MUHİTTİN KARADUMAN Muhittin Karaduman'ın olduğu, 6-edb. sınıfında öğretmen yoktur ve sınıftaki gürültüden alt kattaki sınıfta ders yapılamamaktadır. Öğretmen, okul nöbetçisini idareci Zekariya Nikbay'ın yanına göndererek 6-edb. sınıfını susturmasını söyler. Zekeriya Nikbay, öğretmene söylemesi için nöbetçi öğrenciye şöyle der; -Git,  ....  .....  söyle! Kendi sustursun.. Hasan eminin oğlu Recep Yaşar/Lal oğlan, Kars'tan Doğu Expresi'yle Hasankale'ye gelirken trende Kars'lılar tarafından feci şekilde dövülür. Trenden inip kahveye geldiğinde, Muhittin ve arkadaşları taksiyle Erzurum Garına gidip dayak atanları döverler. 1976-1977 eğitim-öğretim yılında, disiplinsizlik yüzünden Muhittin ve arkadaşları okuldan tasdikname ile uzaklaştırılınca Horasan Lisesine giderler. Okul müdürü, bunları okuluna almaz. Tortum Lisesi bunları kabul eder ve dönemi burada tamamlarlar.   1982 yılında Muhittin İstanbul'a gider. Nişanlanmıştır ve işsizdir. İstanbul'da  Karayolları Bölge Müdürlüğü eleman alacaktır. Müracaatını yapar ama duyar ki mülakatı yapacak müdür futbol hastasıdır. Alacağı elemanlarla futbol takımı kuracaktır. Muhittin hayatında hiç top oynamamıştır. Mülakatta; -Futbolla aran nasıl? -Çok iyi. -Hangi takımda oynadın? -Erzurumspor. -Tamam, işe alındın. Muhittin futbolcularla antrenmana çıkar. Açık vermemek için kendi kendine ısınma hareketleri ve bilenlerden öğrendiği kültür-fizik hareketleri yapar. Antrenör, Muhittin sakatlanır korkusuyla, Muhittin'i son 20 dakikada  sahaya sürer. Bütün toplar, forvet oynayan Muhittin'e pas olarak verilir. Önceleri Muhittin ayağını kaydırıp kendini yere atma numaraları yapar. Boş kalenin önünde topu ıskalayınca da oyundan alınır. Maçtan sonra gerçeği anlatınca, müdür bu haliyle Muhittin'i daha çok sever. Karayollarının Levent'te bulunan arsasına yapılacak kooperatif konutlarına Muhittin'i de dahil eder. Daha sonra Muhittin buradaki daireyi devredip başka semtten 2 daire alır.   HAYRİYE HAMURCUOĞLU 245 numaralı Hayriye Hamurcuoğlu, orta 3. sınıfta kapı tarafı en önde 74 numaralı Selma Kırtepe'nin solunda otururdu. Öğleden sonraki derslere, servisin vakitsiz gelmesi yüzünden sınıfa en son Hayriye gelirdi. Ablası Sevgi, bizden iki sınıf üstte okuyordu. Boksörlüğe maraklı olan ve bizden alt sınıfta olan kardeşi Ali, daha sonra Galatasaray'da futbol oynadı. Yazısı güzel olduğundan, Cezair Demir resim dersinde, kendi ilkokul sınıf defterini yazdırırdı. Pazar günleri radyoda; sanat, halk müziği ve Türk hafif müziği dinleyici istekleri vardı (1). Hayriye de, ''Hastane önünde incir ağacı.'' türküsünü istemişti. Hayriye'nin sınıftaki lakabı, çiçekdi..   RIFAT ÖZARAS Dayısı, Necmettin Güngör'le askere giderken havaalanına kadar uğurladık. Uğurlama kafilesinde, rahmetli Dursun Bakırcı da vardı. O zaman, hangar şeklinde olan askeri havaalanı kullanılıyordu. Rıfat Özaras 1986 senesinin 30 aralık günü akşam vakitlerinde Mumcu caddesindeki Güney apartmanının zemin katındaki Necmettin Güngör'ün muayenehanesinde iken genç ve gariban birisi aniden içeri girip; -Necmettin abi, yılbaşı için sana hindi getireceğim ama, taksi param yok.. Necmettin Güngör'ün cebinde parası yoktur.. -Rıfat, delikanlıya para ver, der. Rıfat Özaras 20 bin lira verir ve genç sevinerek gider. Necmettin Güngör, yeğenine hitaben şöyle der; -Rıfat, paran gitti...   