Suat ÖZARAS
Köşe Yazarı
Suat ÖZARAS
 

ÇARŞI 5

Ulu Cami’den aşağı inerken sağda; Teyar Koyuncu/Teyar Baba ve Baki Dikici'nin babasının ortaklaşa kullandıkları dükkân vardı. Ayakkabı tamir edilen bu dükkân daha sonra Nihat Çubukçu’nun bakkal dükkânı oldu. Bu dükkânın altında Haydar Altuğ’un (1), yanında da Necmettin Atmaca’nın terzi dükkânı vardı. Bu dükkân daha sonra Siyabent Yavuz’un bakkal dükkânı oldu. Bu dükkânlardan aşağı inince; Ahmet Özçolak’ın /Albaş ve yanında da Mustafa Yüksel’in bakkal dükkânı vardı. Bu dükkânda daha sonra Diş Tabibi Necmettin Güngör diş kliniği açtı (2). Aşağı doğru inince, Sıddık Çanakçı’nın başkanlığını yaptığı Ziraat Odası (3) ve Fehim Yazıcı’nın terzi dükkânı(4) , yanında da meşhur Hacı Rüştü Kahvehanesi vardı (5).   Mustafa Ayık’ın terzi dükkânı (6) ve yanında da Abdullah/Abıli Hoca’nın bakkal dükkânı vardı (7). Tam köşede Mustafa Çiftçi’nin dükkânı bulunmaktaydı (8). Bu dükkân önceleri Turgut Pasin'in, tuhafiye mağazasıydı (9). Bu dükkânın önünde Osman Emi ramazan günlerinde horoz şekeri, diğer aylarda da çekirdek satardı. Spor Toto kağıtlarıyla külah yaptığı çekirdek için ''kavrulmuş karabadem'' diye reklamasyon yapardı. Küçük ağaç dallarından örülmüş seleyi ters çevirip aralarına horoz şekerlerini iliştirmişti. Ayrıca çat-pat, bomba ve kapsül de satardı. İnce demir tel yuvarlak haline getirilip, iki ucuna kapsül yerleştirilerek, giden kişinin ayakları dibine aniden atılırdı. Bu dükkânın önünde, Feramuz Usta üç tekerlekli bisikletiyle ekmek arası  Adana kebap satardı. Feramuz Usta sonraları Çanakçılar’ın Milangaz tüplerini evlere taşıdı. Ayrıca burada üç tekerlekli bisiklet içerisinde yuvarlak tatlı da satılırdı.   DİPNOTLAR: 1-Bütün terzi dükkânlarında kömürle ısıtılan ütüler vardı. Ütü saati geldiğinde, ütüye kömür konularak çalışır hale getirilirdi. Evlerde ütü olmadığından, ya terzide para karşılığı  veya soba borusunda ütü yapılırdı. Yaz aylarında ise, pantolon akşamdan döşeğin altına konulurdu.   2- Çoğu dükkân gibi bu dükkânın da kapısı büyük ve ağırdı. Bu kapıların yüzeyi sac ile kaplı olup anahtarı da büyüktü. Teyo Pehlivan bu dükkânın müdavimlerindendi. Dükkândaki koltukların önündeki taburede; Hayat, Ses ve Resimli Roman mecmuaları bulunurdu. 41 DL 797 plakalı vişne renkli Honda marka arabası olan Necmettin Güngör; bahçelerdeki Veli Baba çay bahçesinin yakınındaki açık mavi renkteki prefabrik evde kalırdı. Futbolculuğu, mertliği, centilmenliği, delikanlılığı ve daha bir çok vasfıyla  kendi kuşağının örnek aldığı Necmettin Güngör, kendinden sonra gelen kuşağın da idolüdür.   3-Dudakçı olan ve Topraksu Kooperatifinin başkanı olan Sıddık Çanakçı’nın ağzından sigara hiç düşmezdi. Biri sönmeden diğerini yakardı. Sigaranın sonu, çiğnenmiş sakıza dönerdi.   4-Fehim Yazıcı, akşamdan aldığı sütleri kaynatıp evinde yoğurt yapıp, ertesi gün dükkânında satardı. Her gün 20 bakraç yoğurt için müşteriler kuyruğa girerdi. Deli Yusuf ve Teyar Baba, dükkânın müdavimlerindendi. Fehim Yazıcı, 80’li yıllarda dükkânını yeniden yapmak için yıktığında eski bir yapı ve su kuyusu görünce, toprakla kapatır.   