Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler 2024 bonus veren siteler Yeni Bonus Veren Siteler

Suat ÖZARAS
Köşe Yazarı
Suat ÖZARAS
 

AKADEMİK YAZILAR 5

KUASARLAR   Alan Sandage'nin bulduğu; evrenin en uzak yıldızları olan ve bizden 16 – 20 milyar ışık-yılı ötede olan kuasarlar, evrenin en uzağındadır ama en yakın yıldızlardan hatta içinde bulunduğumuz galaksiden bile fazla ışık verirler. Kuasarlar, en uzakta olduğu halde en güçlü ışımayı yapan çok küçük yıldız merkezleridir. Kuasara yolculuk yapıldığında, kuasar çoktan bir galaksiye dönüşmüş olacaktır. Kuasarlar, AKDELİK ve aynı zamanda KARADELİK’tir. Kuasarlar arka plandaki bir evrende yutulan maddenin, bizim tarafımıza kusulmasıdır. Böylece o kuasar çevresine kustuğu maddeden “galaksi kollarını” oluşturacak ve kendisi de galaksi çekirdeği olarak kalacaktır. Belki de galaksimiz, samanyolunun geçmişidir. Kuasar, kendi bebekliğimizin ışımasıdır. Bizim gideceğimiz yer, kendi “geçmişimiz” tarihimiz olacaktır.    Zamanın açmazları denen çelişkileri bize RELATİVİTE TEOREMİ anlatacaktır. En uzaktaki hedefimiz, aslında “geçmişimizin” başıdır ve evrenin tam ortasıdır. İğne ucu gibi bir noktadan yaratılan evren, genişleyerek, şimdiki akıl almaz büyüklüğe ulaşmıştır. Bu oluşumun filme çekildiğini düşünelim. Bu filim ters olarak oynatıldığında şu sonuçlar çıkacaktır. Evren genişleyeceğine büzüşmüş görünecektir. Soğuyacağına ısınacak, kararacağına aydınlanacak, büyüyeceğine küçülecektir. Birbirinden uzaklaşan galaksiler de tersine birbirine bitişmeye başlayacaktır. Üstelik o galaksilerin giderek küreleştiğine ve içinden birer kuasar çıktığını görecektik. Artık yıldızlar yerine, sadece ateş-enerji vardır. Kuasarlardan birine gidildiğinde, evren ise kendi üzerine dolanan ve bu haliyle salyangoz kabuğunun spirali gibi, aynı zamanda “nabız” denen impuls atmasıyla kendi üzerine dolanarak genişleyen bir yapıdadır. Eğer evren 20 milyar yıl yaşındaysa, bu kabuk kendi üzerine 8 kez dolanmış ve artık dokuzuncu dolanımını, iyice küreleştiği için yapamayacak hale gelmiştir.    Evrenin 2,7 derece daha sıcaklığı düşerse, kendi üzerine sarılarak dolanması duracaktır. Çünkü genişlemesi bu enerjinin itici gücünden kaynaklanmaktadır. Yaratıldığından beri kendi üzerine 7 kez dolanmış olması gereken evrenin bu durumu “gökleri 7 kat olarak yarattığını” bildiren ALLAH tanımıyla birleşmektedir. (Nuh, 15. Ayet.) Dokuzuncu bir sarmal (gök) ideal bir küre olduğu için artık genişlemenin sonudur. Çevresi, evreni çökertecek bir itme basıncı (negatif ivme)uygulamaktadır. Orada uzay ve zaman düzdür. Yani zaman, mekân içinde bir boyut ve/veya mekân, zaman içinde bir boyuttur. Uzay-zamanın kendisi düzdür ama içine madde girince eğilmektedir. Böylece evrenin daha genişlemediği ve beraberinde fizik yasalarını taşımadığı ve oraya ulaşamadığı için bize katamadığımız bölgenin tanımı için, “ışıktan hızlı” gidilmesi gerekmektedir. Işık hızı aşıldığında ZAMAN TERSİNE çalışacaktır. Yarın yerine “dün” ile karşılaşmış, yaşlanacağımıza gençleşmiş, yola bile çıkmamış olduğumuz bir gün önceye döneceğiz. Dolayısıyla yola çıkmamış olacağız. Bu da hiçbir mesafe almadığımız anlamına gelir.   Yani evren, henüz genişlemediği o yerlere bizi götürmeyecek, “dün” denen geçmişimize iade etmiş olacaktır. Çünkü ışık hızını her aşma girişimimizde evrenin kıyısından düne iteklenmiş olacağız ve biz asla evrenden dışarı çıkamayacağız. Bir türlü evrenin dışına çıkılamadığı için BEŞİNCİ BOYUT’a ihtiyaç vardır. Eğer dört boyutlu uzay-zaman boyutundan dışarı çıkmak isteniliyorsa, o zaman BEŞİNCİ BOYUT’a bağlanmak gerekiyor. Bu da RAHMAN Suresindeki 33. ayetin sırrındandır. “EY MAHŞERİN CİN VE İNSAN TOPLUMLARI GÜCÜNÜZ YETERSE GÖK VE YERİN AKTAR’INDAN DIŞARI ÇIKINIZ. ANCAK ÇIKAMAZSINIZ. SULTAN (BİR GÜCÜNÜZ) OLMADIKÇA!..” ************* MÜZİK BUKETİ GÜLDEN KARABÖCEK **Ben olmalıydım. **Kaderim. **Mahkum muyum ben? **Bahtıma yanarım. **Bir aşk bulamadım ki. **Küstürdün gönlümü. **Yazık oldu ömrüme. **Hasretinle yaşanmıyor. **Yaz beni yarim yarim. **Yalan mıydı?
Ekleme Tarihi: 21 Şubat 2025 - Cuma
Suat ÖZARAS

