PAŞAPINARI 1900'lü yılların başında; ahalinin üstün gayretlerine şahit olan Erzurum'daki Paşa, kalıcı bir eser bırakmak ister. Erzurum-Kars karayolunda Laleli mevkiinde bulunan ve halk arasında Paşapınarı olarak bilinen çeşmeyi yaptırır. Erzurum'a yaklaşık 5 km. mesafede bulunan ve suyu çok soğuk olan çeşmede özellikle ramazan ayında uzun kuyruklar oluşmaktadır. Paşa, çeşmenin yanına bir de altın tas bırakır. Zaman sonra altın tas çalınınca, Paşa yerine gümüş tas, o da çalınınca bakır tas bırakır. Bakır tas da çalınınca, Paşa hanımına der ki; -Bu çalma işlemini benim tanıdığım Erzurum halkı kesinlikle yapmamıştır. Bunu muhakkak başka yerlerden gelenler yapmıştır. Bu vakitten sonra artık buralarda durulmaz, der ve Erzurum'dan giderler. Bu olaya da halk arasında ''tas itti'' denir.   HIYAR-MIYAR Erzurum'da görev yapan başka bir Paşa, bir hafta sonu iki kızıyla Hasankale'ye doğru seyahate çıkarlar. Eskiden Hasankale'ye; Laleli, Korucuk, Alvar, güzergâhıyla gidilirdi. Hasankale'ye yaklaştıklarında mola esnasında çayın kenarında kızlar oynarken, Paşa da bostanın kenarındaki bir çiftçi ile konuşur (1). Heybetli Paşa'yı aniden karşısında gören çiftçi şaşırır. Paşa'nın; -Baba, ne yetiştirirsin bostanda? sorusuna yutkunup, şaşırarak; -Hıyar-mıyar, der. Paşa da; -Biraz hıyar, biraz da mıyar alalım, der.. Çiftçi derin düşüncelerle bostana gidip, biraz sonra elinde iki ayrı deste ile gelerek; -Paşam; bu düzgün ve körpe olanlar hıyar, büyük şekilsiz olanlar da mıyar.. diyerek desteleri paşaya uzatır. Not: Bu iki hatırat, Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi olan arkadaşımız Hanifi Atıcı'nın ifadeleridir. Kendisine teşekkür ederim.   DİPNOTLAR 1- Şimdiki İmam Hatip Lisesinin alt kısımlarında doğu-batı ekseninde bostanlar vardı. Taşbaşı denilen bu mevkide piknik de yapılırdı. Bostanların su ihtiyacını karşılayan çok küçük bir dere vardı. TMO'nun doğu tarafında demiryolunun güneyinde, Doğu Kışla hizasında da bostanlar vardı. Hatta çadırlarda kalan Erzurum'lular buradan sebze alırlardı. Hikmet Efendi'nin bahçesi ve Kanlıtarla civarı da bostanlarla doluydu. Bostanlarda salata, kelle ayçekirdeği, mısır, yeşil soğan, kabak, ıspanak, nane, maydanoz, aşotu, pirpirim, reyhan, yeşil fasulye, balkabağı, tarhın, patates, lahana, havuç, şalgam, yer elması gibi şeyler yetiştirilirdi. Son zamanlarda karpuz da yetiştirilmeye başlandı. *************************************************** MÜZİK BUKETİ ARABESK: Ellere gitsen de. (Oğuz Yılmaz) TÜRKÜ: Gönül yarası. (Nazlı Öksüz) FANTEZİ: Sensizliğe alışamadım. (Nejat Alp) HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Bitti ama iz bıraktı. (Işıl German) YABANCI: Tombe la neige. (Salvatore Adamo)