Suat ÖZARAS
Köşe Yazarı
Suat ÖZARAS
 

NOSTALJİ 7 GAZETELER

Şimdiki Aziz Kara'nın yanındaki kırtasiye dükkânı; Cemal ve Sıtkı Gözeler'in, sağında solunda vitrin bulunan iki kapılı gazete dükkânıydı. Dükkâna girip sağa yöneldiğinizde gazetelerin konulduğu uzunca bir tezgâh, tezgâhın hemen yanında üzerine mecmuaların konulduğu büyükçe bir masa vardı. Dükkânın son kısmında ise duvarda resimlerin asılı olduğu sobalı küçükçe bir oda vardı. Dükkânın tabelasında; zorlukla okuyabildiğimiz, büyük harflerle yazılmış  '' 56 veya 5-6 kardeşlar''  yazısı vardı. Öğleden sonra, saat 13'den sonra gelen Posta Treni, önceki günün gazetelerini getirirdi. Bazen de kış günleri tren gelmezdi. Bir keresinde 15 gün gazete gelmemişti. Posta Treni, su almak için Pancar Şirketinin oradaki cendereye gidince biz de kızakla gazeteleri almaya giderdik. Gazete ve mecmualar ayrı ayrı kağıtlara sarılıp yapıştırılmıştı. GAMEDA (Gazete Mecmua Dağıtım) yazan rulonun üzerinde ise gazete adı ile adedi yazılıydı.  Dükkâna geldiğimizde, dükkân kapısı içeriden kilitlenirdi. Gazete ruloları bıçakla açılınca, Sıtkı Gözeler, siyah ebonit gözlüğünü takarak abonelerin isim ve numaralarının olduğu kartondan cep telefonu ebadındaki karteleyi eline alıp gazetelerin sol üst köşesine numara verirdi. Üst taraftan zımba ile delinen kartleler iple bağlanmıştı. O karteledeki yazı ve rakamları nasıl okuduğu benim için bir muammadır. Bazı gazetelere numara yazma işlemi bittiği halde rakam yerine alfa sembolü yazılarak iki üç tane yedek saklanırdı. Aboneli gazeteler tezgâhın sol tarafına, abonesizler sağ tarafına ikiye katlanarak yerleştirirdi. Sayısı az olan gazeteyi katlamak kolaydı  ama sayısı çok olan gazeteyi U şeklinde katlayıp tezgaha koymak biraz zordu. Bütün bu işlemler yaklaşık yarım saat sürerdi. Kapı açıldığında, numarasını söyleyen aboneler gazetesini alıp giderdi. Hürriyet /Erol Simavi, Tercüman /Kemal Ilıcak, Milliyet /Ali Naci Karacan, Ulus, Cumhuriyet /Nadir Nadi, Günaydın, ve Gün /Haldun Simavi, Dünya /Nezih Demirkent (Hürriyet'le yolları ayrılan Demirkent, Dünya Gazetesini kurdu), Yeni İstanbul, Akşam, Son Havadis, Adalet, Bugün, .. hatırlayabildiklerim.  Bu gazeteler ofset olmayıp elle dizilirdi ve mürekkep kokardı. Gün gazetesi, boya kazanına esans katıldığından dolayı kokuluydu. Bizim eve Milliyet ( abone no: ondört ) (1), Hürriyet (Abone no: kırkiki) (2), Günaydın (3) ve Yeni İstanbul gazeteleri hergün... Tercüman (4), Gün, Adalet, Son Havadis ve öteki gazeteler de bazen alınırdı (5). Her gün en az beş gazete  eve gelirdi. Bütün evlerde; tabak, bardak, tencere koymak için raf /terek vardı. Bu raflar her hafta temizlenip altına gazete sarılırdı. Gazete ihtiyaçları bizim evden karşılanırdı. Biriken gazeteleri de, her ay kasaplara satardım. Gazete dükkânında, tezgâhın yanındaki masaya da haftalık ve aylık dergi ile mecmualar konulurdu. Karaoğlan, Tarzan, Hey, Hayat, Ses, Tarih Konuşuyor, Tarih Mecmuası, Akbaba, Bütün Dünya, 1001 roman, Kıllıng, Sen-ben, Doğan Kardeş, Kara Murat, Resimli roman, Hayvanlar ansiklopedisi, Cep foto roman, Salata, Ustura Kemal..  