Dün bir film izledim yeni vizyona girmiş filmlerden biri “Muhalif Başkan”
Filmde geçenler sanki bizim ilçemizde de geçiyor hissine kapıldım.
Bizim ilçemizde seçim olsun veya olmasın her zaman seçim konuşulur.
Misal önümüzde yaklaşan yerel seçimler var. 30 Mart’ta yapılacak olan, gelin görün ki bizim ilçemizde 31 Martta bu başkanı nasıl ve kim gelecek seçimde mağlup eder diye konuşur dururuz.
Asla ve asla şu ilçenin geleceğine etki edebilecek bir düşüncenin içerisinde olmayız.
Film bir tatil yöresinde küçük bir ilçede geçer.
Bu ilçenin de kaderi bizim ilçemiz gibi devamlı göç veren bir ilçedir.
Başkan bir şeyler yapmak ister ama bütün olumsuzluklar onun yakasını bırakmaz.
Aklına bir fikir gelir göçü önleme anlamında, encümenini toplar ama gelin görün ki, encümenin vermiş olduğu fikirler ilçenin kurtuluşuna katkı sağlayabilecek fikirler değildir.
İlçenin ekonomisi büsbütün bitmiştir. Esnaf kepenk kapatacak duruma gelmiştir.
Başkan ilçe ekonomisine katkı sağlasın diye önce güreş festivali düzenlemek ister ama muhalefet güreşçilerin gelmesine engel olur.
Sonra bir başka festival yapmak isterler ondada umduğunu bulamayan başkan en sonunda başkanlıktan ayrılmak ister.
Festival diyince aklıma bizim çermik festivalimiz geldi. 1964-1967 yılları arasında ilçemizde Kaymakamlık görevini yapan, sonradan yaşarken heykeli dikilen Hüseyin Öğütçen geldi.
Allah rahmet eylesin Hüseyin Öğütçen Çermik Festivalini bu memlekete yapan kazandıran kişidir. Anlayacağınız bu festival işini de bizim yerel yöneticilerimiz bulmuş değillerdir.
Rahmetli Öğütçen bu festivali yapmasındaki amacı Hasankale kaplıcalarını dünyaya duyurmak ve aynı zamanda ilçe ekonomisine katkı sağlamaktır.
Peki, yıllar önce adımları atılan bu festival neden her yıl yapılmaz ve istenilen noktaya gelmedi.
Tabiî ki bizlerden kaynaklanan sebeplerden dolayıdır.
Ne yerel siyasetçilerimiz sahiplendi bu olayı nede biz Hasankaleliler.
Her yıl yapılması gereken bu festival niye yapılmıyor diye hiçbir zaman tepki göstermedik.
Gerçi hiçbir olayda biz tepkimizi ortaya koymadık ya neyse.
Olaylara sadece yüzeysel baktık.
Şu ilçe için güzel fikirleri olan biri hiçbir şekilde gidipte mevcut başkana şunu yapalım demedi.
Demediği gibi haklı ya da haksız hep eleştirdik. Ama hiçbir zaman hesap soran bir yapımız olmadı.
İşte böyle böylede bizim ilçemiz hep geri gitti.
Değerlerimize sahip çıkamadık.
Belediyeler iş yeri kapısı değildir dedik durduk.
Ama işsizliğe çözüm noktasında hiçbir adım atmadık.
Gelen yatırımlara hep kuşkuyla baktık.
Kahvehane siyasetiyle hep değer yargılarımızı yargıladık.
Bir arpa boyu yol alamadık.
Seçilen başkanları hep bir grubun içerisine attık.
İçimizden bir babayiğit çıkıp ta “Kral Çıplak” diyemedik.
Böyle böyle sorunlar çoğaldı ve çözülemez hale geldi.
Eğer Hasankale bu hale geldi ise inanın ki bizlerin yüzünden bu haledir.
Belki birileri çıkar ben reise söyledim der ama bireylerin fertler üzerinde etkisi olmaz.
Her arkadaşın oturup kalktığı arkadaş grupları vardır.
Hangi arkadaş grubu belediyeye veya kaymakama gidip biz buraya sizlerin bir çayını içip, Hasankale çalışmaları hakkında bilgi almaya geldik diyebildi.
Kısacası duyarlı toplum olmayı bırakın, duyarlı bireyler olamadık.
Yöneticilerimizde bunu iyi fırsat bildiler Saltanat Kayıgının sefasını sürmeyle meşgul oldular.
Sevgili okurlarım, inanın ki bizim ilçemizden daha iyi bir yerleşim yeri bulmamız mümkün değil.
Onun için bu güzelim ilçemiz iyice geriye gitmeden kendimize gelelim. El birliği yapalım bu ilçenin gelişimine katkı sağlamak için.
Yoksa iş işten geçecek benden demesi.
Her Şey Daha Güzel, Daha Yaşanır Bir Pasinler İçin…