
Omnia vincit amor. (Aşk her şeyden üstündür)
**Çelişkisi,
--Oylamada hayır kullanacaksınız değilmi?
--Evet.
**Sorusu,
Türkülerde adı geçen Zeyno (Zeynep Sıdıkaoğlu) nerelidir?
a- Antep’li b- Urfa’lı c- Mardin’li
**Şizofrenisi,
Ben, şizofreni değiliz.
**Günün sözü,
En mutlu olduğumuz anlar, hayal kurduğumuz anlardır.
**Aforizması,
En büyük mucize, mutluluktur. (Carlos Santana)
**Babası; (felsefe yardımcı doçenti,)
--Babamın çok meşhur bir sözü vardır, der ki…………
**Tekerlemesi,
Ehli keyfe keyf verir kahvenin kaynaması,
Eşşeği deli eder sıpanın oynaması.
**Ajitasyonu,
Fukarayı dövene kadar, ceketini yırt…
**Deliliği,
Bizim aklımızdan geçeni, başkasının yapmasıdır.
**Gafları,
--Tangoya başlarken, kadınlar sağ ön, erkekler sol arka ayaklarıyla başlar.
(İpek Tuzcuoğlu)
--Bugün çok şey oldu sayın seyirciler. (Can Ataklı, haberler)
--Hayırlı vilayetler. (Ziya Şengül İstanbul valisi ile konuşurken)
--Ses, bedende en geç yaşlanan organdır. (Nükhet Duru)
--Her sene, bir sene daha geçiyor. (Tarkan)
--Bizim üçüncü önceliğimiz, eğitime birinci önceliği vermektir. (W. Bush)
-- Seyretmedim görmedim ama, gördüğüm kadarıyla söylüyorum gol değildi.
(Fatih Terim)
--Biri beni çağırtıp dört saat bekletse, yarım saat sonra giderdim. (Ali Şen)
--Zago’nun kel kafasından kayan top hız kazanıyor. (Show radyo spikeri)
--Is penalty penalty. (Euro 2000’de Türkiye İtalya maçında rakip takımın
kazandığı penaltının haklı olup olmadığını soruyor. (Emre Tilev)
--Liverpool kalemize akın akın geliyor. Yüreğimiz ağzımıza gelmekten, ağzımızda
yer kalmadı, sevgili seyirciler. (Ertem Şener)
--Muhabir kız: (2 dakika röportaj yaptıktan sonra) Peki Rıza, ama bir aramız var.
Ben seni bırakmıyorum). Rıza Çalımbay : (Bırakma.)
--Hasan Şaş, saçını başını yolamıyor, çünkü saçı yok sayın seyirciler. (Sabri Ugan)
--Golle galip olursak, ayrı bir mutlu oluruz. (Arif Erdem)
--Çok zor bir deplasmandı, kazandığımız için mutluyuz. (Ali Sami Yen’deki
Malatyaspor maçından sonra. (Hakan Ünsal)
--Şota ve Arçil’i getirdik. Bunlar 6 ay önce bizde kiralık oynamışlar ve çok gol
atmışlardı. Biz de düşünmeden aldık, ama kötü oynuyorlardı. Artık 4. Maça
geldik. Biz önde oturuyoruz, arkadan biri bağırıyor. ‘’Ha bu yönetim ne kadar
geri zekalıdır aynı adamlardan iki tane almış diye’’ (Faruk Özak Trabzonspor)
--Top kaleye girince gol olduğunu anladım. (İlhan Mansız)
--Sparta Prag’ı, Sparta’da yeneceğiz. (Ümit Özat)
--Ben futbolcu olmasaydım, erkek olurdum. (Ümit Karan)
--Biz bu Bolton’ı orada yeneriz. (Beşiktaş’lı bir yöneticinin, tek maçlı sistemi
bilmeyip Bulton’a karşı kaybedilen UEFA kupası grup maçı sonrası söylediği
söz.) Ertesi hafta Beşiktaş taraftarı da basket maçında pankart açtı: (Yönetim
Bolton’a otobüs kaldır.)
--Kaç yaşında ilk milli oldun. (S. Tümer, canlı yayında Rıdvan Dilmen’e soruyor.)
--Bu pozisyon, pozisyon icabı bir pozisyon. (Erman Toroğlu.)
**--Adnan Aybaba: Delgado müthiş bir gol attı.
--Serhat Ulueren: Golü gördün mü ki?