hatırlayabildiklerim. İadesiz satış olduğu için Tommix ve Texas satılmazdı (6).   DİPNOTLAR: 1- Ali Naci Karacan'ın çıkardığı Milliyet gazetesi, haftanın her günü çeyrek gazete ebadında ilave verirdi. Magazin, sanat, aktüalite, roman-foto, Coşkun Özarı yönetiminde spor ve pazar  tam sayfa Bedri Koraman'ın çizip yazdığı espritüel tiplemeler vardı. Pazar ilavesinde, alt tarafta daire içerisine yazılmış yarım kibrit çöpü boyunda ''ayrıca para ile satılmaz'' ibaresi vardı. AYRICA kelimesi üst tarafa, SATILMAZ alt tarafa ay şeklinde, PARA İLE ise ortaya düz bir şekilde yazılmıştı. Orta sayfanın sol alt tarafında, Suat Yalaz’ın çizdiği Karaoğlan vardı. Babası Baybora, Bayırgülü ve Çalık yardımcı karakterlerdi. Bu ilavelerin hepsini saklardık. Başyazarı Burhan Felek olup, her hafta Abdi İpekçi’nin tam sayfa röportajı yayınlanırdı. Üçüncü sayfada, Olaylar ve İnsanlar başlığı altında Hasan Pulur yazı yazardı. Her sene Türkiye çapında bulmaca düzenlerdi. Ön eleme için dört haftalık 50x50 ebadında bulmacanın evde çözülüp gönderilmesi gerekirdi. Ayrıca liselerarası hafif müzik yarışması ve sanat müziği şarkı yarışması düzenlerdi.    2- Burla Birader’lerin; Amerika’dan ithal ettiği matbaaya –yasa gereği- izin verilmediğinden ücretini reklam karşılığı ödemek kaydıyla Sedat Simavi talip olur ve Hürriyet gazetesini 14 mayıs 1948 yılında çıkarır. Her şeyini ‘’Amiral gazetesi’’ dedikleri Hürriyet’e yatıran Sedat Simavi gazete baskıya verilip rotatifler dönerken, cebinde kalan 50 lirayla rakı içmeye gider. (İrem Barutçu- Babıali Tanrıları) Bir haber için Girit adasına gidecek muhabire Sedat Simavi, babasının mezarına uğramasını söyler. Muhabir döndüğünde, mezar bulamadığını her tarafın dümdüz edildiğini söyler. Sedat Simavi ağlamaya başlar ve gazete logosuna ‘’Türkiye Türklerindir.’’ cümlesini ilave eder. Hürriyet Gazetesinin haberleri hha (Hürriyet Haber Ajansı) tarafından karşılanıyordu. Kelebek, TV'de 7 gün, Semih Balcıoğlu yönetiminde karikatür ağırlıklı haftalık Çarşaf, magazin ağırlıklı haftalık Hafta Sonu gazeteleri, Hürriyet'in çıkardığı süreli yayınlardı. Her sene aralık ayında, Hürriyet almanak satışa sunulurdu. Sedat Simavi ölünce, gazete oğulları Erol ve Haldun Simavi’ye kalır. Haldun Simavi Amerika'da gazetecilik eğitimi aldığından, matbaayı tek başına yönlendirir. Bir gece gazeteye yeni bir yazı ilave edilecektir. Ustabaşı bir türlü bulunamaz ve Haldun Simavi telefonla yapılacak işleri tarif eder. Hürriyet'in tirajı 700-800 bin, Tercüman'ın ise 500-650 bin adet civarındaydı. Pazar günleri bu tiraj artıyordu. Yıldırım baskı yapan veya sansasyonel haber yapan gazete erkenden tükenirdi. Buna gazetecilik deyiminde ''yok satma'' denilir. Hürriyet ve Tercüman gazeteleri her gün 5-8 okuyucusuna taksitle yerli araba satışı yaparlardı. (Hür-oto ve Ter-oto)   80'li yıllarda, Hürriyet gazetesi'nin Erzurum baskı tesisleri hizmete girdi. Organize Sanayi Bölgesinde basılan ve 17 vilayete dağıtılan gazetenin tirajı, 15-25 bin arasındaydı. Gazetede 2 sayfa bölge haberleri yapılıyordu. Hha Bölge Müdürü Kadir Sabuncuoğlu'ydu. Spor muhabirliğinden gelen Trabzon'lu Matbaa Müdürü Orhan Kaynar, Trabzonspor'un bütün maçlarını haber yapıyordu. Kaynar'ın haberi, sondan 3. sayfada sürmanşet olarak çıkıyordu. 