Terör örgütü PKK, seçimlerden sonra adeta 'kudurdu' ve ülkeyi 'kan gölüne çevirdi.'
Her gün terör belasına 'can' ya da 'canlar kurban' vermeye devam ediyoruz.
Kaçırılan 'Erzurumlu asker' ile 'Erzurumlu Polis Memuru' nereye götürüldü, sağ mı, hiç haber yok.
Gözü yaşlı aileler endişeli ve perişan…
HATEM TETİK, ŞEHİTLERİN FOTOĞRAFINI KÜÇÜLTÜYOR
Şimdi 'terör' konulu üç ayrı konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Birinci fotoğraf karesinde Erzurum'un Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Dernek Başkanı Hatem Tetik var.
Acı ama gerçek.
Şehitlerin fotoğrafları, derneğin duvarlarına sığmadığı için ebat olarak küçültülüyor.
Ülke genelinde Konya ve Samsun'dan sonra Erzurum, verilen şehit sayısına göre üçüncü sırada yer alıyor.
Erzurum, teröre şimdiye kadar 451 asker, 43 sivil, 15 polis ve 4 de korucu olmak üzere toplam 513 şehit veriyor.
Dünyada eşi ve benzeri olmayan, en büyük acının 'evlat acısı' olduğuna vurgu yapan Tetik, şöyle konuşuyor:
- Allah düşmanıma böyle bir acı yaşatmasın.
ÇIPLAK AYAKLI ŞENAY ABLA
'Olgun polisin çıplak ayaklı Şenay ablası' fotoğrafını gördünüz mü?
Karslı Olgun Kurbanoğlu, 45 yaşında, Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesinde uzun bir süreden beri polis olarak görev yapıyor.
Herkesin tanıdığı ve sevdiği bir isim 'Polis Olgun.'
Babasını yıllar önce, annesini de bir hafta önce kaybediyor.
Göreve başladığının ikinci günü, 'kahpe terör örgütünün' pususuna düşüyor.
Başından ve göğsünden aldığı kurşunlarla yaralı olarak götürüldüğü hastanede 'hayata, sevdiklerine veda ediyor.'
Elbette hepimiz üzülüyoruz ama, ateş düştüğü yeri daha çok yakıyor.
Kurbanoğlu, geride 'gözü yaşlı bir eş' ile 'yetim kalan üç çocuk' bırakıyor.
Kars'ta oturan ve kardeşinin acı haberini alan Şenay bacı ise ayaklarına çorap ya da terlik giymeye fırsat bulamıyor.
Iğdır'daki törene son dakikada kavuşuyor.
O yüreğini yakan yangın nedeniyle 'çıplak ayaklı' olduğunun farkında bile değil.
Bir kadın polis memuru koşup ona bir çift terlik getiriyor.
Azeri olan ailenin acısı, Şenay kardeşin çıplak ayaklı o fotoğraf karesinde ölümsüzleşiyor.
VİETNAM NERE, DİYARBAKIR NERE...
Bilmem şehit olan trafik polisi Tansu Aydın ile evlenen Vietnamlı Vu Yhuy Tuanvi'nin çok ilginç hikayesini duydunuz mu?
Esmer, uzak doğunun izlerini taşıyan o kadını, bir kare fotoğrafından dolayı tanıyanlar çıkabilir.
İşte size o yabancı kadının hayatından çok önemli bir kesiti aktarmak istiyorum.
Avukat olan genç kadın, ilk evliliğinden olan 5 ve 11 yaşında çocukları Lucky ve Eliz için İngilizce kursu araştırırken Antalya'dan Banu hanımla tanışıyor.
İnternet üzerinden Banu hanım, çocuklara İngilizce kursu veriyor, başarılı da oluyor.
Banu hanım Vietnamlı kadın ile arkadaş oluyor ve Antalya'ya davet ediyor.
Aile, Nisan ayında Antalya'ya 3 ay tatil yapmak için geliyor.
Burada Vietnamlı konuk, Banu hanımın Diyarbakır'da Trafik Polisi olan kardeşi Tansu Aydın ile tanışıyor.
Daha doğrusu bir görüşte 'aşık' oluyor ve muhteşem bir düğünle hayatlarını birleştiriyor.
Vietnamlı yenge, çocuklarını da alıyor ve sevdiği adamla Diyarbakır'a yaşamaya gidiyor.
Tam 2,5 ay sürüyor bu rüya.
"BEN SONSUZA KADAR ONUN EŞİ OLMAYA SÖZ VERDİM"
Diyarbakır'da kaldıkları evin kapısı, geçen 23 Temmuz günü çalınıyor.
Yenge kapıyı açmaya giderken 'Tansu erken geldi' diye seviniyor.
Oysa kapıyı çalan Tansu'nun polis arkadaşıdır.
Tansu'nun hain bir saldırıda şehit olduğu haberini veriyor.
Budist olan Vietnamlı eş, aşık olduğu eşini son yolculuğuna, cenaze arabasındaki tabutun yanına uzanarak uğurluyor.
Ayrıca, şimdi Antalya'da çocukları ile birlikte yaşayan Vietnamlı yengenin 'sadakat' dolu şu sözleri çok etkileyici:
- Ülkeme dönmek istemiyorum. Burada Tansu'ya yakın olacağımı düşünüyorum. Ben sonsuza kadar onun eşi olmaya söz verdim.