Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Yaşar; Emine Gültekin’in çıkaracağı kitâpta, babası Kemal Gültekin ile ilgili bir yazı yazmamı söyledi. Kemal Gültekin; kıvırcık dalgalı saçlı, ebonit çerçeveli gözlük kullanan ve fotoğrafçılık yapan bir esnaftı (1). Emine Gültekin Yazgan'ın, babası için güzel hatıralarla süslenmiş bir eser yayınlaması güzel bir vefa örneği..
Hoş sohbet bir kişiliğe sahip olan Kemal Gültekin, ramazan günleri öğleden sonra dükkândan çıkanların üzerine kova ile su dökme işini ustalıkla yapardı. Muammer Sezer su dolu kova ile dükkânların bacasına çıkıyor, Kemal Gültekin de aşağıdan el işareti yapıyor.. Kemal Babagil'in en yakın arkadaşı olan Kemal Gültekin, Pasinler Lisesi Okul Aile Birliği Başkanlığı da yaptı.
Emine Gültekin; 1979-1980 senesinde Pasinler Lisesini bitirip Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinde okumaya başlayınca, K. Gültekin de Adana’ya gider. Ortaokul ve lisede beraber okuduğumuz, Adana İktisadi Ticari İlimler Akademisinde okuyan Ahmet Kılıç’la buluşup sohbet ederler. Lisede okul numarası 242 olan Ahmet Kılıç bana dedi ki;
-İlk buluşmamızda sarılıp, 'Adana nere biz nere..' diyerek çocuklar gibi ağladık.
DİPNOTLAR:
1-A) K. Gültekin’in dükkânı, İbrahim Hakkı İlkokulunun karşısındaki meydanın belediyeye bakan tarafındaydı. Her bayram çıkışında fotoğraf çekilmek için dükkâna uğrardım. Bayram başlamadan evvel de okulun bahçesine gelip, öğrencilerin elime tutuşturduğu okul flamasıyla fotoğrafımı çekerdi. Kemal Gültekin tarafından çekilen, babamın okul arkadaşlarıyla olan resimlerini de evde albüme yerleştirirdik.
Resimde; İhsan Toraman'ın yanına olan, Kemal Gültekin..
1-B) K. Gültekin'in kardeşi Zeki Gültekin'in kırtasiye dükkânı ise, Mehmet Destegül'ün dükkânının güney tarafındaydı. Ebonit çerçeve gözlük kullanan ve İstanbul şivesiyle, kibar bir şekilde müşteriye hitap eden Zeki Gültekin'in dükkânının camında oval bir şekilde ÖTÜKEN KIRTASİYE yazısı vardı. Bu dükkândan; silgi, kalem, silgili kalem, Hatas marka 30 cm. boyunda tahta cetvel, kuru/sulu boya, pergel, iletki, gönye, resim defteri, tahtadan yapılmış kalem kutusu, telli /kapaklı dosya, 5 kuruşa satılan çizgili kâğıt, Ve-ge marka bant, Uhu, kırmızı / mavi cilt, etiket, kalem açacağı (Zeki Gültekin kalemtraş derdi.), üzeri sarı renkte altıgen mika kırmızı /mavi tükenmez kalem (Kalemin üzerinde RES TİP STANDARD yazısı vardı.), çini mürekkebi, dolmakalem, Quink/Parker marka mürekkep ve defter alırdık. Matematik dersi için saman rengi defter kullanılırdı. Bazı öğrencilerin; 5-6 formalık ve her formanın başında bulunan kartona, resimli kurtuluş savaşının anlatıldığı defterleri vardı. (50 kuruşa satılan yarım cep telefonu ebadında kâğıt torbalar içerisinde satılan leblebi tozunun içerisinden çıkan kâğıtlarda da resimli bilgiler vardı. Hammurabi Kanunları ve Kadeş Savaşı, hatırımda kalanlar.) Dükkânın önünden her geçişimde; vitrinde bulunan, üzerinde gökyüzü ve roket resmi bulunan ''Başka dünyalara doğru'' adlı kitâba, birgün alıp okurum hayaliyle özlemle bakardım..
**********
MÜZİK BUKETİ
SANAT MÜZİĞ: Mazide kalan şarkımızın son demidir. (Seda Gökkadar)
TÜRKÜ: Kara çadır düzdedir. (Ahmet Sezgin)
ARABESK: Yaprak gibi düştüm. (Mine Koşan)
FANTEZİ: Haram oldu. (Gönül Yazar)
YABANCI: You're my heart you're my soul. (Modern Talking)