1985 yılı ocak ayında bir cumartesi günü Hha Muhabiri Süreyya Çarbaş'ın vasıtasıyla Orhan Kaynar'la gazetede görüşmemiz oldu. Haziran ayında detaylıca konuşup, gazetede çalışma şansım olacaktı. Nasip değilmiş. Hürriyet'in tesisleri daha sonra, Trabzon'a kaydırıldı. Gazetenin sağ üst köşesinde pay kuponu vardı. Bonus gibi, biriktirilince birtakım hediyeler alınabiliyordu. İkinci sayfa sağ alt köşede Sezgin Burak'ın çizdiği Tarkan karakteri vardı. Okuyucuya her ay çekilişle, 30 kupon karşılığı dayalı döşeli ev Mercedes otomobil verilirdi. Yine kupon karşılığı roman veriliyordu. Bazen de 100 ünlü Türk veya 100 Türk büyüğü gibi ansiklopedik eserler fasikül halinde veriliyordu. Faruk Geç’in yazıp çizdiği gerçek hayat hikayeleri tefrika ediliyordu. Hafta sonu verdiği Hürriyet Pazar extra ilavesinde; Bizimkiler, Pırtık, Ali Bey, Hüdaverdi, Güngörmüşler, Şaban ve pipolu  Detektif Nik karakteri vardı. Her ay, sayfa mizanpajı yenilenirdi.    Bir zaman sonra Haldun Simavi Günaydın gazetesine ekibiyle geçtiğinde, Hürriyetin tirajı düşmeye başlar. Kartal Demirağ olayı ve Heybeliada'nın 49 yıllığına kiralanması spekülasyonuyla beraber, Erol Simavi Hürriyet'i Almanya baskısı hariç olmak üzere Aydın Doğan'a satar. Fenerbahçe Orduevinde, Erol Simavi'nin Turgut Özal'a hitaben; - Gazetemi satmama aracı ol, % 10 komisyon vereyim lafı gündeme bomba gibi düşer. (İrem Barutçu- B.T.) Satıştan sonra Erol Simavi İsviçreye yerleşir.   3- Siyah dikdörtgen zemin üzerine sarı büyük harflerle Günaydın gazetesi, ikinci sayfada Necati Zincirkıran'ın ''Düdüklü Tencere''  başlığı altındaki makalesiyle çıkıyordu. Son yarım sayfada Kıllıng, ondan evvelki sayfalarda da yine yarım sayfa Zortek ve Jim Maykıl resimli romanları tefrika ediliyordu. Günaydın Gazetesi daha sonra Saklambaç'ı, Hürriyet ise Kelebek'i ücretsiz olarak vermeye başladı. Günaydın Gazetesi, önce Asil Nadir'e daha sonra da, Bekir Kutmangil'e satıldı.   4-Her gün İnci ilavesi veren, Tercüman Gazetesinin haberleri Erol Dallı yönetiminde Akajans tarafından karşılanmaktaydı. Kemal Ilıcak'ın eşi Nazlı Ilıcak başyazar olarak bazı günler birinci sayfada yazı yazmaktadır. Nazlı Ilıcak'ın yazdığı, ''her gece iki gündüz arasındadır'' başlıklı yazıda milletvekillerini Pavlov'un köpekleri benzetmesi ile ilişkilendiren bir yazısı başbakan Turgut Özal'ı sinirlendirir. Turgut Özal Tercüman gazetesine karşı tavır alır. Özal; ithal kâğıttaki sübvansiyonu kaldırınca, Tercüman'ın hem tirajı düşer hem de sayfa sayısı azalır. Erol Simavi'nin Özal'la konuşması da çözüm getirmeyince, Simavi Tercüman Gazetesine kâğıt desteğinde bulunur. ((Nazlı Ilıcak /Çavuşoğlu, İstanbul Notre Dame de Sion Lisesinde okurken Milli Güvenlik dersine gelen .... Menderes ve DP. için ''alçaklar'' tabirini kullanır. Babası da Yassıada da yargılanan Ilıcak, ''alçak sensin'' diyerek kapağını açtığı dolmakalemi füze gibi .... fırlatır. .... son anda kafasını yana eğmesiyle kalem duvara