Abi, neden acaba yürürken başını hep öne eğiyorsun? dediklerinde;
-Bu muhitte benim alacaklarım var, birisi beni görüp de mahcup olmasın..
Erzurum, Van, Muş ve Tokat liseleri hep maceralı geçer. Delikanlılık ve 'malum' sebeplerden dolayı hep sürgün yer.. Hatta Van'da okurken bir kavgada ayağı kırılır. Vukuatlı lise öğreniminden sonra Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun olur.
İlk muayenehanesi, Hacı Rüştü kahvesinin biraz ilerisindeki bir dükkandı. Deli Ömer ve Teyo Pehlivan başta olmak üzere 5. Bölüğün hepsi, Necmettin Güngör'den harçlıklarını alırlardı. Daha sonra Erzurum S.G.K. hastanesinde çalışmaya başladı. Mumcu'da, Güney Apartmanının zemin katında özel muayenehanesi vardı. Muayenesinde dinlenme koltuklarının yanındaki sehpada, Hayat ve Ses dergileri her zaman bulunurdu. Daha sonra İstanbul Pendik SGK Hastanesinde çalışmaya başladı. Plakası 41 DL 797 olan vişne çürüğü Honda marka bir taksisi vardı. Pasinler Gençlik Kulübünde; futbol, folklör ve tiyatro dallarında aktif rol aldı. 1976 senesinde yeğeni Rıfat Özaras'la saat 13 uçağıyla, eski havaalanından askere yolcu ettik.
1979 yılında annemi kolundaki bir rahatsızlıktan dolayı, Erzurum Araştırma Hastanesine götürdük. Ertesi gün, röntgen filminin çekilmesi için tekrar gelmemiz söylendi. Biz de SGK Diş Polikliniğine Necmettin Güngör'ün yanına gittik. Necmettin Güngör, acilen filmi çekip bize verdi. Araştırma Hastanesine gittiğimizde sekreter şaşırmış vaziyette şöyle söylendi;
-Necmettin Güngör'ün akrabası olduğunuzu neden söylemediniz?
Rıfat Özaras 1986 senesinin 30 aralık günü akşam vakitlerinde Mumcu Caddesindeki Güney Apartmanının zemin katındaki Necmettin Güngör'ün muayenehanesinde iken genç ve gariban birisi aniden içeri girip;
-Necmettin abi, yılbaşı için sana hindi getireceğim ama, taksi param yok.. Necmettin Güngör'ün cebinde parası yoktur..
-Rıfat, delikanlıya para ver, der. Rıfat Özaras 20 bin lira verir ve genç sevinerek gider. Necmettin Güngör, yeğenine şöyle der;
-Rıfat, paran gitti...
8 nisan 1980 tarihinde Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğüne gelen öğretmenlik atama kararnamem için; Birdal Yılmazın amcasının kızı olan sekreter memure, torpil bulmam gerektiğini söyledi. Necmettin Güngör, İl Milli Eğitim Müdürlüğünü telefonla arayıp tayin işimi halletti.
Bir gün sessiz sedasız, Recai Uzunlar'ın arabasıyla, Laleli, Korucuk ve Alvar yoluyla Hasankale'ye geliyor. Çermiğe gidip, çıkışta da kabristanı ziyaret ediyor. Mezarlık görevlisi Zarif Keser'e, defnedileceği yeri tarif ettikten bir hafta sonra da merhum oluyor.
Bir ara tasavvufa girip, takyonik alemin paranormal fenomenlerine vakıf oldu. Ölüm ve ölüm ötesini konuştuğumuzda şöyle bir cümle söyledi;
-Ölmek güzel de, insanın sevdiklerinden ayrılması zor. Konuşmalarında daima, fazla yaşadığından bahsederdi.
Recai Uzunlar'a dedim ki;
-Necmettin abi nasıl birisiydi. Aniden ses tonu değişti, heyecanlı bir şekilde şöyle dedi...
-Yahu, O bir başkaydı..
Necmettin Güngör; korkusuz, yiğit, mert ve kibarlığıyla hem kendi akranlarını hem de kendisinden sonraki kuşağı müspet yönde etkileyen karizma hatta karizma ötesi bir şahsiyettir kanaat-ı acizanemce..
MANŞET RESİM: Pasinler Gençlik Kulübü 1964.
Soldan: Orhan Turhan, Burhanettin Güngör, Yalçın Aksu, Tuncer Nayır, Mücahit Güngör, Canip Çalık, Maksut Çubukçu, İlhami Kafkas, Zekâyi Subaşı, Salih Kaşıkçı, Necmettin Güngör.
Oturanlar: Mahir Yapar, Cemal Yungul, Hüdai Subaşı, Ahmet, Hasan Temiz, Şenol Baskın, Kadir Bayoğlu, Orhan Özbay ve İhsan Özgöral.