--Adnan Aybaba: Serhat, sen güzel goldü, uzaktan vurdu dedin ya…
--Serhat Ulueren: Ya yalan söylediysem.
--Adnan Aybaba: Sen yalan söylemezsin Serhat.
--Gökmen Özdenak: Yazını yazdın mı sen Adnan?
--Adnan Aybaba: Yazdım, ben skor yazarı değilim. (TELEGOL)
**Komünisti,
--Vurun ulan şu komüniste!
--Durun abiler; ben komünist değil, anti komünistim.
--Vurun ulan! Komüniste de, antisi’ne de…
**Hem ünlü hem zengin bir o kadar da dalgını,
P. Cardin (Pierre Cardin okunur) ile yardımcısı; Paris’in bilmem neresindeki
kafeye dönüştürülmüş çok eski bir şatoyu gezip dinlendikten sonra, burası
Cardin’in çok hoşuna gitmiş. Burayı hemen satın alalım dediğinde şöyle
demişler: Efendim, burası zaten sizin…
**Bektaşisi,
x--Sen kaç gün oruç tuttun?
y--Bir gün, ya sen?
x--Sen benden bir gün fazla tutmuşsun.
**Almanya’daki,
--Bak, şu karşıdan gelen de Türk.
--Nasıl anladın,
--Görmedin mi yere tükürdü.
**Sözü,
Bazen insan öyle özlenir ki, özlenen bilse yokluğundan utanır.
**Akıllısı,
Çok zengin birisinin yanına fakir birisi gelir ve şöyle der,
--‘’Bana yarın öğlene kadar …..TL. para ver’’ der. Zengin de ‘’yarın öğlen gel
istediğin parayı vereyim’’ der. Ertesi gün öğlen vakti fukara sallana sallana
gelir, ve zengin o’na şöyle der.
--Bugün bana vereceğin parayı, şimdi kendin kullan.
**Ofsayttan son anda çıkanı ,
Bu problemi size ödev veriyorum, tamam mı…
**Vefasızı,
--Bana çok acil para lazım, bir iki güne kalmaz öderim.
--Tüh keşke biraz evvel gelseydin, ………
**Maymunlar ve piyasa,
Adam yardımcısı ile beraber Afrika’da maymunların olduğu bir yere kamp
kurmuşlar ve tanesi 10 dolardan maymun almaya başlamışlar. Kabile halkı
tuttuğu maymunları getirip satmış. Sonra maymunun fiyatını 20 dolar olmuş,
kalan tek tük maymunları da getirip satmışlar. Artık dağlarda maymun
kalmamış gibi. Adam, kabileye demiş ki; aha ben kasabaya gidiyorum, akşama
döndüğümde maymunları 50 dolardan alacağım. Biraz sonra yardımcısı
kabileye şöyle demiş: ‘’Bütün maymunları size 35 dolardan satayım, sakın
patrona söylemeyin’’. Satıştan sonra O’da ortadan kaybolmuş.
**Teyo Pehlivan’ın güreşi,
On onbeş kişi, yabancı bir adamı bulup demişler ki bizim Teyo Pehlivan’la
güreş tutarmısın? Adam da çaresiz kabul etmiş ve bahçelere gitmişler.
Adam Teyo Pehlivan’ı yıkmış. Seyirciler itiraz etmiş, yeniden tutun diye..
İkinci sefer yine yıkmış, seyirciler yine itiraz etmiş. Üçüncü sefer adam yıkmış ve
çıkıp göğsüne oturup sormuş tamam mı diye. Teyo Pehlivan şöyle demiş: ‘’Ben
ne bileyim millete sor’’.
**Aşkı,
Seven insan, ‘’senin hatan’’ yerine ‘’özür dilerim’’ diyendir.
‘’Neredesin’’ yerine, ‘’ben buradayım’’ diyendir.
‘’Nasıl yaparsın’’ yerine ‘’niye yaptığını anlıyorum’’ diyendir..
..Ve aşk ‘’keşke’’ yerine daima ‘’iyi ki’’ diyendir.
**Hayat sır ve ölüm,
Hayatın bütün sırlarını çözdüğün vakit ölümü arzularsın. Çünkü o da hayatın
sırlarından biridir.
**Kişilik
Sen iki kişisin; biri karanlıkta uyanık, diğeri aydınlıkta uyuyan.