çarpar ve Ilıcak kısa süreliğine okuldan uzaklaştırma cezası alır. /27 mayıs yargılanıyor-Nazlı Ilıcak)) Turgut Özal zamanında; Demirel'e seçim konuşmaları için, Erzurum'da kombina, Hasankale'de ise çermik yolunun sağ tarafında bulunan yer tahsis edilmişti. Seçim gezisine Nazlı Ilıcak da Taha Akyol ile birlikte gelmişti. Süleyman Demirel'in, ''verdimse ben verdim'' diyerek son noktayı koyduğu İLK-SAN skandalının basına aksetmesiyle, Tercüman Gazetesinin sahibi Kemal Ilıcak kalp krizi geçirip hastaneye kaldırılır.   5-80'li yıllardan sonra gazeteler kupon karşılığı çanak-çömlek dağıtmaya başladılar. Nazlı Ilıcak'ın oğlunun Akşam Gazetesinde vermeyi taahhüt ettiği televizyonları vermemesi yüzünden, gazete ile okuyucular mahkemelik oldu. Yine 80'li yıllarda Mehmet Ali Yılmaz'ın patron, entelektüel liberal Mehmet Barlas'ın Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı Güneş Gazetesi ise; ''Güneş Gazetesi 129 milyon lira dağıtıyor'' kampanyası ile sektöre giriş yaptı. İzmir'de çıkan ve yalnız Ege Bölgesinde dağıtılan Sarmaşık ilavesiyle Yeni Asır Gazetesi, Hürriyet'in iki katı satış yapıyordu. Sahibi Dinç Bilgin'in Etibank'ı alması, gazetenin de sonunu getirdi.   6- Yapı Kredi Bankası'nın çıkardığı, tifdruk kağıda basılan Hayat mecmuası her hafta evimize gelirdi. Gemisiyle dünyayı gezen Sadun Boro'nun hatıraları, Lübnan iç savaşının resimleri, Brigitte Bardot'un özel hayatı, Vietnam savaşından trajedik manzaralar, her hafta Paris'e uçan Ajda Pekkan, Hikmet Feridun Es'in hatıraları ve daha bir çok sürükleyici haber, magazin..Yerli romanlar da tefrika edilirdi. Orta sayfada ikiye katlanmış şekilde; futbol takımının resmi, tablo veya sanatçıların resmi verilirdi. Hayat mecmuasının, çeviri romanları da vardı. Buna ilaveten; Doğan Kardeş, Hayat Tarih Mecmuası, Hayat Hayvanlar  Ansiklopedisi dergileri de evimize gelirdi. Aynı yayınevi tarafından  magazin ağırlıklı Ses ve Resimli Roman dergileri de çıkarılırdı. Yusuf Ziya Ortaç'ın çıkardığı karikatür dergisi Akbaba, Cemal Kutay'ın çıkardığı Tarih Konuşuyor, Karacan Yayınlarından çıkan; Türk ve yabancı pop müzik ağırlıklı bir liraya satılan Hey dergisi. Dergi her sayısında yerli-yabancı müzik topluluklarının büyükçe posterini verirdi.  Nebioğlu Yayınlarından çıkan 2. hamur kâğıda basılan küçük defter ebadında olan Bütün Dünya dergisi ise, yazıları ''Science digest'' ten çevrilmiş dramatik yaşanmış olaylardan oluşurdu. Aklımda kalan bazı yazılar; Nova Scotia'nın sonu, altına hücum devrinde büyüdüm, hayatıma kastettiler ve bir uyur gezerin hayatı..) ************************************************************************ MÜZİK BUKETİ SANAT MÜZİĞİ: Seni her gün bekledim saklı tuttum içimde. (Eylül Turan) Gözlerimden yüzün, kulaklarımdan sesin silinmedi. (Emel Sayın) TÜRKÜ: Evlerinin önü bulgur sokusu. (Gülşen Kutlu) ARABESK: Zannetme seni şimdi görüp.. (Kısmet Kandıralı) FANTEZİ: Eylül akşamı. (Linet) HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Şarkılar yazdım. (Asu Maralman) YABANCI: Smooth. (Carlos Santana-Rob Thomas) 
Ekleme Tarihi: 07 Ekim 2024 - Pazartesi
Suat ÖZARAS

