Osman Nuri TORAMAN
Köşe Yazarı
Osman Nuri TORAMAN
 

Hükümet-Cemaat kapışması…

Yaklaşık iki aydır Türkiye gündemine giren, Meydanlarda sıkça dile getirilen kavramlar var. Nedir onlar.? Hepimiz biliyoruz. Bunlar; Paralel Devlet. Lobi.Çete.Devlet içinde yapılanma... Bu kavramlarla yatıp,bu kavramlarla kalkar olduk. Herkesin kafası karışık durumda. Kimisi var diyor.Kimisi yok diyor. Peki;Böylesi bir ‘yapı’ var mı.? Yani, Devlette ‘paralel yapılanma’ yada ‘çete’ veya ‘Devlet içinde Devlet’ var mı.?Günlerdir dikkatle takip ediyorum.Okuyorum.Araştırıyorum. Ben de şu an için elbette ki bir kanaat oluşmuş durumda. Bu kanaatimi sizlerle paylaşmak istiyorum.Gelinen bu noktada çıkardığım sonuç şudur;Ortada iki taraf var.HÜKÜMET ve CEMAAT.Yıllarca,Birlikte hareket etmişler.Beraber yürümüşler bu yollarda.Beraber ıslanmışlar yağan yağmurda.Cemaatin Devlette,Yani,Emniyet,Bürokrasi ve Yargı'da kadrolaşmasına izin verilmiş.Cemaat mensubu olduğu varsayılan insanlar milletvekili yapılmış.Balyoz.Ergenekon.Internet andıcı gibi davalarda müşterek hareket edilmiş.Askeri vesayetin geriletilmesinde ve Yargı baskısından kurtulabilmek için, Cemaat mensubu kişilerle güç birliği yapılmış. Ancak, Gerçek şu ki,Bu birliktelikte iki tarafta birbirini kullanmış. Tetikte olmuşlar.Kader birliği yaparken, Birbirleri hakkında da, ‘Ne olur,Ne olmaz’ mantığıyla bilgi belge toplamışlar.Birbirlerinin konuşmalarını dinlenmişler,kameraya almışlar.'Günü gelince kullanırız..'diyerek bunların tamamını saklamışlar.Peki hükümet Cemaat/Cemaatler ilişkisi ne zaman koptu.? Bence ilişkiler “Dershane” hamleyle koptu.Hükümet cemaate ihtiyacı kalmayınca, Kendini,”Mutlak-ı Hakim” olarak, “Tek Güç” olarak görmeye başlayınca, Bu gücü artık paylaşmak istemedi ve 'dershaneleri' öne çıkararak, Fetullah Hoca ve onunla birlikte hareket edenlerden  kurtulmak amacıyla tasfiye harekatına başladı.Aslında bu tasfiye harekatını da bilinçli yaptı. Doğrusu şu ki; Hatırlarsak. Hükümet, 2007 ve 2011 Genel seçimlerine, Yapmış olduğu hizmetleri anlatmaktan daha çok, 367 krizini,27 Nisan e-muhtırasını,Ergenekon,Balyoz davalarını, Kısaca Asker ve Yargı gibi güçleri anlatarak Yani; MAĞDUR olduğunu anlatarak girmişti ve oylarını artırarak çıkmayı başarmıştı.Şimdi ise seçimler yaklaşıyordu ve acilen ‘mağdur’ olabileceği bir düşman,bir rakip yaratması gerekiyordu.Cemaati seçti.17 Aralıkta,yolsuzluk ve rüşvet iddialarının ortaya çıkmasından itibaren ortamı gerdikçe gerdi.Bunun sebebi kendi seçmen tabanını tahkim etmek,tabanın başka partilere kaymasını engellemek ve partiden çıkması muhtemel ‘Çatlak sesler’i susturmaktı. Bu kısa tespiti yaptıktan sonra,tekrar konumuza dönelim. Hükümetin Dershane hamlesine,Cemaatin karşı hamlesi gecikmedi.17 aralık operasyonları Ülkenin gündemine ‘Bomba’ gibi düştü..Sonrasını hepimiz biliyoruz. Amansız bir mücadele başladı.Her iki tarafta ellerinde ne varsa,Belge,Bilgi,Ses ve görüntü kayıtları.Hepsi birer birer servis edilmeye başlandı.Sonuçta toz duman içerisinde bu günlere kadar geldik. Sayın Başbakan,Bakanlar,İş adamları ve Sayın Fethullah Gülen’nin ses ve görüntü kayıtlarını internette dinler hale geldik. Bakanlar,Milletvekilleri istifa etti.  Cemaatle ilişkili olduğu düşünülen, Binlerce Polis, Yüzlerce Asker ve Sivil Bürokrat ile Savcı ve Hakimin görev yerleri değiştirildi yada görevden alındı. Mücadele halen devam ediyor. Bunları yazdıktan sonra,   Şu soru aklıma geliyor; Devlette, Paralel yapı,Çete veya Lobi varsa.Kişilerin bu yapıyla ilişkisini somut delillerle tespit edip,Bu şahısları adalete teslim etmek gerekmez mi.? Hükümet neden bu yolu seçmiyor da, Herkesi görevden alıyor.? 17 aralık ‘İstiklal Mücadelesi’ ise,bu insanlarla neden yıllarca yol yüründü.? ***Bu olanlardan benim çıkardığım ve paylaşmak istediğim İKİ SONUÇ var. 1-Devlette Paralel yapı yada lobi veya çete yok.Yol ayrımı,bilek güreşi var.2-İyi ki 17 aralık olmuş.Ne varsa her şey ortaya saçıldı.Bu sayede neyin ne olduğunu, Kim yetim hakkı yemiş. Kim bu Millete küfretmiş öğrenmiş olduk. Son Söz; Turpun büyüğü heybede..!
Ekleme Tarihi: 11 Şubat 2014 - Salı
Osman Nuri TORAMAN