KENAN AKGÜL 403 numaralı Kenan Akgül ile orta birinci sınıftan lise son sınıfa kadar aynı şubede okuduk. Orta ikinci sınıfta fizik dersinde paralelkenar kuralı ile anlatılan bileşke kuvvetler konusunda MTA'lı mühendis ile devamlı tartışırlardı. Kenan orta hiza en önde otururdu. Kenan Akgül ve İsmail Balkaya; öğrenci zili ile öğretmen zili arasındaki vakitte ve boş derslerde, Suat Maytalman türü espriler yapardılar. Bazen de peynir yaptıkları mandırada sütün kaynaması ile ilgili enteresan şeyleri anlatırdı. Lise 2. sınıfta iken şubat tatilinde, Mücahit Güngör'ün okulda açtığı folklör kursuna katıldı. Okul dönüşü Durdağı Atasever'in dükkanından 25 kuruşa 5 tane akide şekeri alırdı. Kenan Akgül'ün, Kethuda mahallesinde ikamet ettiği ev istimlak edilince bahçeler mevkiindeki prefabrik eve taşındılar. Burada Müfit Bayraktar'ın boş olan evinde 1986'lı yıllarda geceleri semaver çayı içerdik. Evlerinin yanından geçen yolun kenarında deniz mavisi küçük Leyland traktör vardı. Kenan Akgül daha sonra Çermik yolunun kenarındaki bahçede bulunan İmar İskân Bakanlığı konutlarında ikamet etmeye başladı. Kenan; 5-fen sınıfında matematik dersinde, hocaya dedi ki; -Hocam, bu paraboller hayatta neyimize lazım? Hoca sağa baktı, sola baktı yutkundu. Sonunda, heyecanlı bir şekilde; -Ulan hargele, Apollo'nun uzaydaki yörüngesi... O günden sonra, hoca da dahil olmak üzere herkesin yürümesi farklı bir hal almıştı.   OSMAN ONAY Bizden bir üst sınıfta okuyan ve çok zeki olan Osman Onay, liseyi Erzurum Lisesinde yatılı olarak okuyup İTÜ Makina Mühendisliğini kazandı. Bir yıl okuduktan sonra, yeniden üniversite sınavına girip Erzurum'da Tıp Fakültesinde okumaya başladı. Bursa Kestel Sağlık Ocağında uzun yıllar hekimlik yapan Osman Onay 2018 yılında rahmetli oldu. Babasının; Hacı Celal Kadıoğlu'nun nalbur dükkânının çapraz karşısında, yarım m. genişliğindeki boydan boya tabelada ''Onay Mağazası'' yazan tuhafiye dükkânı vardı. Zayıf uzun boylu abisi de her zaman dükkânda bulunurdu.   ABDULLAH SEVİMLİ Ortaokulda bizden bir üst sınıfta okuyan gri renk takım elbise giyen ve çok zeki olan Abdullah, Erzurum Lisesinde okudu. Abdullah'ın ceketi kruvaze, pantolonunun paçaları ise dubleydi. Adımlarını hafif içe doğru kavisli atan Abdullah, İngiltere'de tekstil mühendisliği okudu.   DİPNOTLAR 1-Pazar günleri herkes sofra başında; lavaş ekmek, küflü peynir ve közlenmiş patates ile kahvaltı yaparken bir yandan da Erzurum Radyosunu dinliyordu. Özellikle Türk hafif müziği dinleyici istekleri programında, spiker şöyle anons yapıyordu; - ...Pasinler'den; Cemal Gözeler, Tayyar Koyuncu, Sebih Pasin, İbrahim Bayoğlu, Abdullah Orhan... için Ayla Dikmen'den açtım aşk defterimi... şarkısını dinleyeceksiniz.. Her hafta Hasankale'nin  eşrafının isimleri ve Ajda Pekkan, Füsun Önal, Modern Folk Üçlüsü, Selda gibi sanatçıların şarkıları çalınıyor.  Her yerde konuşlanıyor; -Ne kadar ayıp.. Camiden çıkmıyor hem de ak şarkıları dinliyor. İnsan yaşından başından utanır.. Herkes radyo başında, yeni isimleri merak ediyor. X X, rastgele şarkı ve isim yazıp her hafta postaya veriyor. X X, bana dedi ki; -Yazdığım istek zarfını postaya atarken, İhsan Toraman bir eliyle zarfı alıp diğer elini de omzuma atarak; -Evladım, bir daha yapma dedi... ****************************** MÜZİK BUKETİ SANAT MÜZİĞİ: Perisin masallarda. (Zübeyde Yalın Öktem) Sevdası henüz sinede gönlüm gibi sağdı. (Elif Güreşçi) ARABESK: Sevme dediler sevdim. (Ruşen Yılmaz) FANTEZİ: O simsiyah gözlerin. (Müşerref Akay) HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Ta uzak yollardan. (Nilüfer) YABANCI:  Comme d'habitude. (Mireille Mathieu)