NOSTALJİ 7 GAZETELER

Şimdiki Aziz Kara'nın yanındaki kırtasiye dükkânı; Cemal ve Sıtkı Gözeler'in, sağında solunda vitrin bulunan iki kapılı gazete dükkânıydı. Dükkâna girip sağa yöneldiğinizde gazetelerin konulduğu uzunca bir tezgâh, tezgâhın hemen yanında üzerine mecmuaların konulduğu büyükçe bir masa vardı. Dükkânın son kısmında ise duvarda resimlerin asılı olduğu sobalı küçükçe bir oda vardı. Dükkânın tabelasında; zorlukla okuyabildiğimiz, büyük harflerle yazılmış  '' 56 veya 5-6 kardeşlar''  yazısı vardı. Öğleden sonra, saat 13'den sonra gelen Posta Treni, önceki günün gazetelerini getirirdi. Bazen de kış günleri tren gelmezdi. Bir keresinde 15 gün gazete gelmemişti. Posta Treni, su almak için Pancar Şirketinin oradaki cendereye gidince biz de kızakla gazeteleri almaya giderdik. Gazete ve mecmualar ayrı ayrı kağıtlara sarılıp yapıştırılmıştı. GAMEDA (Gazete Mecmua Dağıtım) yazan rulonun üzerinde ise gazete adı ile adedi yazılıydı. 


Dükkâna geldiğimizde, dükkân kapısı içeriden kilitlenirdi. Gazete ruloları bıçakla açılınca, Sıtkı Gözeler, siyah ebonit gözlüğünü takarak abonelerin isim ve numaralarının olduğu kartondan cep telefonu ebadındaki karteleyi eline alıp gazetelerin sol üst köşesine numara verirdi. Üst taraftan zımba ile delinen kartleler iple bağlanmıştı. O karteledeki yazı ve rakamları nasıl okuduğu benim için bir muammadır. Bazı gazetelere numara yazma işlemi bittiği halde rakam yerine alfa sembolü yazılarak iki üç tane yedek saklanırdı. Aboneli gazeteler tezgâhın sol tarafına, abonesizler sağ tarafına ikiye katlanarak yerleştirirdi. Sayısı az olan gazeteyi katlamak kolaydı  ama sayısı çok olan gazeteyi U şeklinde katlayıp tezgaha koymak biraz zordu. Bütün bu işlemler yaklaşık yarım saat sürerdi. Kapı açıldığında, numarasını söyleyen aboneler gazetesini alıp giderdi. Hürriyet /Erol Simavi, Tercüman /Kemal Ilıcak, Milliyet /Ali Naci Karacan, Ulus, Cumhuriyet /Nadir Nadi, Günaydın, ve Gün /Haldun Simavi, Dünya /Nezih Demirkent (Hürriyet'le yolları ayrılan Demirkent, Dünya Gazetesini kurdu), Yeni İstanbul, Akşam, Son Havadis, Adalet, Bugün, .. hatırlayabildiklerim.  Bu gazeteler ofset olmayıp elle dizilirdi ve mürekkep kokardı. Gün gazetesi, boya kazanına esans katıldığından dolayı kokuluydu.


Bizim eve Milliyet ( abone no: ondört ) (1), Hürriyet (Abone no: kırkiki) (2), Günaydın (3) ve Yeni İstanbul gazeteleri hergün... Tercüman (4), Gün, Adalet, Son Havadis ve öteki gazeteler de bazen alınırdı (5). Her gün en az beş gazete  eve gelirdi. Bütün evlerde; tabak, bardak, tencere koymak için raf /terek vardı. Bu raflar her hafta temizlenip altına gazete sarılırdı. Gazete ihtiyaçları bizim evden karşılanırdı. Biriken gazeteleri de, her ay kasaplara satardım.


Gazete dükkânında, tezgâhın yanındaki masaya da haftalık ve aylık dergi ile mecmualar konulurdu. Karaoğlan, Tarzan, Hey, Hayat, Ses, Tarih Konuşuyor, Tarih Mecmuası, Akbaba, Bütün Dünya, 1001 roman, Kıllıng, Sen-ben, Doğan Kardeş, Kara Murat, Resimli roman, Hayvanlar ansiklopedisi, Cep foto roman, Salata, Ustura Kemal..  hatırlayabildiklerim. İadesiz satış olduğu için Tommix ve Texas satılmazdı (6).

