Aziz Kara'nın mağazasından aşağı inerken, Milangaz dükkanının yeri Nazir Değerli’nin lokantasıydı. Kapının üzerindeki metalik tabelada büyük harflerle ''Saray Lokantası Nazir Değerli'' yazısı vardı. Lokantaya girerken; Nazir Değerli'nin masası sağ tarafta, döner ise sol tarafta bulunmaktaydı (1). Şef garson omuzundaki büyükçe beyaz havlu ile kapının önünde durup, gelip geçen şahıslara ‘’Sayın abim buyrun..’’ diyerek jestiyon hitabında bulunurdu. Gözü, kulağı da içerdeydi;
-1,5 kes.. yağsız olsun..hesap al.. abime yer göster.. yine bekleriz.. masayı temizle.. abime su ver gibi cümleler söylerdi (2).
Büyük Osman, Küçük Osman, Teyo Pehlivan, Deli Yusuf gibi garibanlar burada bedava yemek yerlerdi. Deli Ömer masasını çok temiz tutarmış ve kesinlikle hiçbir şey yere dökmezmiş. Bir yüzbaşı, Nazir Değerli’ye;
-Usta, Deli Yusuf ne yerse yesin hesabını ben ödeyeceğim dediğinde, Nazir Değerli şöyle demiş;
- Komutan; Yusuf çok yer sen memur adamsın, boşver..
Lokanta gece 12’ye kadar hizmet vermekteydi. Özellikle cumartesi ve pazar günleri fırınlarda ekmek erkenden tükenirdi. Ekmek almak için mecburen lokantaları dolaşırdık. Nazir Usta beni tanıdığı için boş çevirmezdi. Dilimlenmiş olsa bile ekmek alırdım.
Büyük oğlu Remzi dedi ki;
-Bir gün dikkat ettim, hali vakti yerinde birisi değişik yemek yedikten sonra çıkarken de sadece kuru fasulye hesabı ödedi. Müşteri gittikten sonra;
- Baba bu adam bir sürü yemek yedi, niye hesabı tam almadın!
-Oğlum ben de biliyorum, ne yapabilirdim.. Böyle bir sürü müşteri vardı. Ama Nazir Usta hiç istifini bozmazdı, ve hiç bir müşteriyi de mahcup etmezdi.. Gariban dostu ve kalender adamdı vesselam...
DİPNOTLAR:
1-Bütün lokantalarda döner odun ateşinde pişmekteydi ve dönerin yanında lavaş ekmek verilirdi.
2-Şef garson, Mustafa Uzun’du. Uzun boylu artist gibiydi. Sonraları Erzurum Zafer Lokantası’nda çalıştı. Döner kesenler ise; sırasıyla Şakir Bağdiken, Sebahattin Öztaş, Nizamettin Deryalı ve Hamza Değerli.. Döner kesen ustaların her biri, daha sonra kendi lokantalarını açtılar.