5-Hasankale’nin eşrafı hep bu kahveye giderdi. Kahvehane, Hasan Emiyle ve odun ateşinde demlenen çayla özdeşleşmiştir. Yıllarca televizyonsuz kahve olabilme özelliğini korumuştur. En ağır müşteriler ocağın yanındaki masada ve giriş kısmında otururlar, gençler ise ‘’ense’’ denilen arka odalarda otururlardı. Kapının önünde ve karşı kaldırımda bulunan sedirlerde ise yabancı ve yaşlı şahıslar otururlardı. Kültür Bakanlığı tarafından otantik şekilde restore edilen kahve, sosyal medya tanıtımlarıyla daha da popüler hale gelmiştir.   6-Mustafa Ayık’ın ağzından da hiç sigara düşmezdi. Dudakçı ve nüktedan birisiydi. Dükkânı, Hasankale eşrafının uğrak yeriydi. Öğlen vakti lacivert takım elbiseli Kemal Kadıoğlu ve Yusuf Güzeltepe'nin sohbet için terzi dükkanına girdiklerini görürdüm. Mustafa Ayık  elbise dikiminde çok maharetliydi. NATO toplantısına katılan bir subaya diktiği resmi elbise, oradakilerin bile dikkatini çekmişti.   7-Müftü Kamil Efendi'nin oğlu olan Abıli Hoca, medrese eğitimine vakıf ve nüktedan birisiydi.  Bir gün, 5-10 kişi ile sohbet ederken bir kişi aniden çıkıp gider. Abıli Hoca da arkasından küfür eder. Bir müddet sonra bir kişi Abıli Hoca'ya der ki; -Efe, bana da bir küfür et, acele gitmem lazım. . 8-Mustafa Çitçi'nin bakkal dükkanı, önceleri Mahmut Özkara'nın terzi dükkanıydı. Memuriyete başladıktan sonra, Mustafa Çiftçi'ye kiraya verdi, daha sonra da Hacı Celal Kadıoğlu'na sattı. İhtiyaçlarımızı, Mustafa çiftçi'nin bakkal dükkânından veresiye alırdık. Kapıdan girince sol taraftaki raflarda, karton kutulardaki Persil ve Omo raflara yanlamasına dizilmişti. Zeminde çuval içerisinde; şeker, toz şeker, bulgur, pirinç ve bakliyat vardı. Hepsi metalik huniyle, şeker ise tahta huniyle doldurulurdu. Zeminde ise hafif yanlamasına duran; Ülker, Oylum, Arı, Kant marka bisküviler vardı. Bunlar mukavva kutularda olup, üstlerine üstü cam olan metalik muhafazalar yerleştirilmişti. Tavanda misina tellerle; Sana, vita, Persil, Tursil, Omo, Puro, Fay, Pop, Vim gibi markaların reklamasyon kartonları asılıydı. Kapıda ise sebze ve meyve reyonu vardı. Kartona yazılmış fiyatları, tahta çubukla meyvelere sabitlenmişti. Kâğıda yazılı malzeme listesini Mustafa Çiftçi'ye uzatırdım. Bazen o anda dükkânında olmayan bir malzeme için, bana para verip şunu hemen al gel derdi. Yaptığı bu jestiyonu, öteki kardeşleri yapmazdı. Şimdiki Kadıoğlu mağazasının önünde, 3 tekerlekli bisikletin içerisinde köfte ekmek de satılırdı. Bazen de kısa pantolonla dükkana gittiğimde, dükkândakiler cehenneme gideceğimden bahsederlerdi ama Mustafa Çiftçi hepsini sustururdu.    9-Toksöz Karasu'nun yeğeni ve Turgut Pasin'in oğlu Bülent ile ilkokulda beraber okuduk. Robert Kolej ve İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun olup avukat oldu. BP.'nin avukatıyken yakın zamanda rahmetli oldu. Dükkânlarının vitrininde plastikten büyük bir kadın manken vardı. Turgut Pasin daha sonra  Massey Ferguson traktörlerinin bayisi oldu. Dükkânı, lisenin karşısında buluna ŞOK mağazasının yanındaydı. ************************************************************** MÜZİK BUKETİ SANAT MÜZİĞİ: Her mevsim içimden gelir geçersin. (Nesrin Sipahi) Kirpiklerinin her teli bir katre taşırken. (Eda Karaytuğ) TÜRKÜ: Hasretlik kâr etti cana. (Yüksel Özkasap) ARABESK: Bulursun beni. (Müslüm Gürses) FANTEZİ: Mor salkımlı sokak. (Fatih Kısaparmak) HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Gözlerinden bellidir. (Fikret Kızılok) YABANCI: Historia de un amor. (Luz Casal)
Ekleme Tarihi: 03 Ekim 2024 - Perşembe
Suat ÖZARAS