 

DİPNOTLAR:
1- Ali Naci Karacan'ın çıkardığı Milliyet gazetesi, haftanın her günü çeyrek gazete ebadında ilave verirdi. Magazin, sanat, aktüalite, roman-foto, Coşkun Özarı yönetiminde spor ve pazar  tam sayfa Bedri Koraman'ın çizip yazdığı espritüel tiplemeler vardı. Pazar ilavesinde, alt tarafta daire içerisine yazılmış yarım kibrit çöpü boyunda ''ayrıca para ile satılmaz'' ibaresi vardı. AYRICA kelimesi üst tarafa, SATILMAZ alt tarafa ay şeklinde, PARA İLE ise ortaya düz bir şekilde yazılmıştı. Orta sayfanın sol alt tarafında, Suat Yalaz’ın çizdiği Karaoğlan vardı. Babası Baybora, Bayırgülü ve Çalık yardımcı karakterlerdi. Bu ilavelerin hepsini saklardık. Başyazarı Burhan Felek olup, her hafta Abdi İpekçi’nin tam sayfa röportajı yayınlanırdı. Üçüncü sayfada, Olaylar ve İnsanlar başlığı altında Hasan Pulur yazı yazardı. Her sene Türkiye çapında bulmaca düzenlerdi. Ön eleme için dört haftalık 50x50 ebadında bulmacanın evde çözülüp gönderilmesi gerekirdi. Ayrıca liselerarası hafif müzik yarışması ve sanat müziği şarkı yarışması düzenlerdi. 


 
2- Burla Birader’lerin; Amerika’dan ithal ettiği matbaaya –yasa gereği- izin verilmediğinden ücretini reklam karşılığı ödemek kaydıyla Sedat Simavi talip olur ve Hürriyet gazetesini 14 mayıs 1948 yılında çıkarır. Her şeyini ‘’Amiral gazetesi’’ dedikleri Hürriyet’e yatıran Sedat Simavi gazete baskıya verilip rotatifler dönerken, cebinde kalan 50 lirayla rakı içmeye gider. (İrem Barutçu- Babıali Tanrıları) Bir haber için Girit adasına gidecek muhabire Sedat Simavi, babasının mezarına uğramasını söyler. Muhabir döndüğünde, mezar bulamadığını her tarafın dümdüz edildiğini söyler. Sedat Simavi ağlamaya başlar ve gazete logosuna ‘’Türkiye Türklerindir.’’ cümlesini ilave eder. Hürriyet Gazetesinin haberleri hha (Hürriyet Haber Ajansı) tarafından karşılanıyordu. Kelebek, TV'de 7 gün, Semih Balcıoğlu yönetiminde karikatür ağırlıklı haftalık Çarşaf, magazin ağırlıklı haftalık Hafta Sonu gazeteleri, Hürriyet'in çıkardığı süreli yayınlardı. Her sene aralık ayında, Hürriyet almanak satışa sunulurdu.
Sedat Simavi ölünce, gazete oğulları Erol ve Haldun Simavi’ye kalır. Haldun Simavi Amerika'da gazetecilik eğitimi aldığından, matbaayı tek başına yönlendirir. Bir gece gazeteye yeni bir yazı ilave edilecektir. Ustabaşı bir türlü bulunamaz ve Haldun Simavi telefonla yapılacak işleri tarif eder. Hürriyet'in tirajı 700-800 bin, Tercüman'ın ise 500-650 bin adet civarındaydı. Pazar günleri bu tiraj artıyordu. Yıldırım baskı yapan veya sansasyonel haber yapan gazete erkenden tükenirdi. Buna gazetecilik deyiminde ''yok satma'' denilir. Hürriyet ve Tercüman gazeteleri her gün 5-8 okuyucusuna taksitle yerli araba satışı yaparlardı. (Hür-oto ve Ter-oto)

 

80'li yıllarda, Hürriyet gazetesi'nin Erzurum baskı tesisleri hizmete girdi. Organize Sanayi Bölgesinde basılan ve 17 vilayete dağıtılan gazetenin tirajı, 15-25 bin arasındaydı. Gazetede 2 sayfa bölge haberleri yapılıyordu. Hha Bölge Müdürü Kadir Sabuncuoğlu'ydu. Spor muhabirliğinden gelen Trabzon'lu Matbaa Müdürü Orhan Kaynar, Trabzonspor'un bütün maçlarını haber yapıyordu. Kaynar'ın haberi, sondan 3. sayfada sürmanşet olarak çıkıyordu. 1985 yılı ocak ayında bir cumartesi günü Hha Muhabiri Süreyya Çarbaş'ın vasıtasıyla Orhan Kaynar'la gazetede görüşmemiz oldu. Haziran ayında detaylıca konuşup, gazetede çalışma şansım olacaktı. Nasip değilmiş. Hürriyet'in tesisleri daha sonra, Trabzon'a kaydırıldı.