Hükümet-Cemaat kapışması…

Yaklaşık iki aydır Türkiye gündemine giren,

Meydanlarda sıkça dile getirilen kavramlar var.

Nedir onlar.?

Hepimiz biliyoruz.

Bunlar;

Paralel Devlet.

Lobi.
Çete.
Devlet içinde yapılanma...

Bu kavramlarla yatıp,bu kavramlarla kalkar olduk.

Herkesin kafası karışık durumda.

Kimisi var diyor.Kimisi yok diyor.

Peki;
Böylesi bir ‘yapı’ var mı.?

Yani,

Devlette ‘paralel yapılanma’ yada ‘çete’ veya ‘Devlet içinde Devlet’ var mı.?
Günlerdir dikkatle takip ediyorum.
Okuyorum.Araştırıyorum.

Ben de şu an için elbette ki bir kanaat oluşmuş durumda.

Bu kanaatimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Gelinen bu noktada çıkardığım sonuç şudur;
Ortada iki taraf var.
HÜKÜMET ve CEMAAT.
Yıllarca,
Birlikte hareket etmişler.
Beraber yürümüşler bu yollarda.
Beraber ıslanmışlar yağan yağmurda.
Cemaatin Devlette,
Yani,
Emniyet,Bürokrasi ve Yargı'da kadrolaşmasına izin verilmiş.
Cemaat mensubu olduğu varsayılan insanlar milletvekili yapılmış.
Balyoz.
Ergenekon.
Internet andıcı gibi davalarda müşterek hareket edilmiş.
Askeri vesayetin geriletilmesinde ve Yargı baskısından kurtulabilmek için,

Cemaat mensubu kişilerle güç birliği yapılmış.

Ancak,

Gerçek şu ki,
Bu birliktelikte iki tarafta birbirini kullanmış.

