1943 yılında, şimdiki huzurevinin karşısında demiryolu ile karayolu arasında iki katlı binada eğitim-öğretime başlar. O zaman, karayolu çok geniş değildi. Yol genişleyince, ortaokul 1970 yılında şimdiki yerine taşındı. Okulun bahçesi olmadığı için, istiklal marşı okulun karşısındaki parkta (kervan lokantasının bahçesi) beden eğitimi dersi ise bahçeler mevkiinde yapılmaktaydı.
Okul aşırı disiplinli ve eğitim seviyesi oldukça yüksekti. Mezunları, Erzurum Lisesi'nin yatılı kısmına imtihansız kabul edilmekteydi.
Orta 3. sınıfta, sınıf başkanı olan Mehmet Kutman bir hatırasını şöyle anlatıyor;
-1964 senesinde, Köprüköy’den gelen arkadaşlarımızın kaldığı Vatan Otelini ziyarete gittim. Şimdiki Ticaret Odasının olduğu bina; iki katlı ahşap bir bina olup, alt katı lokanta üst katı ise oteldi. Köprüköy’lü olup otelde kalan; Hilmi ve Fahrettin ile konuşurken, Cemal Yungul da geldi.
Ertesi gün ilçe merkezinde bütün sınıf Kıbrıs için miting yapmaya karar verirler. Kartonlara da slogan yazılır. Sloganlardan birisi, YA KIBRIS YA ÖLÜM diğeri de KIBRIS'IN BAĞRINA DÜŞMAN DAYADI HANÇERİNİ, YOK MU KURTARACAK BAHTI KARA MADERİNİ. Slogan yazmaya, otelde kalan astsubay da yardım eder.
Öğrenciler; Tacettin Külekçi, Zafer Altuğ, İbrahim Coşkun, Kemal Babagil, Esma Şenol, Ayhan Özbay, Risalet Çakar, Hayriye Özkan, Kadir Sabuncuoğlu, Nevzat Çınar, Burhanettin Güngör…
Her gün okulda dersler başlamadan bir saat, öğretmen nezaretinde mütalaa yapılmaktadır. Bütün sınıf (orta 3) çarşamba günü okuldaki bayrağı da alarak, Ziraat Bankasının yanından geçerek hükümet binası önüne gelirler. Buradan tekrar geri dönüp, şimdiki Kervan Lokantasının bahçesine gelip istiklal marşı okuyup okula giderler. Okul müdürü Cemal Yungul’a, bu işin elebaşı kim diye sorar. Cemal Yungul da, Mehmet Kutman'la beraber yaptık der. Okul müdürü sınıf başkanı Mehmet Kutman’a;
-Bu işi yapmak için kimden izin aldınız, dediğinde; Mehmet Kutman da:
-Bütün okullar miting yapıyordu biz de yaptık, der.
Öğrencilerin ceza almalarını önlemek için ertesi gün Pasinler gençlik kulübü; Halis Güngörün başkanlığında, Salih Kaşıkçı ve Kemal Yüksel'in önderliğinde ilçede bir miting düzenlerler. ''Hiç ibret alınsaydı, tarih tekerrür eder miydi?'' diye başlayan konuşmayı Salih Kaşıkçı yapar..
Okul müdürleri sırasıyla; Mahir bey, İzzet Nedim Koray ve Ömer Ünal’dır. Her gün okul bittikten sonra etüd yapılmakta, gece kahve ve sinema kontrolleri yapılmaktadır. Okul öğrencileri bazen toplu halde şimdiki huzurevinin yerinde bulunan sinemaya götürülmektedir. Sinemada gülen konuşan veya disiplinsiz davranan öğrenciler muaşeret kolu tarafından tespit edilip, ertesi gün cezalandırılmaktadır. Bir takım art niyetli şahısların provoke etmesiyle; H.C. adlı öğrenci, okul dışında okul müdürüne sopayla arkadan kafasına vurarak darp ediyor. Bu olay, eğitimde bir kırılma noktasıdır. Aynı okuldan Vasfiye Hanımla evli olan İzzet Nedim Koray, bu olaydan sonra okuldan gider. Yeni okul müdürü Ömer Ünal'dır..(türkçe)
Okul öğretmenleri: Cemal Subaşı (mat), Nermin Öğütçen (mat.), Edebiye Zorlu ve eşi Adnan Aydın, Sefa Akünal, Nalan ve Arif Çetinayak, İhsan Oğuz (Şemsi Bey'in damadı), Yusuf Güzeltepe (mat), Lale Yoğurtçu (ing.),Erdal Kaftanoğlu ve Serap İclal Fermanlıgil... Okula İbrahim Hakkı İlkokulu'ndan derse gelenler: Osman Kıraç (elişi), Cihat Özaras (yazı), Burhan Çaşgır (beden eğt.) Behice Selçuk, avukat Sadrettin Söğütlügil, müzik dersine yüzbaşı (Okulda koro ekibi kurar), yurttaşlık dersine binbaşı, coğrafya dersine batı kışladan yarbay, Adil Sofuoğlu. Fransızca ve yurttaşlık bilgisi derslerine kaymakam Ömer Haliloğlu.. Memur Ali Tursun, hizmetli ise Şeref Kavas.