Sen herkesi yeni yılın gelişini kutluyor, gülüyor, söylüyor eğleniyor mu
sanıyorsun?
Sen herkesi mutlu, mesut, refah içinde, keyifli mi sanıyorsun?
Nedir bu azınlığı çoğunluk gibi gösterme ve bunun üzerinden gereksiz bir algı
oluşturma, mesaj verme çabaların?
Sen; kahir ekseriyeti oluşturan ve senin görmezden geldiğin, hatta yok
saydığın aç olanları, açıkta olanları, evine bir lokma ekmek götürmek için
yırtınanları unutuyorsun.
Sen; sen evinde rahat edesin diye vatanın dört bir köşesinde hatta sınır
ötesinde canı pahasına savaş verenleri, şehit olanları, gazi olanları ve gözü yaşlı
ailelerini unutuyorsun.
Sen; hasta olanları, hastası olanları, hastanelerde, evlerinde uykusuz günler,
geceler geçirenleri unutuyorsun.
Sen; derdi, sıkıntısı olanları, ağlayanları, inleyenleri unutuyorsun.
Sen; eşinden, evinden, ailesinden uzakta hayat mücadelesi verenleri
unutuyorsun.
Sen; yiyecek bir lokma ekmeği, başını sokacak evi olmayanları, işsiz olanları,
yoksul ve yoksun olanları, evladına ekmek alamayanları unutuyorsun.
Sen; hali vakti yerinde olup da bütün bu insanlar için dertlenen, üzülen,
ağlayan, çabalayan ve evinde bir lokma ekmeği huzur içinde yiyemeyen
insanları unutuyorsun.
Bırak yeni bir yıla girerken eğlenenleri de bütün bu dertli insanları düşün.
Varsa bir gücün, imkânın ve insanlara hayırlı işler yapma arzun gel bu
insanlar için mücadele et.
Çok daha fazla üzülecek, ağlayacak ve mutsuz olacaksın ama inan vicdanın
çok daha rahat olacak.
Tabi ki derdin vatana, millete, insanlığa hizmet ve Allah’ın rızasına
erişmekse.