AKADEMİK YAZILAR 5

KUASARLAR
 
Alan Sandage'nin bulduğu; evrenin en uzak yıldızları olan ve bizden 16 – 20 milyar ışık-yılı ötede olan kuasarlar, evrenin en uzağındadır ama en yakın yıldızlardan hatta içinde bulunduğumuz galaksiden bile fazla ışık verirler. Kuasarlar, en uzakta olduğu halde en güçlü ışımayı yapan çok küçük yıldız merkezleridir. Kuasara yolculuk yapıldığında, kuasar çoktan bir galaksiye dönüşmüş olacaktır. Kuasarlar, AKDELİK ve aynı zamanda KARADELİK’tir. Kuasarlar arka plandaki bir evrende yutulan maddenin, bizim tarafımıza kusulmasıdır. Böylece o kuasar çevresine kustuğu maddeden “galaksi kollarını” oluşturacak ve kendisi de galaksi çekirdeği olarak kalacaktır. Belki de galaksimiz, samanyolunun geçmişidir. Kuasar, kendi bebekliğimizin ışımasıdır. Bizim gideceğimiz yer, kendi “geçmişimiz” tarihimiz olacaktır. 

 

Zamanın açmazları denen çelişkileri bize RELATİVİTE TEOREMİ anlatacaktır. En uzaktaki hedefimiz, aslında “geçmişimizin” başıdır ve evrenin tam ortasıdır.
İğne ucu gibi bir noktadan yaratılan evren, genişleyerek, şimdiki akıl almaz büyüklüğe ulaşmıştır. Bu oluşumun filme çekildiğini düşünelim. Bu filim ters olarak oynatıldığında şu sonuçlar çıkacaktır. Evren genişleyeceğine büzüşmüş görünecektir. Soğuyacağına ısınacak, kararacağına aydınlanacak, büyüyeceğine küçülecektir. Birbirinden uzaklaşan galaksiler de tersine birbirine bitişmeye başlayacaktır. Üstelik o galaksilerin giderek küreleştiğine ve içinden birer kuasar çıktığını görecektik. Artık yıldızlar yerine, sadece ateş-enerji vardır.


Kuasarlardan birine gidildiğinde, evren ise kendi üzerine dolanan ve bu haliyle salyangoz kabuğunun spirali gibi, aynı zamanda “nabız” denen impuls atmasıyla kendi üzerine dolanarak genişleyen bir yapıdadır. Eğer evren 20 milyar yıl yaşındaysa, bu kabuk kendi üzerine 8 kez dolanmış ve artık dokuzuncu dolanımını, iyice küreleştiği için yapamayacak hale gelmiştir. 

 

Evrenin 2,7 derece daha sıcaklığı düşerse, kendi üzerine sarılarak dolanması duracaktır. Çünkü genişlemesi bu enerjinin itici gücünden kaynaklanmaktadır. Yaratıldığından beri kendi üzerine 7 kez dolanmış olması gereken evrenin bu durumu “gökleri 7 kat olarak yarattığını” bildiren ALLAH tanımıyla birleşmektedir. (Nuh, 15. Ayet.) Dokuzuncu bir sarmal (gök) ideal bir küre olduğu için artık genişlemenin sonudur. Çevresi, evreni çökertecek bir itme basıncı (negatif ivme)uygulamaktadır. Orada uzay ve zaman düzdür. Yani zaman, mekân içinde bir boyut ve/veya mekân, zaman içinde bir boyuttur. Uzay-zamanın kendisi düzdür ama içine madde girince eğilmektedir. Böylece evrenin daha genişlemediği ve beraberinde fizik yasalarını taşımadığı ve oraya ulaşamadığı için bize katamadığımız bölgenin tanımı için, “ışıktan hızlı” gidilmesi gerekmektedir. Işık hızı aşıldığında ZAMAN TERSİNE çalışacaktır. Yarın yerine “dün” ile karşılaşmış, yaşlanacağımıza gençleşmiş, yola bile çıkmamış olduğumuz bir gün önceye döneceğiz. Dolayısıyla yola çıkmamış olacağız. Bu da hiçbir mesafe almadığımız anlamına gelir.

 

Yani evren, henüz genişlemediği o yerlere bizi götürmeyecek, “dün” denen geçmişimize iade etmiş olacaktır. Çünkü ışık hızını her aşma girişimimizde evrenin kıyısından düne iteklenmiş olacağız ve biz asla evrenden dışarı çıkamayacağız. Bir türlü evrenin dışına çıkılamadığı için BEŞİNCİ BOYUT’a ihtiyaç vardır. Eğer dört boyutlu uzay-zaman boyutundan dışarı çıkmak isteniliyorsa, o zaman BEŞİNCİ BOYUT’a bağlanmak gerekiyor. Bu da RAHMAN Suresindeki 33. ayetin sırrındandır. “EY MAHŞERİN CİN VE İNSAN TOPLUMLARI GÜCÜNÜZ YETERSE GÖK VE YERİN AKTAR’INDAN DIŞARI ÇIKINIZ. ANCAK ÇIKAMAZSINIZ. SULTAN (BİR GÜCÜNÜZ) OLMADIKÇA!..”


*************
MÜZİK BUKETİ
GÜLDEN KARABÖCEK
**Ben olmalıydım.
**Kaderim.
**Mahkum muyum ben?
**Bahtıma yanarım.
**Bir aşk bulamadım ki.
**Küstürdün gönlümü.
**Yazık oldu ömrüme.
**Hasretinle yaşanmıyor.
**Yaz beni yarim yarim.
**Yalan mıydı?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.