ÇARŞI 5

Ulu Cami’den aşağı inerken sağda; Teyar Koyuncu/Teyar Baba ve Baki Dikici'nin babasının ortaklaşa kullandıkları dükkân vardı. Ayakkabı tamir edilen bu dükkân daha sonra Nihat Çubukçu’nun bakkal dükkânı oldu. Bu dükkânın altında Haydar Altuğ’un (1), yanında da Necmettin Atmaca’nın terzi dükkânı vardı. Bu dükkân daha sonra Siyabent Yavuz’un bakkal dükkânı oldu. Bu dükkânlardan aşağı inince; Ahmet Özçolak’ın /Albaş ve yanında da Mustafa Yüksel’in bakkal dükkânı vardı. Bu dükkânda daha sonra Diş Tabibi Necmettin Güngör diş kliniği açtı (2). Aşağı doğru inince, Sıddık Çanakçı’nın başkanlığını yaptığı Ziraat Odası (3) ve Fehim Yazıcı’nın terzi dükkânı(4) , yanında da meşhur Hacı Rüştü Kahvehanesi vardı (5).

 

Mustafa Ayık’ın terzi dükkânı (6) ve yanında da Abdullah/Abıli Hoca’nın bakkal dükkânı vardı (7). Tam köşede Mustafa Çiftçi’nin dükkânı bulunmaktaydı (8). Bu dükkân önceleri Turgut Pasin'in, tuhafiye mağazasıydı (9). Bu dükkânın önünde Osman Emi ramazan günlerinde horoz şekeri, diğer aylarda da çekirdek satardı. Spor Toto kağıtlarıyla külah yaptığı çekirdek için ''kavrulmuş karabadem'' diye reklamasyon yapardı. Küçük ağaç dallarından örülmüş seleyi ters çevirip aralarına horoz şekerlerini iliştirmişti. Ayrıca çat-pat, bomba ve kapsül de satardı. İnce demir tel yuvarlak haline getirilip, iki ucuna kapsül yerleştirilerek, giden kişinin ayakları dibine aniden atılırdı. Bu dükkânın önünde, Feramuz Usta üç tekerlekli bisikletiyle ekmek arası  Adana kebap satardı. Feramuz Usta sonraları Çanakçılar’ın Milangaz tüplerini evlere taşıdı. Ayrıca burada üç tekerlekli bisiklet içerisinde yuvarlak tatlı da satılırdı.


 
DİPNOTLAR:
1-Bütün terzi dükkânlarında kömürle ısıtılan ütüler vardı. Ütü saati geldiğinde, ütüye kömür konularak çalışır hale getirilirdi. Evlerde ütü olmadığından, ya terzide para karşılığı  veya soba borusunda ütü yapılırdı. Yaz aylarında ise, pantolon akşamdan döşeğin altına konulurdu.

 

2- Çoğu dükkân gibi bu dükkânın da kapısı büyük ve ağırdı. Bu kapıların yüzeyi sac ile kaplı olup anahtarı da büyüktü. Teyo Pehlivan bu dükkânın müdavimlerindendi. Dükkândaki koltukların önündeki taburede; Hayat, Ses ve Resimli Roman mecmuaları bulunurdu. 41 DL 797 plakalı vişne renkli Honda marka arabası olan Necmettin Güngör; bahçelerdeki Veli Baba çay bahçesinin yakınındaki açık mavi renkteki prefabrik evde kalırdı. Futbolculuğu, mertliği, centilmenliği, delikanlılığı ve daha bir çok vasfıyla  kendi kuşağının örnek aldığı Necmettin Güngör, kendinden sonra gelen kuşağın da idolüdür.

 

3-Dudakçı olan ve Topraksu Kooperatifinin başkanı olan Sıddık Çanakçı’nın ağzından sigara hiç düşmezdi. Biri sönmeden diğerini yakardı. Sigaranın sonu, çiğnenmiş sakıza dönerdi.


 
4-Fehim Yazıcı, akşamdan aldığı sütleri kaynatıp evinde yoğurt yapıp, ertesi gün dükkânında satardı. Her gün 20 bakraç yoğurt için müşteriler kuyruğa girerdi. Deli Yusuf ve Teyar Baba, dükkânın müdavimlerindendi. Fehim Yazıcı, 80’li yıllarda dükkânını yeniden yapmak için yıktığında eski bir yapı ve su kuyusu görünce, toprakla kapatır.

 

5-Hasankale’nin eşrafı hep bu kahveye giderdi. Kahvehane, Hasan Emiyle ve odun ateşinde demlenen çayla özdeşleşmiştir. Yıllarca televizyonsuz kahve olabilme özelliğini korumuştur. En ağır müşteriler ocağın yanındaki masada ve giriş kısmında otururlar, gençler ise ‘’ense’’ denilen arka odalarda otururlardı. Kapının önünde ve karşı kaldırımda bulunan sedirlerde ise yabancı ve yaşlı şahıslar otururlardı. Kültür Bakanlığı tarafından otantik şekilde restore edilen kahve, sosyal medya tanıtımlarıyla daha da popüler hale gelmiştir.

