Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sı şöyle yazıyor;
Yasama,Yürütme ve Yargı organları ayrı birer güç olarak kendi içlerinde özerktir.
Kuvvetler ayrılığı ilkesi Demokrasinin “olmazsa olmazıdır.”
Her bir faaliyet bir organa verilmek suretiyle devlet işlerinin muhtelif organlar arasında taksim edilmesi ile erk’ler arası kontrol sağlanması amaçlanır…
1789 Fransız İhtilali’nde dahi vatandaşlar insan hakları bildirgesine,
‘İnsan hakları ve kuvvetler ayrılığını temel almayan bir ülkenin anayasası yoktur’ hükmünü koymuşlardır…
Dünyada Demokratik ülkelerin tamamında,
İsviçre hariç kuvvetler ayrılığı ilkesi uygulanmaktadır.
Kuvvetler birliğinin uygulandığı tek ülke İsviçre’dir.
Fakat ,
İsviçre’de de yargı kuvveti bağımsız olarak örgütleniyor.
İsviçre,
Doğrudan demokrasinin mekanizmalarını tam olarak hayata geçirmiş bir ülkedir.
Bu açıdan bakıldığında,
Bütün totaliter rejimlerde kuvvetler yani GÜÇ tek kişide toplanmıştır.
Bu tür ülkelerde kuvvetler birliği vardır ve bu gücü elinde tutan kişi ülkenin tek ve mutlak hakimidir.
Demokrasi ile kuvvetler ayrılığı ilkesi özdeşleşmiştir.
Yasama,Yürütme ve Yargı demokratik olsun yada olmasın her ülkede vardır.
Önemli olan;
Bu organlar arasında iş bölümü yapmak değildir.
Aslolan bu organların iradelerinin tam ayrılması ve birbirlerinden ÖZGÜR olarak karar vermesidir.
İşleri daha kolay yapabilmek için bütün erk’in tek elde toplanması haline,
DEMOKRASİ değil,DİKTATÖRLÜK denir…
Yürütme’nin Yasama organı tarafından denetlenmesi,
Yasama ve Yürütmenin ise Yargı tarafından ÖZGÜRCE denetlenebilmesi esastır.
Montesquieu’ye göre;
Bir kuvvet,karşısında kendi cinsinden başka bir kuvvete rastlamadıkça dolu dizgin gider.
Zira ezeli bir tecrübe ile sabittir ki,
Kuvvet sahibi herkes,bunu kötüye kullanmaya meyledebilir ve kuvvetine hudut buluncaya kadar gider.
Fazilet bile sınırlanmaya muhtaçtır…
Türkiye’ye gelirsek.
Denetim’den yakınmak,
Demokrasiden yakınmak demektir.
Denetimsiz ve kontrolsüz olmayı istemektir.
Dikensiz gül bahçesi hayal etmektir.
Ben ne istersem yapabilmeliyim demektir...
Demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla oturmamış olduğu Türkiye’de kuvvetin tek elde toplanması düşünülemez,uygulanamaz.
Tüm kontrol ve denge mekanizmalarının yok edilmesi,
Gücün TEK elde toplanması demek olan kuvvetler birliği,
Getirilmesi düşünülen BAŞKANLIK sistemi ve yeni çıkarılan BÜYÜKŞEHİR yasası ile birlikte düşünüldüğünde uykuları kaçıracak türden bir KARABASANDIR..!
Son söz;
“Kuvvetler ayrılığı olmadan,Demokrasi olmaz..!”