Gazetenin sağ üst köşesinde pay kuponu vardı. Bonus gibi, biriktirilince birtakım hediyeler alınabiliyordu. İkinci sayfa sağ alt köşede Sezgin Burak'ın çizdiği Tarkan karakteri vardı. Okuyucuya her ay çekilişle, 30 kupon karşılığı dayalı döşeli ev Mercedes otomobil verilirdi. Yine kupon karşılığı roman veriliyordu. Bazen de 100 ünlü Türk veya 100 Türk büyüğü gibi ansiklopedik eserler fasikül halinde veriliyordu. Faruk Geç’in yazıp çizdiği gerçek hayat hikayeleri tefrika ediliyordu. Hafta sonu verdiği Hürriyet Pazar extra ilavesinde; Bizimkiler, Pırtık, Ali Bey, Hüdaverdi, Güngörmüşler, Şaban ve pipolu  Detektif Nik karakteri vardı. Her ay, sayfa mizanpajı yenilenirdi. 

 

Bir zaman sonra Haldun Simavi Günaydın gazetesine ekibiyle geçtiğinde, Hürriyetin tirajı düşmeye başlar. Kartal Demirağ olayı ve Heybeliada'nın 49 yıllığına kiralanması spekülasyonuyla beraber, Erol Simavi Hürriyet'i Almanya baskısı hariç olmak üzere Aydın Doğan'a satar. Fenerbahçe Orduevinde, Erol Simavi'nin Turgut Özal'a hitaben;
- Gazetemi satmama aracı ol, % 10 komisyon vereyim lafı gündeme bomba gibi düşer. (İrem Barutçu- B.T.) Satıştan sonra Erol Simavi İsviçreye yerleşir.


 
3- Siyah dikdörtgen zemin üzerine sarı büyük harflerle Günaydın gazetesi, ikinci sayfada Necati Zincirkıran'ın ''Düdüklü Tencere''  başlığı altındaki makalesiyle çıkıyordu. Son yarım sayfada Kıllıng, ondan evvelki sayfalarda da yine yarım sayfa Zortek ve Jim Maykıl resimli romanları tefrika ediliyordu. Günaydın Gazetesi daha sonra Saklambaç'ı, Hürriyet ise Kelebek'i ücretsiz olarak vermeye başladı. Günaydın Gazetesi, önce Asil Nadir'e daha sonra da, Bekir Kutmangil'e satıldı.


 
4-Her gün İnci ilavesi veren, Tercüman Gazetesinin haberleri Erol Dallı yönetiminde Akajans tarafından karşılanmaktaydı. Kemal Ilıcak'ın eşi Nazlı Ilıcak başyazar olarak bazı günler birinci sayfada yazı yazmaktadır. Nazlı Ilıcak'ın yazdığı, ''her gece iki gündüz arasındadır'' başlıklı yazıda milletvekillerini Pavlov'un köpekleri benzetmesi ile ilişkilendiren bir yazısı başbakan Turgut Özal'ı sinirlendirir. Turgut Özal Tercüman gazetesine karşı tavır alır. Özal; ithal kâğıttaki sübvansiyonu kaldırınca, Tercüman'ın hem tirajı düşer hem de sayfa sayısı azalır. Erol Simavi'nin Özal'la konuşması da çözüm getirmeyince, Simavi Tercüman Gazetesine kâğıt desteğinde bulunur. ((Nazlı Ilıcak /Çavuşoğlu, İstanbul Notre Dame de Sion Lisesinde okurken Milli Güvenlik dersine gelen .... Menderes ve DP. için ''alçaklar'' tabirini kullanır. Babası da Yassıada da yargılanan Ilıcak, ''alçak sensin'' diyerek kapağını açtığı dolmakalemi füze gibi .... fırlatır. .... son anda kafasını yana eğmesiyle kalem duvara çarpar ve Ilıcak kısa süreliğine okuldan uzaklaştırma cezası alır. /27 mayıs yargılanıyor-Nazlı Ilıcak))


