Hala neden yapıldığını anlayamadım.
Bir boğazımız zaten var.
Bir kanala neden ihtiyaç duyuluyor bilemiyorum...
Ayrıca;
Maliyeti ne kadar.?
Nasıl finanse edilecek.?
Getirisi ne olacak.?
Karadeniz ve Marmara Denizinin Ekosistemine ne gibi etkileri olacak.?
Ülkenin bunca sorunu varken.
Ekonomi bu kadar kötü giderken.
Suriye'de (söylenen doğruysa) savaş kapımızdayken.
Ülkemiz ve Devletimiz Beka sorunu yaşarken.
Ve;
Ekonomiyi döndürmek için.
Yıllık 200 Milyar Dolar civarı bir paraya ihtiyacımız varken.
Böylesine büyük maddi kaynak gerektiren bir projeye ne gerek var.?
Ben şahsen bu projenin.
İstanbul'a yeni inşaatlardan başka bir getirisi olacağını düşünmüyorum.
Mesela;
Merak ediyorum.
Bu projenin.
Erzurum'a.
Ankara'ya.
Sivas'a yada Antep'e.
Kısaca.
Anadolu'nun en ücra köşesinde ki şehirlerimize.
Ve;
Oralarda yaşayanlara ne gibi bir katkısı, faydası olacaktır.?
İnşaat demek, yeni konutlar demektir.
Rant demektir.
Köşeyi dönen Müteahhitler demektir.
Yeni konutlar, yalılar, köşkler, rezidanslar, Avm'ler ise ilave nüfus demektir.
Trafik demektir.
İflas eden altyapı demektir.
Nüfus 15 milyonken büyük sıkıntılar çektiğimiz bir şehrin.
Bu proje ile.
20-25 milyonluk bir nüfusa ulaştığını düşünmek bile korkutucu.
Endişe vericidir.
İstanbul'un bu yükü kaldırması mümkün değildir.
'Betonlaştırarak..' ihanet ettiğimiz tarihi bir şehre.
Bu devasa projeyle yeni betonlar, binalar, avm'ler ekleyerek ihanete devam edeceğiz...
Son olarak şunu eklemek isterim.
Yazdıklarım.
Muhalefet olsun yada bir projeyi kötülemek adına değildir.
İstanbul'da yaşayan.
Bu ülkeyi seven bir vatandaş olarak, şahsımın samimi düşünceleridir.
Ben Ülkemi ve İstanbul'u düşünerek bu satırları yazıyorum.
Bakınız;
Dünya'nın önemli kentlerinde yeşil oranı % 30-40'lar seviyesindedir.
Bu oran İstanbul'da maalesef ki çok ama çok düşüktür.
Sanırım %10'ların biraz üzerinde.
Bu gerçekler önümüzdeyken.
Biz ne yapıyoruz.?
Zaten çok az olan yeşil alanlarımızı yok edip, betonlaştırmak için projeler üretiyoruz..
Bu oranlar bile.
Bu projeyi bir değil, on kere düşünmemiz ve öyle karar vermemiz gerektiğini gösteriyor...
Son Söz;
İstanbul'un betona değil, nefes alacağı yeşil alanlara ihtiyacı var...