Tetikte olmuşlar.
Kader birliği yaparken, 
Birbirleri hakkında da, ‘Ne olur,Ne olmaz’ mantığıyla bilgi belge toplamışlar.
Birbirlerinin konuşmalarını dinlenmişler,kameraya almışlar.
'Günü gelince kullanırız..'diyerek bunların tamamını saklamışlar.
Peki hükümet Cemaat/Cemaatler ilişkisi ne zaman koptu.?

Bence ilişkiler “Dershane” hamleyle koptu.
Hükümet cemaate ihtiyacı kalmayınca,

Kendini,”Mutlak-ı Hakim” olarak, “Tek Güç” olarak görmeye başlayınca,

Bu gücü artık paylaşmak istemedi ve 'dershaneleri' öne çıkararak,

Fetullah Hoca ve onunla birlikte hareket edenlerden  kurtulmak amacıyla tasfiye harekatına başladı.
Aslında bu tasfiye harekatını da bilinçli yaptı.

Doğrusu şu ki;

Hatırlarsak.

Hükümet,

2007 ve 2011 Genel seçimlerine,

Yapmış olduğu hizmetleri anlatmaktan daha çok,

367 krizini,27 Nisan e-muhtırasını,Ergenekon,Balyoz davalarını,

Kısaca Asker ve Yargı gibi güçleri anlatarak

Yani;

MAĞDUR olduğunu anlatarak girmişti ve oylarını artırarak çıkmayı başarmıştı.
Şimdi ise seçimler yaklaşıyordu ve acilen ‘mağdur’ olabileceği bir düşman,bir rakip yaratması gerekiyordu.
Cemaati seçti.
17 Aralıkta,yolsuzluk ve rüşvet iddialarının ortaya çıkmasından itibaren ortamı gerdikçe gerdi.Bunun sebebi kendi seçmen tabanını tahkim etmek,tabanın başka partilere kaymasını engellemek ve partiden çıkması muhtemel ‘Çatlak sesler’i susturmaktı.

Bu kısa tespiti yaptıktan sonra,tekrar konumuza dönelim.

Hükümetin Dershane hamlesine,
Cemaatin karşı hamlesi gecikmedi.
17 aralık operasyonları Ülkenin gündemine ‘Bomba’ gibi düştü..
Sonrasını hepimiz biliyoruz.

Amansız bir mücadele başladı.
Her iki tarafta ellerinde ne varsa,
Belge,
Bilgi,
Ses ve görüntü kayıtları.
Hepsi birer birer servis edilmeye başlandı.
Sonuçta toz duman içerisinde bu günlere kadar geldik.

Sayın Başbakan,Bakanlar,İş adamları ve Sayın Fethullah Gülen’nin ses ve görüntü kayıtlarını internette dinler hale geldik.

Bakanlar,Milletvekilleri istifa etti.  Cemaatle ilişkili olduğu düşünülen,

Binlerce Polis,

Yüzlerce Asker ve Sivil Bürokrat ile Savcı ve Hakimin görev yerleri değiştirildi yada görevden alındı.

Mücadele halen devam ediyor.

Bunları yazdıktan sonra,  

Şu soru aklıma geliyor;

Devlette,

Paralel yapı,Çete veya Lobi varsa.
Kişilerin bu yapıyla ilişkisini somut delillerle tespit edip,
Bu şahısları adalete teslim etmek gerekmez mi.?

Hükümet neden bu yolu seçmiyor da,

Herkesi görevden alıyor.?

17 aralık ‘İstiklal Mücadelesi’ ise,bu insanlarla neden yıllarca yol yüründü.?

***
Bu olanlardan benim çıkardığım ve paylaşmak istediğim İKİ SONUÇ var.

1-Devlette Paralel yapı yada lobi veya çete yok.
Yol ayrımı,bilek güreşi var.
2-İyi ki 17 aralık olmuş.
Ne varsa her şey ortaya saçıldı.
Bu sayede neyin ne olduğunu,

Kim yetim hakkı yemiş.

Kim bu Millete küfretmiş öğrenmiş olduk.

Son Söz;

Turpun büyüğü heybede..!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler acotr.org deneme bonusu veren siteler 2023 deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler