KARANİ CENGİZ
1971-1972 eğitim-öğretim yılında orta 3. sınıfta okurken coğrafya, 2. dönem de tarih dersimize geldi. 1. dönem tarih dersimize İlköğretim Müdürü Adil Sofuoğlu, 2. sınıfta Nef’i İlkokulu'ndan Yıldırım Avcı, 1. sınıfta ise Nalan Çetinayak gelmişti. O sene okula ilave bir kat atıldığından, kalorifer yerine her sınıfa soba kurulmuştu. Sınıfımız doğu blok 2. kat güneye bakan son sınıftı. Soba duvar kenarında bulunan sıraların yanına kurulmuştu. Soğuk kış günlerinde, teneffüste herkes soba başına toplanırdı. Teneffüsün sonlarına doğru okul müdürü Karani Cengiz sınıfa gelip, iki eliyle de pantolonunu çekerek şöyle bağırdı;
-Şerefsizim, sobayı söndürürüm (1).
Her teneffüste bütün okul, Karani Cengiz'in öğrettiği ve öncülük ettiği yakan top oynuyordu. Bir cuma günü istiklal marşı okunurken caddeden birisi, hastane yönüne doğru yürümeye devam ediyordu. Karani Cengiz aniden bağırdı;
-Amca amca, dursana!
Bir sonraki tarih dersini çalışıp anlatmamız için ödev verirdi. Sayfa sayısında çok kere pazarlık yapılırdı. Bir derste baştan sona doğru giderken, öteki derste sondan başa doğru geliyorduk. Emin Oktay’ın yazdığı tarih kitabının arka yüzünde, atletik bir sporcunun elinde disk atacak gibi duran dünya küresi ve büyük harflerle, BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR yazısı vardı.
Sınıf başkanına bir sonraki ders için tahtaya Türkiye haritası çizmesini söyledi. Derste, haritaya hızlı bir şekilde çizgiler çizip üzerine de dağların adını yazarak kendini sınıfa hayran bıraktırdı. Her sınıfta tahtanın üzerinde odyofon cihazı vardı. Müdür, odasından sınıfları dinleyeceği zaman düğmeyi açtığında hafif cızırtı olurdu. Karani Cengiz yazılı sorularını sordu ve odasına gidip kumanda masasından talimatlar yağdırmaya başladı.
DİPNOTLAR:
1-O yıllarda, buzdolabı kullanan kasaplar; camlarına ‘’etlerimiz buzdolabındadır.’’ diye yazı asarlardı. Bir gün okul soğuktu ve Yalçın Kılıç (Pamuk/Pambuğ) tahtaya ‘’etlerimiz buzdolabındadır.’’ yazmıştı. Karani Cengiz bu yazıyı görünce tebessüm etti.
MÜZİK BUKETİ
SANAT MÜZİĞİ: Bir selam göndersem. (Tülin Korman)
Kalp kalbe karşı derler. (Nesrin Sipahi)
TÜRKÜ: Kavuşmak güman oldu. (Canan Başkaya)
ARABESK: Dünya. (Bülent Ersoy)
FANTEZİ: Yaktı beni. (Gönül Yazar)
HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: O günler. (Selda Bağcan)
YABANCI: L'aveugle. (Mireille Mathieu)