Meramımı kolayca anlatabilmek.
Teferruatlarla boğmamak adına.
Bu yazımı çok kısa ve net yazıyorum...
Olay şudur;
Beğenirsin, beğenmezsin.
Adamlar (Abd) diyor ki;
Uluslararası para transferinde.
Benim paramı (doları)
Ve;
Benim kurduğum bir sistem olan SWİFT'i kullanacaksanız eğer.
Benden izinsiz işlem yapamazsınız.
'Ben herşeyi bileceğim arkadaş..' diyor.
Bu kuralı ihlal eden dünyanın pek çok önemli ülkesinin pek çok ünlü bankasını yargılamış.
Ve;
Amerika Hazine Bakanlığı, bu bankalara milyarlarca dolarlık cezalar kesmiş.
O ülkelerin hiçbiri bunu milli bir mesele haline getirmemişler.
Ceza kesilen bankalarda sistem dışında kalmamak için kesilen cezaları paşa paşa ödemişler...
Bakın olayın özü yukarıda yazdığım gibi...
Tek fark.
Bizde ki adam yani hayırsever işadamı (!)
Cari açığı tek başına kapatan adam.
Reza Zarrab denen kişi.
Bu işlemleri yaparken.
Siyasetçi, bakan, bunların çocukları, bürokrat.
Bu işleri kolaylıkla yapabileceği, yaptırabileceği.
Kullanacağı kim varsa.
Alayını rüşvete bağlamış.
Sadece bir bakana 40-50 Milyon Euro ile ifade edilen paraları rüşvet olarak vermiş.
Amerika'da çıkarıldığı mahkemede.
Kendini kurtarmak için şu anda bu ilişkilerini anlatıyor.
Herkesi deşifre ediyor...
Bu yazımdan sakın ola ki Amerikan yandaşlığı çıkarmayın.
Ben olayı anlatıyorum.
Bilgi veriyorum.
Durum tespitinde bulunuyorum.
Dolayısıyla.
Demem o ki.
Zarrab Türkiye'nin Millî meselesi değildir...
Son söz;
Bu adamı ve bu işe bulaşanları zamanında yargılasaydık, bu işler bu hâle gelmezdi...