“İstanbul’da kahraman polislerimizi hedef alan menfur ve kalleş terör saldırısını büyük bir nefret ve şiddetle kınıyorum, Şehitlerimize Yüce Rabbimden Rahmet diliyorum. Satılmış hainlerin mutlaka hak ettikleri karşılığı alacağına olan inancımı da hiç kaybetmiyorum”.
Atatürk Üniversitesi, kuruluşu itibariyle ülkemizin kalkınması ve aziz milletimizin kendi öz değerlerini koruyup geliştirerek tekâmül adına ileri doğru gelişmesi için çok önemli roller üstlenmiştir. Esasında üniversitemizin vizyon ve misyonu da bu çerçevede ortaya çıkmıştır. Bu vizyon ve misyonun gerekçeleri her öğretim elemanının ülke ve millet nezdinde, muasır medeniyet seviyesinin zirvesiyle alâkalı beklenti ve hayallerinde saklıdır. Kaynağında hayal ve beklenti olan vizyon ve misyonun nasıl gerçekleşeceği düşünüldüğünde, Rahmetli Teyo Pehlivan’ın hep imkânsızı mümkün kıllan felsefesi aklımıza gelmelidir. Çünkü onun hayallerinin çoğu, ilerleyen zamanlarda gerçek olmuştur. Kurgulayıp kendisinin de kesinlikle inandığı hayal dünyasında bir problem yaratır ve o problemi o an için hayali de olsa Teyo Pehlivana çözdürür. Bu durum adeta bir problem çözme eğitimidir. Teyo’nun o an için hayal dediğimiz düşünceleri ilerleyen zamanlarda gerçek olur ve aslında yalan olmadığı anlaşılır.
İnsanoğlu kurduğu hayalleri gerçekleştirecek teknolojiye sahiptir. Önemli olan gereklerinin yerine getirilmesidir. Tüm hayallerin ilk gerçekleştiği alan rüya alanıdır. O alanda hep imkânsızlar gerçekleşir. Daha sonra gerçek yaşamda vücut bulur. Eğer gerçekleşmeyen hayallerden bahsediliyorsa, o hayallerin şahsın kendisine ait hayaller olmadığı ve başkalarının kurguladığı hayaller olduğu düşünülebilir. İşte gençlerimizin temel kavrayış sorunlarının temelinde bu yapı yer alabilir. Her gencimizin kurguladığı hayal kendi sosyal, psikolojik, kültürel ve tarihi arka plânı oluşturan potansiyel yeterliklerden kaynaklanan kendi hayali olmalıdır. Bu yüce milletin düşmanı olan aktörlerin de gençlerimize hep hayal kurdurdukları biliniyor. İşte o hayaller bizim açımızdan olumlu gerçekleşmeyen hayallerdir. Üniversitemizin vizyon ve misyonuyla ilgili belirtilen hayal ve beklentilerin bize ait olduğunu vurgulamak gerekir.
Atatürk Üniversitemizin yeni yönetim kadrosu ve anlayışının bu vizyonu vurgulamaya çalıştığım değişkenler ölçüsünde daha ileriye götürebilecek yeterlik ve donanıma sahip olduğunu görmüş olmaktan kendimi daha şanslı sayıyorum. Ayrıca Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Ömer ÇOMAKLI ve çok değerli ekibiyle birlikte çalışma imkân ve fırsatına sahip olmamı sağladıkları için kendilerine ziyadesiyle müteşekkirim. Üniversitemizin yeni paradigmalarla geliştireceğine gönülden inandığım vizyon ve misyonunun gerçekleşmesi için şüphesiz gece-gündüz, yılmadan ve şikâyetçi olmadan, görev ve sorumluluk bilinciyle çalışılması gereğini hep koruyacağım.