Fetullahçı istihbarat terör örgütünün kesildikçe kendini yenileyen ayaklarıyla kendisini olayların arkasına saklanarak kamufle edip, akla ve hayale gelmeyecek bir örtük programla devrede olduğu unutulmamalıdır. Türkiye’nin küresel ölçekte gerçekleştirdiği Irak ve Suriye barış ve terör operasyonları sürecinde Allah korusun hedeflerine ulaşamaması, Türk Devletine ve Türk Milletine maliyetinin ağır olacağı ve her durumda daha çok FETÖ istihbarat terör örgütünü sevindirecektir. Öyleyse bu yapının yeni hamlelerine bu bakış açısıyla bakılmalıdır. Bu taşeron ve hain örgüt, 15 Temmuz öncesinde nasıl Rusya ve Türkiye’yi karşı karşıya getirerek Amerikan ve İsrail çıkarlarını gözetmişse, kaldığı yerden aynı çıkarları sağlamak için sadece taraf değiştirmiş gibi kendini konumlandırarak yeni ve çok gizli faaliyetler içerisindedir.               Suriye’de en son kahraman askerlerimize yapılan hain saldırının bence daha önce Rus uçağının düşürülmesine ve Rus büyükelçisine suikast düzenlenerek katledilmesine çok benzer şekilde cephe değiştirmiş olarak karşımızdadır. Askerlerimiz üzerine yağdırılan bombaların ve yaralıları taşıyan ambulansların dahi vurulmasının ana temasının; Türk - Rus, Türkiye-İ­ran, Türkiye – Amerika ilişkilerini kalıcı olarak bozmaktır. FETÖ istihbarat terör örgütü bu maksatla şeytanla bile aynı yatağa girebilir. Bu hain terör yapısı koyunlarına girdiği; Rus, Fars, Fellah ve Siyonist yapılardan yenipiçlertöretmiştir. Bu piçler ya askerlerimize saldıran uçaklarda pilot, ya Sünni Müslümanlara uyguladığı katliamlarla anılan zalim Esed’in akıl hocası ve Türkiye’ye ve Türk Milletine musallat olan tüm terör örgütlerine danışmanlık yapan satılmış hainlerdir.               Bu hainlerin yeni hedefi; ellerinden gelir ise, korona virüsünü ülkemize taşımak olacaktır. Bilinmelidir ki bunu yapabilmek için her yolu deneyeceklerdir. Su kaynaklarına, toplu gıda üretimi yapılan kuruluşlara, bu hainlerle daha önceden irtibat ve iltisakları olduğu mahkeme kayıtlarıyla sabit olan kişilerin ortağı veya sahibi oldukları marketlerden uzak durulmasının ve tüm girdi ve çıktılarının kontrol altına alınmasının önemli olacağını düşünüyorum. Diğer yandan doğrudan ve dolaylı FETÖ terör örgütüne ve o örgütün başına daha önce methiyeler dizen, işin özü onlarla göbek bağı olan ve aile boyu Türk düşmanlıkları her türlü eylem ve söylemlerine yansıyan kriptoların, mensubu oldukları ve arkasındaki üst aklın ve kurucularının; MOSSAD, CIA, Siyonizm olan, Türk-İslâm felsefe ve inanç sistemine uymayan sahte tarikat ve diğer paralelin paraleli olan cemaat yapıları mercek ve karantina altına alınmaları isabetli olacaktır. Bu salgın hastalık ülkemize oralardan yayılabilir. Bu yapıların buna çok müsait olduğu bilinmelidir. Bu çok katmanlı yapılar 15 Temmuza giden süreçte nasıl beyinleri yıkamış, fikir dünyamıza virüs bulaştırmışsa, herhalde hastalık yapan ve ölümcül olan bir virüsü bulaştırıp yaymaya çalışmaları kullandıkları strateji ve yöntemlere uyan davranışlara yöneleceklerdir. Ben aziz milletimizi bu her taraflarına bulaşan virüslü yapılardan uzak durması konusunda uyarmak istiyorum. Bu aslıyla alâkası olmayan sahte tarikat ve yapıların üst aklı, bizzat kendi ihvanlarını birer kobay olarak kullanmaktan geri durmayacaktır.   FETÖ terör örgütünün elebaşı hain, kendi seçtiği örgüt mensuplarını efsunlayarak bu hastalığın onlara bulaşmayacağını, dolayısıyla haince, salgını Türkiye’ye sokup yayma girişimlerini hızlandırmıştır. FETÖ terör organizasyonunun siyasi ayakları bulunmaya çalışılırken, çok daha hızlı bir şekilde ifade etmeye çalıştığım sinsi niyet ve emellerin ülkemizde olacak olan ayaklarının da bulunması gerekir. Bu ayaklar, 15 Temmuz öncesi paralel terör örgütünün çok etkili ve güçlü olduğu dönemlerde onlarla koyun koyuna olanların en azından orta düzeyli yöneticilik kademelerinde kılık değiştirmiş gibi gözükerek mutlaka bildikleri örtülü yandaşlarına uygun alanlar açılmasını sağlamaya çalışmaktadırlar. Bunu yaparken her türlü davranışı çok usta bir şekilde ortaya koyuyorlar. Yalan, iftira, hile, hurda ve her türlü desiselerle kendilerine engel gördükleri insanları veya çalışanları geçmişte hep yaptıkları gibi, yıpratmaya ve değersizleştirmeye hız vermişlerdir. Bu amacı gerçekleştirmek için fuhuş, uyuşturucu ve mobing en sık bir şekilde başvurulan yöntemlerdir. Oynaştıkları oynaşlarına bile her türlü makam ve mevki ikram etmek için akıl almaz haksızlık ve yolsuzluğun yapılmasını sağlamışlardır. Bunu sağlarken işin içerisine rüşvet de dahil edilmiştir. İşte FETÖ’ nün kafadan siyasi ayakları bunlardır. Bu ayaklar belden ve karından olan ayaklardan çok daha tehlikelidir.   Devlet erki tutulan kayıt ve belgeler ışığında bu konulara ağırlık verdiği zaman, elinde bilgi ve belge olanlar da elbette ki devletlerine katkı sağlayacak ve geçmişe dönük tezgâhlanan oyunları tüm değişkenleriyle beraber masaya yatıracaklardır. Bilinmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Büyük Türk Milleti sahipsiz değildir. Devletin sahipleri artık uyumadan, geri adım asla atmadan her durumda hak ve adaletten yana olarak işini yapıyor. Rabbim Milletimizin ve devletimizin yar ve yardımcısı olsun.