Turgut Özal zamanında; Demirel'e seçim konuşmaları için, Erzurum'da kombina, Hasankale'de ise çermik yolunun sağ tarafında bulunan yer tahsis edilmişti. Seçim gezisine Nazlı Ilıcak da Taha Akyol ile birlikte gelmişti. Süleyman Demirel'in, ''verdimse ben verdim'' diyerek son noktayı koyduğu İLK-SAN skandalının basına aksetmesiyle, Tercüman Gazetesinin sahibi Kemal Ilıcak kalp krizi geçirip hastaneye kaldırılır.

 

5-80'li yıllardan sonra gazeteler kupon karşılığı çanak-çömlek dağıtmaya başladılar. Nazlı Ilıcak'ın oğlunun Akşam Gazetesinde vermeyi taahhüt ettiği televizyonları vermemesi yüzünden, gazete ile okuyucular mahkemelik oldu. Yine 80'li yıllarda Mehmet Ali Yılmaz'ın patron, entelektüel liberal Mehmet Barlas'ın Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı Güneş Gazetesi ise; ''Güneş Gazetesi 129 milyon lira dağıtıyor'' kampanyası ile sektöre giriş yaptı. İzmir'de çıkan ve yalnız Ege Bölgesinde dağıtılan Sarmaşık ilavesiyle Yeni Asır Gazetesi, Hürriyet'in iki katı satış yapıyordu. Sahibi Dinç Bilgin'in Etibank'ı alması, gazetenin de sonunu getirdi.

 

6- Yapı Kredi Bankası'nın çıkardığı, tifdruk kağıda basılan Hayat mecmuası her hafta evimize gelirdi. Gemisiyle dünyayı gezen Sadun Boro'nun hatıraları, Lübnan iç savaşının resimleri, Brigitte Bardot'un özel hayatı, Vietnam savaşından trajedik manzaralar, her hafta Paris'e uçan Ajda Pekkan, Hikmet Feridun Es'in hatıraları ve daha bir çok sürükleyici haber, magazin..Yerli romanlar da tefrika edilirdi. Orta sayfada ikiye katlanmış şekilde; futbol takımının resmi, tablo veya sanatçıların resmi verilirdi. Hayat mecmuasının, çeviri romanları da vardı. Buna ilaveten; Doğan Kardeş, Hayat Tarih Mecmuası, Hayat Hayvanlar  Ansiklopedisi dergileri de evimize gelirdi. Aynı yayınevi tarafından  magazin ağırlıklı Ses ve Resimli Roman dergileri de çıkarılırdı.


Yusuf Ziya Ortaç'ın çıkardığı karikatür dergisi Akbaba, Cemal Kutay'ın çıkardığı Tarih Konuşuyor, Karacan Yayınlarından çıkan; Türk ve yabancı pop müzik ağırlıklı bir liraya satılan Hey dergisi. Dergi her sayısında yerli-yabancı müzik topluluklarının büyükçe posterini verirdi.  Nebioğlu Yayınlarından çıkan 2. hamur kâğıda basılan küçük defter ebadında olan Bütün Dünya dergisi ise, yazıları ''Science digest'' ten çevrilmiş dramatik yaşanmış olaylardan oluşurdu. Aklımda kalan bazı yazılar; Nova Scotia'nın sonu, altına hücum devrinde büyüdüm, hayatıma kastettiler ve bir uyur gezerin hayatı..)


************************************************************************
MÜZİK BUKETİ
SANAT MÜZİĞİ: Seni her gün bekledim saklı tuttum içimde. (Eylül Turan)
Gözlerimden yüzün, kulaklarımdan sesin silinmedi. (Emel Sayın)
TÜRKÜ: Evlerinin önü bulgur sokusu. (Gülşen Kutlu)
ARABESK: Zannetme seni şimdi görüp.. (Kısmet Kandıralı)
FANTEZİ: Eylül akşamı. (Linet)
HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Şarkılar yazdım. (Asu Maralman)
YABANCI: Smooth. (Carlos Santana-Rob Thomas) 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler acotr.org deneme bonusu veren siteler 2023 deneme bonusu veren siteler