Devlet.
Şirketler.
Aileler.
Bireyler...
Herkes ama herkes borçlu maalesef.
Her şeyi ithal ediyoruz.
Yerli üretim yeterli değil.
Zaten, yerli üretim için gerekli olan ham maddeyi ve ara mallarını bile ithal ediyoruz.
Bu nedenle fiyat artışı kaçınılmaz.
Döviz ve faiz almış başını gidiyor.
Döviz yükselince, enflasyon artıyor.
Haliyle bunun sonucunda da faizler yükseliyor.
Konkordato ilan eden şirketler, yakında tasarruf adına işçi çıkarmaya başlarlar.
Asıl o zaman patlayacak kriz.
Önümüzde ki iki-üç ay içinde belli olur her şey…
Şahsım olarak bugünlerin geleceğini 2012’den beri yazıyorum.
Üzerime düşeni yapıp.
Sıcak Para’nın zararlarını.
Yarattığı sahte Cennetin, bolluğun sonuçlarının çok ağır olacağını.
Bu para giderken Ülkeyi ve Halkı yakıp kavuracağını.
Deniz’in bittiğini çeşitli yazılarımda konu ettim.
6 Mart 2015 tarihli ‘Deniz Bitti..’ başlıklı yazımda.
Son söz olarak. ‘Deniz bitti. Herkes tedbirini alsın..’ demişim.
Yazılarım sitenin yazar arşivinde duruyor…
Gelinen nokta da.
Bu işin içinden nasıl çıkılacak bilemiyorum.
Bu işin içinden çıkmamız için.
Bir el.
Bir mucize.
Bir babayiğit.
Bir Mustafa Kemal lazım...
Karamsarım, endişeliyim.
Ama;
Ümitsiz değilim.
Bekleyeceğiz.
Beklemekten başka çare yok zira...
Son olarak belirtmek isterim ki;
Bu bir eleştiri yazısı değildir.
Durum tespitidir.
Bu duruma sevinmek, memnun olmak mümkün değildir...
Son söz;
Allah büyüktür...