İlkokulu dahi okumadım, sonraları dışardan bitirme imtihanlarına girerek diploma alabildim diyor Sabit Usta. Aklıma, üniversite önünde harmandalı oynayan kravatlı profesörler geldi.
Atölyesinde yaptığı arabasını 1997 yılında Ankara'ya götürüyor. Maksadı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e gösterip, üretilmesi için yardım talep etmek. 5 numaralı kapı önünde beklerken, Erzurum'lu komiser diyor ki;
-Seni, Cumhurbaşkanı'yla görüştürmezler. Biraz sonra gelen, Özel Kalem Müdürü;
-Keşke siyasi bir heyetle gelseydin, diyor. Gerçekten de sudan bahaneler uydurulup Süleyman Demirel'le görüştürülmüyor.
Çaresiz, Başbakan'lığa geliyor. Orada da bir takım bahaneler söylenip uzaklaştırılıyor. Kızılay'da arabasını sürüp gösteri yapıyor. TV. kanalları orada ama hiç birisi 'haber' yapmıyor. Hatta bir kanal muhabiri Sabit Usta için, ''Bu adam şov yapıyor.'' diyor.
En sonunda, Saadet Partisi'ne gidiyor. Partide yenilen yemekten sonra Necmettin Erbakan'la görüşme fırsatı buluyor.