 

6-Mustafa Ayık’ın ağzından da hiç sigara düşmezdi. Dudakçı ve nüktedan birisiydi. Dükkânı, Hasankale eşrafının uğrak yeriydi. Öğlen vakti lacivert takım elbiseli Kemal Kadıoğlu ve Yusuf Güzeltepe'nin sohbet için terzi dükkanına girdiklerini görürdüm. Mustafa Ayık  elbise dikiminde çok maharetliydi. NATO toplantısına katılan bir subaya diktiği resmi elbise, oradakilerin bile dikkatini çekmişti.

 

7-Müftü Kamil Efendi'nin oğlu olan Abıli Hoca, medrese eğitimine vakıf ve nüktedan birisiydi.  Bir gün, 5-10 kişi ile sohbet ederken bir kişi aniden çıkıp gider. Abıli Hoca da arkasından küfür eder. Bir müddet sonra bir kişi Abıli Hoca'ya der ki;
-Efe, bana da bir küfür et, acele gitmem lazım.


.
8-Mustafa Çitçi'nin bakkal dükkanı, önceleri Mahmut Özkara'nın terzi dükkanıydı. Memuriyete başladıktan sonra, Mustafa Çiftçi'ye kiraya verdi, daha sonra da Hacı Celal Kadıoğlu'na sattı. İhtiyaçlarımızı, Mustafa çiftçi'nin bakkal dükkânından veresiye alırdık. Kapıdan girince sol taraftaki raflarda, karton kutulardaki Persil ve Omo raflara yanlamasına dizilmişti. Zeminde çuval içerisinde; şeker, toz şeker, bulgur, pirinç ve bakliyat vardı. Hepsi metalik huniyle, şeker ise tahta huniyle doldurulurdu. Zeminde ise hafif yanlamasına duran; Ülker, Oylum, Arı, Kant marka bisküviler vardı. Bunlar mukavva kutularda olup, üstlerine üstü cam olan metalik muhafazalar yerleştirilmişti.
Tavanda misina tellerle; Sana, vita, Persil, Tursil, Omo, Puro, Fay, Pop, Vim gibi markaların reklamasyon kartonları asılıydı. Kapıda ise sebze ve meyve reyonu vardı. Kartona yazılmış fiyatları, tahta çubukla meyvelere sabitlenmişti. Kâğıda yazılı malzeme listesini Mustafa Çiftçi'ye uzatırdım. Bazen o anda dükkânında olmayan bir malzeme için, bana para verip şunu hemen al gel derdi. Yaptığı bu jestiyonu, öteki kardeşleri yapmazdı. Şimdiki Kadıoğlu mağazasının önünde, 3 tekerlekli bisikletin içerisinde köfte ekmek de satılırdı. Bazen de kısa pantolonla dükkana gittiğimde, dükkândakiler cehenneme gideceğimden bahsederlerdi ama Mustafa Çiftçi hepsini sustururdu. 

 

9-Toksöz Karasu'nun yeğeni ve Turgut Pasin'in oğlu Bülent ile ilkokulda beraber okuduk. Robert Kolej ve İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun olup avukat oldu. BP.'nin avukatıyken yakın zamanda rahmetli oldu. Dükkânlarının vitrininde plastikten büyük bir kadın manken vardı. Turgut Pasin daha sonra  Massey Ferguson traktörlerinin bayisi oldu. Dükkânı, lisenin karşısında buluna ŞOK mağazasının yanındaydı.


**************************************************************
MÜZİK BUKETİ
SANAT MÜZİĞİ: Her mevsim içimden gelir geçersin. (Nesrin Sipahi)
Kirpiklerinin her teli bir katre taşırken. (Eda Karaytuğ)
TÜRKÜ: Hasretlik kâr etti cana. (Yüksel Özkasap)
ARABESK: Bulursun beni. (Müslüm Gürses)
FANTEZİ: Mor salkımlı sokak. (Fatih Kısaparmak)
HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Gözlerinden bellidir. (Fikret Kızılok)
YABANCI: Historia de un amor. (Luz Casal)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Uğur Ayık
(03.10.2024 12:25 - #238)
Yine çok keyif aldığımız okurken eski Hasankale caddesinde centilmen büyüklerimizi gözümüzün önünden geçiren onları rahmetle anmamıza vesile ve gerçekten bizim olan bir ÇARŞI tadında hatırat olmuş. Suat Hocama teşekkür ederek eline kalemine yüreğine sağlık olsun diyorum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler acotr.org deneme bonusu veren siteler 2023 deneme bonusu veren siteler