Binlerce. On binlerce. Pakistanlı ve Afganistanlı göçmen. İran sınırından geçip akın akın Türkiye’ye geliyorlar. Erzurum şu anda göçmenlerle dolu. Nereden geliyorlar.? Sınırı nasıl geçiyorlar.? Hiçbir engelle. Güvenlik güçleriyle karşılaşmadan. Sınırdan girip. Elini kolunu sallaya sallaya. Hasankale'ye. Erzurum'a kadar nasıl gelebiliyorlar.? Belli değil. Anlaşılır ve inanılır gibi de değil. Türkiye'nin sınırları maalesef ki yol geçen hanına dönmüş durumda.  Bu göçmenler polis tarafından toplanıp. Aşkale'ye, geri gönderme merkezine götürülüyorlar. Bu merkezin kapasitesi 1.500 kişi. Erzurum’da var 15.000 göçmen. Nedendir anlayamadım. Bu göçmenler. Sınır dışı edilmeyip. Aşkale'de ki bu merkezde geçici belgeler verilip. Yurdun dört bir yanına dağıtılıyorlar. Kimisi Çorum'a. Kırşehir'e. Kimisi de Yozgat'a. Kırıkkale'ye. Oralarda mı yaşayacaklar.? Yoksa. O şehirlerden daha sonra. Tekrar toplanıp sınır dışı mı edilecekler.? Belli değil. İşin garibi. Hiçbiri de söylenen şehirlere 'Param yok..' diyerek gitmiyor. Erzurum otogarında bekliyorlar. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük şehirlere gitmek istiyorlar. Söylenenlere göre. Şu an İran da. Tam BİR BUÇUK MİLYON insan. Türkiye'ye giriş yapmak için insan kaçakçılarının elinde. Sınırdan geçecekleri günü bekliyorlarmış. Durum inanın çok ciddi. Büyük bir insanlık dramı. Ve; Ülke olarak önemli bir göç dalgasıyla karşı karşıyayız…   Son olarak. Göçmenlere ellerinden gelen yardımı yapan. Onlarla. Lokmasını, aşını, ekmeğini, giyeceğini paylaşan. Erzurum. Aşkale. Ve; Hasankale'de yaşayan. Merhametli. Vicdanlı hemşehrilerime buradan şükranlarımı sunuyorum. Erzurum ve Erzurumlular bu insanlık sınavından yine alınlarının akıyla geçtiler. Onlarla bir kez daha gurur duydum…   Son Söz; Tehlike büyük…